
ABD’li banka Citi, altın fiyatlarının zirve noktasına ulaştığını değerlendirirken, gümüşte arz-talep dengesine dayalı güçlü bir yükseliş süreci öngördü
ABD merkezli dev banka Citi, 17 Haziran 2025 tarihinde yayımladığı değerlendirmede, ons altının rekor seviyelere ulaştığı yükseliş sürecinin sona erdiğini belirterek, fiyatların önümüzdeki dönemlerde düşüşe geçeceğini öngördüğünü açıkladı. Aynı raporda, gümüş fiyatlarında ise arz daralması ve talep artışı kaynaklı güçlü bir yükseliş beklentisi dile getirildi.
Altın Tahminleri Revize Edildi, Ralli Sonlandı
Altın fiyatları, ABD Başkanı Donald Trump’ın ticaret politikaları ve Orta Doğu’da yaşanan jeopolitik gerilimlerin etkisiyle, 2025 yılı nisan ayında ons başına 3 bin 500 dolara ulaşarak tüm zamanların en yüksek seviyesini gördü. Bu yükseliş süreci, ABD'nin bütçe açığı ve varlıklarına yönelik endişelerle birlikte merkez bankalarının rezerv çeşitlendirme hamleleri tarafından da desteklendi.
Citi, yayımladığı son raporda bu rallinin sonlandığını belirterek, “Altın fiyatlarında rekor seviyelere ulaşılan rallinin sona erdiğini ve önümüzdeki çeyreklerde ons fiyatının yeniden 3 bin doların altına düşmesini bekliyoruz” açıklamasında bulundu.
Bankanın kısa vadeli altın fiyat tahminleri de aşağı yönlü revize edildi. 0-3 aylık beklenti 3 bin 500 dolardan 3 bin 300 dolara düşürülürken, 6-12 aylık tahminler 3 bin dolardan 2 bin 800 dolara çekildi.
Orta vadeli öngörüler kapsamında Citi, “Çalışmalarımız, altının 2026'nın ikinci yarısında ons başına 2 bin 500 ila 2 bin 700 dolar civarına geri döneceğini gösteriyor” değerlendirmesini yaptı.
Temel Senaryo: Denge Aşaması Sonrası Geri Çekilme
Bankanın temel senaryosuna göre, 2025’in üçüncü çeyreğinde altın fiyatlarının ons başına 3 bin 100 ile 3 bin 500 dolar arasında dalgalanması bekleniyor. Bu senaryoya yüzde 60 olasılık verilirken, olası yükseliş ve düşüş senaryoları içinse yüzde 20’şer ihtimal tanımlandı.
Yükseliş senaryosunda, ABD’deki ekonomik ve jeopolitik gerilimlerin tırmanması halinde altın fiyatlarının üçüncü çeyrekte 3 bin 500 doları aşabileceği ifade edildi. Öte yandan düşüş senaryosunda, “Gümrük vergisi anlaşmazlıklarının çözülmesi, jeopolitik risklerin azalması ve ABD ekonomisinin sert bir inişten kaçınması ihtimaliyle fiyatların 3 bin doların altına düşebileceği” kaydedildi.
Düşüş Beklentisinin Gerekçeleri
Altın fiyatlarında öngörülen düşüşün nedenleri arasında yatırım talebindeki zayıflama, küresel büyüme görünümündeki iyileşme ve ABD Merkez Bankası’nın faiz indirim sürecine gireceği beklentisi yer aldı.
Citi analistleri, “2025’in dördüncü çeyreğinden itibaren altın yatırım talebindeki düşüşün, ABD’nin teşvik edici bütçesinin yürürlüğe girmesi ve Trump’ın ticaret ve diğer politikalarının daha az olumsuz hale gelmesinden kaynaklanabileceğini” belirtti.
Aynı raporda analistler, “Fed’in kısıtlayıcı politikadan nötr politikaya geçmesi için çok fazla alan olduğunu görüyoruz” açıklamasına da yer verdi.
Gümüşte Güçlü Yükseliş Öngörüsü
Altın için temkinli bir tablo çizen Citi, gümüş piyasasında ise farklı bir yaklaşım benimsedi. Arzın daralması ve sanayi kaynaklı güçlü talep nedeniyle, önümüzdeki 6-12 ay içinde gümüş fiyatlarının ons başına 40 dolara yükselebileceğini öngören banka, yükseliş beklentisini daha net şekilde ortaya koydu.
Olası pozitif senaryoya göre, ABD-Çin ticaret savaşının daha hızlı çözülmesi ve Federal Rezerv’in şahin politikalarına devam etmesi durumunda, 2025’in üçüncü çeyreğinde gümüşün ons fiyatı 46 dolara kadar çıkabilir.
Günün piyasa verilerine göre, saat 13.25 itibarıyla ons altın yüzde 0,29’luk artışla 3 bin 395 dolardan işlem görürken, gümüş yüzde 2,15’lik artışla 37 dolar seviyesinden işlem gördü.
Yatırım Talebi Zirveye Ulaştı, Dönüş Sinyalleri Geliyor
Citi'nin küresel emtia strateji ekibinin başında bulunan Maximilian Layton liderliğinde hazırlanan değerlendirmeye göre, altın fiyatlarındaki rekor yükselişin temelinde yalnızca jeopolitik endişeler ya da merkez bankalarının alımları değil, aynı zamanda yatırımcıların son iki yılda artan enflasyon ve itibari para birimlerine olan güven kaybına karşı bir koruma arayışı da yer aldı. Citi analistleri, “Dünyadaki toplam gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde 0,5’inin şu anda altına harcandığını ve bunun son elli yılın en yüksek oranı olduğunu” belirtti.
Raporda, altının geçmişte üretim maliyetleriyle doğrudan bağlantılı olduğu hatırlatılarak, bugün özellikle yüksek maliyetli altın üreticilerinin rekor seviyelerde kâr marjı ile çalıştığına dikkat çekildi. Citi, yatırımcı ilgisinin 2025 sonu itibarıyla azalmaya başlayacağını, 2026 yılına gelindiğinde ise altının “güvenli liman” özelliğinin ikinci planda kalabileceğini öngördü. Bu beklentinin temelinde, ABD’deki politik gerilimin azalması, ticaret anlaşmalarının imzalanması ve ekonomide “One Big, Beautiful Bill Act” adlı büyük teşvik yasasının hayata geçirilmesiyle oluşabilecek iyimser hava yer aldı.
Analistler, uzun vadeli ABD tahvil faizlerindeki artış beklentilerinin de kalıcı olmadığını vurgulayarak, “her 100 baz puanlık faiz indiriminin, altının ileriye dönük ons fiyatında 200 dolarlık düşüşe neden olacağını” ifade etti. Bu kapsamda Fed’in sıkı para politikasından daha nötr bir çizgiye kayabileceği öngörüsü, altın üzerindeki güvenli liman talebinin azalacağı beklentisini destekledi.