Fed, Avrupa Merkez Bankası ve diğer bankaların çoğundan önümüzdeki haftalarda faiz oranlarını agresif bir şekilde artırmaları bekleniyor.
Dünyanın önde gelen merkez bankaları faiz oranlarını kısıtlayıcı bölgelere doğru itiyor, bu da finansal piyasalarda aşırıya kaçma korkusuna neden oluyor ve politika yapıcıların bir noktada dönmeleri gerekebileceği yönündeki söylentileri körüklüyor.
Bu artışlar ne kadar hızlı olursa, yatırımcıları tedirgin etmeden ya da resesyona yol açmadan önce ekonomileri ne kadar sıkıştırabilecekleri konusunda daha fazla soru sorulacak.
Daha şimdiden bazı gelişmekte olan piyasa yetkilileri, gelişmiş ülke merkez bankalarının baskılarının döviz kurlarını zayıflatarak kendileri için sorun yarattığından şikayet etmeye başladı.
ABD Merkez Bankası
Mevcut federal fon oranı (üst sınır): %3,25
Mart ayından bu yana gösterge faiz oranının hedef aralığını üç puan artırarak %3 ila %3,25'e yükselten yetkililer, kasım ayında 75 baz puanlık dördüncü bir artırımın masada olabileceğinin sinyalini verdi.
Başkan Jerome Powell ve meslektaşları, yaklaşık kırk yılın en yüksek enflasyonunu yenmek için faizleri o tarihten sonra da artırmaya devam etme yolunda ilerliyor.
Fed'in tahminlerine göre faizler yıl sonunda %4,4 ve 2023'te %4,6 olacak.
Paul Volcker'ın 1980'lerdeki Fed'inden bu yana en agresif sıkılaştırma kampanyası, doların yükselmesiyle finansal piyasalarda bir spazm yarattı ve yurtdışından eleştiriler aldı.
Ancak politika yapıcılar, finansal piyasaların sorunsuz işlediğini belirterek ve öncelikli odak noktalarının ABD ekonomisi olduğunu vurgulayarak şu ana kadar bulaşma riskini göz ardı ediyor.
Avrupa Merkez Bankası
Mevcut mevduat oranı: %0,75
ECB geçtiğimiz çeyrekte faiz oranlarını 125 baz puan arttırdı ve Başkan Christine Lagarde enflasyon beklentilerini korumak için önümüzdeki "birkaç toplantıda" ilave artışların işaretini verdi.
Ücret artışı 19 ülkeli Euro bölgesinin büyük bölümünde çift haneli fiyat artışlarına rağmen ılımlı kalırken, tüketiciler orta vadede ECB'nin %2'lik hedefinin çok üzerinde bir enflasyon görüyor.
Rekor enerji maliyetleri ve bu kış yaşanacak kesintilerle ilgili belirsizlikler nedeniyle giderek daha olası hale gelen durgunluğun fiyatları önemli ölçüde düşürmesi beklenmiyor.
Yetkililer yıl sonuna kadar mevduat faizini nötr seviyelere (ekonomiyi ne canlandıran ne de kısıtlayan) çekmeyi planladıklarının sinyalini verdiler.
Lagarde, bu noktada politika yapıcıların, çeşitli programlar kapsamında satın alınan yaklaşık 5 trilyon euroluk tahvil ve bankalara verilen 2 trilyon eurodan fazla uzun vadeli krediyle şişen bilançolarını küçültmeyi düşüneceklerini savundu.
Japonya Merkez Bankası
Mevcut politika faizi dengesi: -%0,1
Japonya Merkez Bankası Başkanı Haruhiko Kuroda, büyük merkez bankaları arasında düşük faiz oranlarını ve mevcut enflasyon dalgasının sürdürülemez olduğu görüşünü savunan son kişi olarak öne çıkıyor.
Bankanın başındaki son altı ayında, yenin daha da düşmesi ya da 10 yıllık tahvil faizlerinin sınırını korumak için büyük miktarda tahvil alımı anlamına gelse bile, on yıldır uyguladığı teşvikleri sürdürmeye kararlı görünüyor.
İngiltere Merkez Bankası
Mevcut banka oranı: %2,25
İngiltere Merkez Bankası, Başbakan Liz Truss'un karşılıksız vergi indirimleri programının piyasaları ürkütmesi ve merkez bankasının tam anlamıyla bir mali krizden kaçınmak amacıyla tahvil satın almak için devreye girmesine yol açması nedeniyle geçen ay pandemiden bu yana ilk acil eylemini gerçekleştirmek zorunda kaldı.
