Dolar/TL bankalararası piyasada (tabela kurunda) yükselişini hızlandırırken, Kapalıçarşı’da ise nispeten daha sınırlı bir yükseliş kaydetti. Böylelikle uzun bir süre sonra tabela kuru, Kapalıçarşı kurunun üzerine çıkmış oldu.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın yeni kabineyi haftasonu açıklamasıyla Hazine'ye uluslararası kabul görmüş ekonomi politikalarıyla öne çıkan Mehmet Şimşek getirildi.
Bakan Şimşek ise göreve geldikten sonraki ilk açıklamasında "Türkiye'nin rasyonel bir zemine dönme dışında bir seçeceği kalmadığını" söyledi.
Piyasalar da bu söylemlerin ardından özellikle TCMB ve bankacılık ile sermaye piyasaları düzenleme kurumlarının atacağı adımlara odaklanarak, ortodoks politikalara dönüş için somut bir adım görmeyi beklemeye başladı.
Bu gelişmelerin ortasında dolar kuru ise geçen hafta gün içi işlemlerde 21 seviyesinin altında fiyatlanırken, bu gün 21,2180 seviyesinden işlem gördü. Kapalıçarşı'da dolar kuru ise 21,21 seviyesinden alıcılarıyla buluştu.
Böylelikle uzun bir süre sonra dolar kuru ilk kez bankalararası piyasada Kapalıçarşı fiyatlarının üzerine çıkmış oldu.
Goldman kabine sonrası dolar kurunda hedefini revize etti
Goldman Sachs ise hafta sonu kabinenin açıklanmasının ardından yayımladığı notta, TL'nin dolar karşısında üç ayda 23, altı ayda 25 ve on iki ayda 28 seviyesine gerileyeceği tahmininde bulunuldu.
Goldman analistleri ilgili notta, "Biz asıl sorunun para biriminin keskin şekilde zayıflayıp zayıflamayacağı değil, ne zaman zayıflayacağı olduğunu ve büyük kısmı tek seferde gerçekleşecek bir ayarlama ihtimalinin arttığını düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.
Uzmanlar ayrıca mevcut politikalarda dolar/TL’nin daha fazla rezerv kaybı yaşanmaması için daha da yükselmesi gerektiğini ancak son değer kayıpları ile birlikte daha makul seviyelerin de yaklaşmış olabileceğini belirtti.
Buna göre TL'nin değer kaybını sınırlı tutmak için TCMB ise son olarak, seçimin ilk turunden önceki haftada 9 milyar dolar rezerv kaybederken; iki seçim arasındaki ilk hafta 3,5 milyar dolar, ikinci hafta 3,1 milyar dolar rezerv kaybıyla karşılaşmıştı.
Bu kayıpların ardından ise Merkez Bankası’nın net rezervleri -4.4 milyar dolar ile 2002 yılında başlayan veri tarihinin en düşük seviyesine gerilemişti.
Rezerv yeterliliği de piyasalarda en önemli endişe kaynağı olmayı sürdürerek, ekonomi politikalarının uzun vadede sürdürülebilir olmadığına yönelik eleştirilerin temel katalizörü olmuştu.
Müdahalenin olmadığı CDS'lerde sert geri çekilme yaşandı
Döviz piyasasının aksine kamu kısıtlarının bulunmadığı CDS’lerde ise geçtiğimiz hafta sert düşüşler yaşandı.
Buna göre, seçimlerden önce görülen 700 baz puan üzerindeki seviyelere kıyasla CDS'ler 100 bp üzerinde düşüş yaşayarak 600 baz puanın (bp) altına kadar geriledi.
Tıklayın: Yılın ikinci yarısında dolar mı, altın mı, euro mu, gümüş mü kazandıracak?
