Altın 2025’te rekor tırmanışla ilk yarının kahramanı oldu

Okuma Süresi: 3 Dakika
Altın 2025’te rekor tırmanışla ilk yarının kahramanı oldu
Doviz.com
13.07.2025 12:27

2025’in ilk altı ayında ons altın fiyatları, jeopolitik gerilimler, merkez bankalarının yoğun alımları, doların zayıflaması ve ABD’nin tarife politikalarına yönelik endişelerle birlikte tarihi seviyelere ulaştı. Yılın ikinci yarısında ise risk iştahındaki olası toparlanma nedeniyle ons fiyatında bir dengelenme öngörülüyor.

Yıla enflasyon ve resesyon ikileminin damga vurduğu bir ortamda giren küresel piyasalarda, merkez bankalarının para politikalarında gevşemeye gideceği yönündeki beklentiler güçlenmişti.

Bu çerçevede, ekonomik ve siyasi belirsizliklerle birlikte yatırımcılar güvenli liman olarak altına yöneldi. Özellikle “ABD Başkanı Donald Trump’ın 20 Ocak’ta göreve başlamasıyla gündemi meşgul etmeye başlayan ‘tarife’ konuları, küresel ekonomik görünüme ilişkin endişeleri artırdı.

ABD'nin yakın ticaret ilişkileri yürüttüğü ülkelerle sorun yaşaması, risk algısının yükselmesine neden olurken devreye alınan tarifelerin enflasyonist baskıları artıracağını değerlendiren ABD Merkez Bankasının (Fed) politika alanını kısıtlayıcı etki yaptı.”

Bu dönemde ABD'nin artan bütçe açığına dair kaygılar da yatırımcı davranışlarını etkileyerek altın fiyatlarını destekleyen bir diğer unsur hâline geldi.

Diğer yandan, “İsrail ordusunun 19 Ocak’ta yürürlüğe giren ateşkesi bozarak 18 Mart’ta Gazze Şeridi’ne yeniden şiddetli saldırı başlatması ve ABD Başkanı Trump ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında Ukrayna savaşında varılan anlaşmanın sonuçlarına ilişkin belirsizlik de altının güvenli bir liman olarak talep görmesini sağladı.”

Merkez Bankaları ve Çin’den Fiziki Altına Yoğun Talep

Yükselen risk algısı, özellikle merkez bankalarının altına yönelmesine neden oldu. Bu süreçte birçok büyük merkez bankası, geleneksel olarak yüksek miktarda tuttukları ABD tahvillerini azaltarak portföylerini altına doğru kaydırdı. Aynı zamanda Çin’in fiziki altına olan yoğun ilgisi sürdü ve bu eğilim ons fiyatlarını güçlü tutan bir başka dinamik oldu.

Yılın ilk yarısında dolar endeksinde görülen düşüş de altın fiyatlarının yukarı yönlü hareketini destekledi. “Yılı 2024 yılını 108,5 seviyesinde tamamlayan dolar endeksi de ilk yarıda 96,7’ye çekildi.” Doların zayıflaması, uluslararası piyasalarda altına olan talebi daha cazip hâle getirdi.

Altına Yönelik ETF’lerde 2020’den Bu Yana En Güçlü Giriş

Dünya Altın Konseyi verileri, altın destekli borsa yatırım fonlarına (ETF) 2020’den bu yana en büyük yatırımcı girişinin 2025’in ilk yarısında gerçekleştiğini gösterdi.

Konseyin yaptığı ankete katılanların yüzde 95’i altın rezervlerinin artacağı yönünde görüş bildirdi. Aynı araştırmada dolar rezervlerinin azalacağı beklentisi öne çıktı.

Altın Ons Fiyatı 6 Ayda Yüzde 25,9 Artış Gösterdi

2025’in ilk yarısında ons altın fiyatı yüzde 26 değer kazanarak 3.303 dolara ulaştı. En yüksek artış mart ayında gerçekleşti ve ons altın yüzde 9,3 oranında yükselerek 3.038 dolar seviyesinden nisan ayında 3.499,99 doları test etti.

Bu seviyeler, tarihsel olarak en yüksek ons değerleri arasında yer aldı.

Erbaş: "Yılın İkinci Yarısı Altın Yılı Değil"

Ahlatcı Portföy Genel Müdürü Tonguç Erbaş, konuya dair değerlendirmesinde, yılın ikinci yarısında jeopolitik tansiyonun düşmesi ve ticaret savaşlarına yönelik müzakerelerin daha yapıcı bir havaya bürünmesiyle ons altın fiyatlarında dengelenme yaşanabileceğini ifade etti. “Tam da o aralığa geldi, çok enteresan bir şekilde ve şimdi de senaryo biraz bu şekilde şekilleniyor. Yılın ikinci yarısı bence altın yılı değil.”

Erbaş, ons altın fiyatının yılın geri kalanında 3.000 dolar seviyesinin çok altına düşmesini beklemediğini dile getirdi.

“Bugünden 2 bin 500 dolar, 2 bin 700 dolar bana uzak geliyor. Bugünden düşer mi çok emin değilim. Çünkü yabancı kurumlar da devamlı revizyona gidiyor. 3 bin-3 bin 400 arasında bir yerde biz önümüzdeki 6 ayı geçiririz.”

Aynı zamanda Trump’ın izlediği politikaların doların zayıflamasına neden olduğunu vurgulayan Erbaş, “Dolar, yaklaşık son 50 yılda en hızlı değer kaybını yılın ilk yarısında kaydetti.

Tarifeler ile ilgili tahmin ediyorum orta yol bulabileceği şekilde anlaşma yapacak, diğer taraftan jeopolitik risklerin giderilmesi konusunda da orta vadeli bir planı var olduğunu düşünüyorum.” dedi.

 

REKLAMI KAPAT X