Hükümetin paketi, halihazırda 40 yılın en yüksek seviyesine yakın seyreden enflasyonu körükleme riski de taşıyor ve BoE'yi 3 Kasım'daki bir sonraki kararında 1989'dan bu yana en büyük faiz artışını yapması için artan bir baskı altında bırakıyor.
Yatırımcılar, Başkan Andrew Bailey liderliğindeki merkez bankasının kasım ayında kilit faiz oranında en az bir tam puanlık artış yapacağını ve önümüzdeki aylarda daha fazlasını yaparak vergi indirimlerinin ve hane halkını artan enerji fiyatlarından korumak için yapılan yardımların etkisini dengeleyeceğini tahmin ediyor.
Oran 12 ay önce sadece %0,1 iken şu anda %2,25 seviyesinde.
Kanada Merkez Bankası
Mevcut gecelik borç verme oranı: %3,25
Mart ayından bu yana gösterge faizini tam üç puan artıran Kanada Merkez Bankası Başkanı Tiff Macklem'in, merkez bankasının şimdiye kadarki en agresif sıkılaştırma döngülerinden birine son vermeden önce, önümüzdeki aylarda en az 75 baz puan daha artırması bekleniyor.
Yine de bu miktarın, iki ülke arasında nadir görülen bir farklılık olarak, Fed'in gitmesi beklenen noktadan kısa olması muhtemel.
Kısa vadeli para piyasaları Kanada Merkez Bankası'nın %4 ya da %4,25'te duracağını ve en az üç yıl daha ABD'deki kısa vadeli faiz oranlarının altında kalacağını tahmin ediyor.
Tarihsel olarak, Kanada Merkez Bankası faizleri Fed faizlerinin altına düştüğünde, bu durum genellikle nispeten daha güçlü bir Kanada büyüme tablosuyla aynı zamana denk gelmemiştir. Bu durum, piyasaların Macklem'in ne kadar yükseğe çıkması gerektiğini hafife aldığını ya da Kanada'nın büyüme kapasitesini abarttığını gösteriyor olabilir.
Çin Halk Bankası
Mevcut 1 yıllık orta vadeli borç verme oranı: %2,75
Çin Halk Bankası, Covid karantinaları ve kötüleşen emlak çöküşünün vurduğu ekonomiyi desteklemek için bu yıl para politikasını nispeten gevşek tuttu.
Ağustos ayında sürpriz bir hamleyle ana faiz oranını düşürdü ve ekonomistler bu yılın sonuna doğru daha fazla gevşeme olabileceğini öngörüyor.
Yetkililer, özellikle enflasyonun oldukça düşük seyretmesi nedeniyle, para politikasında yeterli hareket alanına sahip olduklarının sinyalini verdiler.
PBOC için en büyük engel, Fed faizleri agresif bir şekilde artırırken sermaye çıkışlarının tetiklediği para birimindeki değer kaybı.
Merkez Bankası, 2008'den bu yana en zayıf seviyelerine gerileyen yuanı istikrara kavuşturmak için önlemlerini artırıyor.
Bu da yılın geri kalan aylarındaki herhangi bir politika gevşemesinin muhtemelen mütevazı olacağını ve konut ve küçük işletmeler gibi belirli sektörleri hedefleyeceğini gösteriyor.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Mevcut 1 haftalık repo oranı: %12
Başkan Şahap Kavcıoğlu liderliğindeki Türkiye Merkez Bankası'nın daha fazla faiz indirimi yaparak küresel sıkılaştırma eğilimine karşı çıkmaya ve geleneksel ekonomik ortodoksiye meydan okumaya devam edeceği bekleniyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ekim ayında %12 olan gösterge faiz oranının yıl sonuna kadar tek haneli rakamlara inmesini istediğini belirtti. TCMB, ekonomideki yavaşlamayı gerekçe göstererek austos ve eylül aylarında faiz oranlarını iki kez düşürmüştü.
Erdoğan, faiz oranlarını "en büyük düşman" olarak nitelendiriyor ve faiz oranlarının düşürülmesinin enflasyonu dizginleyeceğini iddia ediyor.
Türkiye'de enflasyon eylülde %83'ü aştı. Merkez Bankası'nın faiz indirimlerine devam etmesi halinde liranın önümüzdeki aylarda yeni stres testleriyle karşı karşıya kalması muhtemel olarak değerlendiriliyor.