Değerli metaller piyasasında yaşanan sert hareketler gümüşe de yansıdı. Güçlü endüstriyel talep, arz kısıtlamaları ve jeopolitik risk ortamı, yatırımcıların gümüşe olan ilgisini artırdı.
Gümüşün ons fiyatı, 37,2 doları görerek Şubat 2012’den bu yana en yüksek seviyeyi test etti. Yıl başından bu yana yüzde 28 getiri sağlayan gümüş, yatırımcılar açısından hem güvenli liman hem de endüstriyel değer taşıyan bir varlık olarak ön plana çıkmaya başladı.
Gümüşe Yönelik Endüstriyel Talep Artıyor
AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, gümüş fiyatlarındaki yükselişin temelinde çok katmanlı nedenler yer aldı. Güneş panelleri, elektronik cihazlar ve elektrikli araçlar gibi birçok sektörde yoğun olarak kullanılan gümüş, sadece değer saklama aracı değil, aynı zamanda sanayi üretiminde kritik rol oynayan bir metal konumunda bulunuyor.
Yeşil enerji dönüşümünün küresel ölçekte hız kazanmasıyla birlikte elektrifikasyon süreçlerinde gümüşün kullanım alanı daha da genişledi. Gümüş sektörünün farklı temsilcilerini bünyesinde barındıran uluslararası kuruluş Silver Institute, küresel gümüş açığının bu yıl azalmasını öngörse de, devam eden arz sorunlarının fiyatlar üzerindeki yukarı yönlü baskıyı sürdüreceğini belirtti.
Güvenli Liman Talebinde Gümüşün Payı Artıyor
Değerli metaller piyasasında yaşanan hareketlilikte jeopolitik belirsizliklerin de etkili olduğunu ifade eden analistler, gümüşün yalnızca sanayi hammaddesi değil, aynı zamanda güvenli liman statüsüne de sahip olduğunu vurguladı.
Fed’in yaklaşan faiz kararı ve toplantıdan çıkacak mesajlar da fiyatlamalarda belirleyici olacak. Yatırımcılar, küresel risk ortamı ve merkez bankalarının yönlendirmeleri doğrultusunda portföylerini yeniden şekillendirirken, gümüş bu süreçte altına alternatif olarak değerlendirilmeye başlandı.
Altın Yerine Gümüş ve Platin Tercihi Öne Çıkıyor
Vadeli işlem ve emtia piyasaları uzmanı Zafer Ergezen, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, güvenli limanlara yönelimin önem kazandığını belirtti. Şimdiye kadar ons altının daha yoğun ilgi gördüğünü ifade eden Ergezen, “Tabii ons altının güvenli liman özelliği daha ağır basıyor. Bu nedenle de ons altının bu dönemde daha fazla ilgi görmesi normaldi” şeklinde konuştu.
Ergezen, altının ciddi bir getirisi olduğunu hatırlatarak, “Altın-gümüş rasyosu 106 seviyelerine kadar çıkmıştı ki bu, beklenmedik bir şeydi. Bu kadar sert bir yükseliş karşısında gümüş oldukça geride kalmıştı” dedi.
Gümüşe yönelimin son dönemde arttığını vurgulayan Ergezen, “Şimdi hala riskler devam ediyor, jeopolitik riskler devam ediyor. Tarife savaşları hala devam ediyor ama son dönemde şöyle bir eğilim görmeye başladık. Altın yerine yani kıymetli metallerden altın tercihi yerine, yatırımcıların daha çok gümüş veya platin gibi emtialara daha fazla yönelmeye başladığını gördük” açıklamasında bulundu.
Uzak Doğu’da platinin, altına alternatif olarak tercih edildiğini, benzer eğilimin gümüş için de geçerli olduğunu belirten Ergezen, sözlerini şöyle sürdürdü: “Altın bu kadar yükseldikten sonra artık yatırımcılar altının alternatiflerine yönelmeye başladılar. Gümüş de bunlardan bir tanesi. Gümüş tarafında tabii bir de piyasalarda bu dönemde resesyon endişeleri vardı. Son dönemde baktığımız zaman hem gelen veriler hem de yaşanan gelişmeler resesyon endişelerini bir miktar öteliyor. Böyle olunca da doğal olarak sanayi talebinde artış beklentisi oluşuyor. Gümüş de altına kıyasla daha fazla endüstriyel alanda kullanılıyor.”
