Küresel çapta 88 ülkede seçimlerin yapıldığı veya yapılacağı 2024 yılı, küresel yatırımcılar için bir dizi beklenmedik gelişmeyi de beraberinde getirdi. Bunlardan en dikkat çekeni ise küresel çapta dolarda yaşanan yükseliş oldu.
Pek çok raporda büyük seçim yılı olarak tanımlanan 2024 yılında finans piyasaları için en dikkat çeken gelişme doların güçlenmesi oldu.
ABD Merkez Bankası’nın faiz indirimi sürecini başlatacağını düşünen ve bu sebeple dolarda zayıflama bekleyen piyasa katılımcıları, aşırı sıcak ABD ekonomisi ve Fed’in faiz oranlarını düşürmeyi ertelemesini gerektiren yapışkan enflasyon nedeniyle pozisyonlarını gözden geçirmek durumunda kaldı.
Öte yandan Uluslararası Para Fonu (IMF) gibi kurumların ABD büyümesinin diğer G-7 ülkelerinden iki kat daha fazla olabileceğini belirtmesi de hisse senetleri ile tahvil getirilerine katkıda bulunarak dolarda yaşanan yükselişi destekledi.
Jeopolitik gerilimler de güvenli bir liman olarak nitelenen rezerv para birimi doların güçlenmesine katkıda bulunan bir diğer faktör oldu.
Bu gelişmeler dünyanın en büyük ikinci fon yönetim şirketi Vanguard’ın dolarda uzun süreli yükseliş öngörmesine neden olurken, UBS Asset Management analistleri de doların adil değerinden yüzde 20 daha pahalı olmasına rağmen muhtemelen daha da yükseleceğini tahmin etti. Wells Fargo Yatırım Enstitüsü de doların yükselişinin 2025’e kadar uzayabileceğini öngördü.
Vanguard’dan Ales Koutny, konuyla ilgili paylaşımında, “Diğer ülkeler ABD’nin büyüme ve enflasyon oranlarına yetişemezse, doları almaktan başka seçenek kalmaz. Daha önce bizim için çok taktiksel bir trade olan dolar alımı, çok daha uzun vadeli bir strateji haline geldi” dedi.
Dolar endeksi ise yeni haftanın ilk işlem gününde yatay bir seyirle 105,95 seviyesinden işlem görürken, geçtiğimiz yılın kasım ayından bu yana yaşadığı kayıpları telafi etmiş bulunuyor.
Yurt içinde dolar/TL'de son durum
Dolar/TL ise haftanın ilk işlem gününe yüzde 0,27 yükselişle 32,58 liradan başladı. Mart ayında yüzde 3,5 ile temmuz ayından bu yana en belirgin yükselişini yaşayan dolar/TL, ilk çeyrekte ise yüzde 9 artış kaydetti.
Dolar kurunun kısa vadeli seyri için yurt içi piyasalarda gözler ise TCMB’nin perşembe günü PPK toplantısında alacağı faiz kararına çevrildi.
Merkez Bankası son olarak mart ayı toplantısında sürpriz bir şekilde faizleri 500 baz puan artırmış ve politika faizini yüzde 50 seviyesine çıkarmıştı.
Yerli ve yabancı kurum analistleri ise nisan ayına ilişkin toplantıda TCMB’den hamle beklemediklerini ve faizlerin sabit kalacağını öngördüklerini duyurdu.
IMF - Dünya Bankası toplantıları için ABD’de olan TCMB Başkanı Fatih Karahan ise burada yaptığı konuşmada, "Ne gerekiyorsa yapacağımızın sinyalini her zaman verdik. Piyasaların beklediğinden çok daha fazla miktarda sıkılaştırma yaptık ve dezenflasyon konusunda ne kadar ciddi olduğumuzu gösterdik." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin makroekonomik ortamda karşı karşıya olduğu temel sorunun enflasyon olduğunu da belirten Karahan, enflasyonla mücadelenin son derece önemli olduğunun altını çizerek, “Enflasyonu düşürmeye çalışıyoruz ve geçen haziran ayında başlayan kapsamlı bir sıkılaştırma programı izliyoruz” diye konuştu.
