Gün sonu işlemlerinde;
- dolar en düşük 5.3387 lirayı ve en yüksek 5.3953 lirayı gördükten sonra 5.35 – 5.36 lira aralağında,
- euro en düşük 6.0447 lirayı ve en yüksek 6.1216 lirayı gördükten sonra 6.17 – 6.18 lira aralığında,
- sterlin en düşük 6.8780 lirayı ve en yüksek 6.9047 lirayı gördükten sonra 6.85 – 6.6 lira aralığında işlem görüyor.
Borsa İstanbul Endeksi (BİST100), haftanın son işlem gününe yüzde 0.52 artışla 93 bin 785 puandan başladıktan sonra artışını yüzde 0.59’a yükseltti ve 93 bin 852 puanda.
BİST Bankacılık Endeksi yüzde 1.42 artışla 118 bin 499 puana yükseldi.
Tahvil bono piyasasında ise 10 yıllık gösterge tahvilin bileşik faizi yüzde 0.42 düşüşle yüzde 16.52 düzeyine gerilerken, iki yıllık gösterge tahvilin faizi yüzde 0.35 artışla yüzde 20.03 düzeyine yükseldi.
Alnus Yatırım’ın “Kasımda Aşk, Son Gaz” başlıklı günlük piyasa bülteninde şu değerlendirmeler yapıldı: “Türkiye, dünyanın en gözde portföy yatırımı ülkesi konumunu sürdürüyor. Lira bugün 5.35’e kadar inerek Ağustostan beri dolara karşı yüzde 25 değer kazanırken 10 yıllık tahvilin faizi yüzde 22.6'dan yüzde 16'ya geriledi, üç gündür yükselen borsa dün lira bazında yatay gözükse de dolar bazında yüzde 1.6 yükseldi.
“Bu güzel gelişmelerde; verilen yüksek faizin ve alınan geçici önlemlerle daha güvenilir hale gelen sistemin etkisi kadar ABD başkanı Trump'ın jestleri de etkili oluyor. Rahibi bırakmadığı için Türkiye'ye kızan ve iki bakana yaptırım uygulamaya kadar giden tepkisi, 12 Ekim'de rahibin serbest bırakılmasıyla terse dönerek evrildi. Neredeyse her hafta bir jest geliyor ki hoşumuza gitmesin.
“İki başkan arasında buzları eriten 21 Ekimdeki telefon görüşmesi sonrası 1 Kasım'da yeniden telefonla görüşüldü. Bu görüşmede Erdoğan ayrıca Halk Bankası sürecinin düşürülmesinin normalleşme sürecinde önemli bir adım olacağını söyleyince Trump, "Hazine Bakanlığımla görüşeceğim" demiş. Menbiç’te Türk-Amerikan askerlerinin ortak devriyesi 1 Kasım’da başladı. Ertesi gün iki ülke, karşılıklı olarak bakanlara uyguladıkları yaptırımların kaldırıldığını duyurdu. 11 Kasım'da Paris'te Devlet Başkanları yemeğinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Trump yan yana oturmuştu.
“5 Kasım’da İran'a uygulanmaya başlayan ambargolarda Türkiye geçici muafiyet alan 8 ülkeden biri olarak açıklandı. 6 Kasım'da ABD, PKK’nın lider kadrosundan 3 kişiye toplam 12 milyon dolar ödül koydu. 14 Kasım'da ABD'den kiralanan 'Rowan Norway' platformu, TPAO tarafından belirlenen koordinatlarda sondaj çalışması yapmak üzere Mersin'e geldi. 15 Kasım akşamı ise NBC haberine göre, Trump, Fetö elebaşı Gülen'in yasal olarak iadesi konusunda çalışmalar için talimat verdi. Bugün gelen haberlerde ise Pentagon, Türkiye'nin satın alması planlanan 100 F-35 uçağıyla ilgili raporunu Kongre'ye sundu. Açıklamaya göre raporda tavsiye verilmiyor. Yani negatif bir durum yok. Ancak bir konu daha var ki Trump'a müteşekkiriz o da İran'a ambargoya rağmen petrol fiyatlarının düşmesindeki payı. Ekim'de 86 dolara çıkan Brent varil fiyatı şimdi 66 dolara indi, ki bu Türkiye'nin milyarlarca dolarının cebinde kalmasını sağlayacak.
“Bu haberler güzel ama ABD başkanının Türkiye’yi kara kaşı kara gözü için sevmediği aşikar. Suriye politikalarından ve Rusya ile olan ittifakından ötürü Türkiye ile çatışmalar daha da sürecek. Fırat’ın doğusunda özerk PKK bölgesi kurmaları karşılığında Irak'taki PKKlılara ödül koymalarına bakanlarımız tepki gösterdi. 2019 sonunda Türkiye'ye kurulacak rus S-400'lerin bölgesine ABD'nin yıllarca hayalini kurduğu görünmez uçaklarını vermek istemiyorlar. Halk Bankası konusunda Trump'ın OFAC soruşturmasına müdahale edebileceği ama New York Güney Bölgesi Başsavcılığı’nda (SDNY) devam eden soruşturmaya müdahale edemeyeceği basında yazılıyor. Fetö için iade konusunu ise Trumpın sözcüsü yalanladı. Bu gerçekler yüzünden ABD konusunda çok da iyimser olamıyoruz. Çıkarı ne gerektirse onu yapacaktır. Gölge etmesin başka ihsan istemeyiz.
“Avrupa tarafında ise Brexit sürecindeki yeni sancılar beliriyor. Başbakan May, bir azınlık hükümetini yönetiyor. Ve dört bakanı istifa etti. Sterlin, dün şelale düşüşü yaptı. AB ile anlaşmayı çoğunluğa beğendiremeyeceği ortada. Sıkıntı büyüyecek gibi. İtalya ise Bütçesini AB'ye sundu ve ses yok. Bakalım AB ona nasıl bir ceza verecek.”