Hazine eski Müsteşarı Mahfi Eğilmez, döviz kurlarının sabit tutulmasından kripto paraların geleceğine kadar pek çok konuda okurlarından kendisine gelen soruları yanıtladı.
Mahfi Eğilmez, kişisel blog sayfası üzerinden,“Güncel Ekonomik Sorunlar Hakkında Sorular ve Yanıtlar” başlıklı bir yazı yayımladı.
Eğilmez, ilgili yazıda kendisine yöneltilen soru ve yorumlara şöyle yanıt verdi:
Piyasa katılımcılarının enflasyon tahmini neden daha düşük?
Soru: Enflasyon beklentilerinde para piyasaları neden reel sektörün ve hane halkının beklenti oranlarının çok altında kalıyor ve gerçekleşen oran reel sektörünki oluyor? Para piyasalarının hesaplamalarının daha teknik daha doğru olması gerekmez mi?
Mahfi Eğilmez: Herkes para kazandığı yeri, maddeyi iyi göstermeye çalışır. Para piyasasında çalışanlar da mallarını satmak için ekonomiyi ve gidişi olduğundan iyi göstermeye çalışıyor. Buna karşılık reel sektör yapacağı zamları haklı göstermek için, hane halkları da ücret zammını yüksek alabilmek için enflasyon tahminini yüksek tutma eğiliminde oluyor.
Doları nasıl oluyor da sabit tutabiliyorlar?
Soru: Doları nasıl oluyor da sabit tutabiliyorlar? Bunu ekonomi bilmeyen birine gider ve gelirler dengesi gibi nasıl anlatabiliriz? Uzmanlar bu durumun sürdürülemez olduğunu söylüyor ama bir şekilde devam ettiriliyor.
Mahfi Eğilmez: Önceleri Merkez Bankası dolar satarak kuru baskıladı ve bu yolla sabit tuttu. İnsanlar bankaların verdiği faizin yıllık net yüzde 40, dolar kurunun da 34’lerde sabit olduğunu görünce ellerindeki ya da banka hesaplarındaki dolarları bozdurup TL mevduata döndüler. Bu kadar dolar bozdurulunca doğal olarak kur düşmeye yöneldi. Bu kez Merkez Bankası dolar alıp kuru yine sabit tuttu. Bu durumdan mevduat sahipleri memnunlar: Çünkü vade sonunda tekrar aynı kurdan dolar aldıklarında yüzde 40 oranında dolar faizi almış oluyorlar. Merkez Bankası da memnun: Çünkü topladığı dövizlerle rezervlerini güçlendirmiş oluyor. Ne var ki bu mucize gibi görünen çözüm sonsuza kadar sürdürülemez.
TL faizin döviz faizi haline gelmesi
Soru: Hocam "Türk Lirası faizler döviz faizi haline dönüşüyor" ne demek?
Mahfi Eğilmez: Bir bankanın TL mevduata yüzde 40 net faiz verdiğini düşünün. Bir kişi 10.000 dolarını bugünkü kurla TL'ye çevirse eline 345.000 TL geçer. Bunu yüzde 40 faizle TL mevduata yatırsa yılsonunda elinde 483.000 TL olur. Eğer kur hiç değişmemişse bunu tekrar dolara çevirdiğinde 14.000 doları olur. Yani 10.000 dolarına 4.000 dolar almış olur. Bu da yüzde 40 dolar faizi demektir. İşte bu şekilde TL faizi dolar faizine dönüşmüş olur.
Kripto paraların geleceği var mı?
Okuyucu Yorumu: Kripto paraların uluslararası ticarete konu olmadıkça geleceği olmadığı kanaatindeyim.
Mahfi Eğilmez: Kripto paraların para olabilmesi ya da paranın yerini alabilmesi için paranın gördüğü üç işlevi de görür hale gelmesi gerek: (1) Değer ölçmek, (2) Değer saklamak, (3) Alış verişe aracılık etmek. Kripto paralar bugün itibarıyla bu üç işlevden yalnızca değer saklama işlevini görebiliyor. Kimse kripto paralarla bir ev, araba ya da gömlek almıyor. "Domatesin kilosu kaça?" diye soran birisine kimse "şu kadar Bitcoin" diye yanıt vermiyor. Bu haliyle uluslararası ticareti bırakın ulusal ticarete de konu olmuyor. Ne var ki bu durum gelecekte farklı bir yere evrilebilir.
Yabancı yatırımcı neye dikkat eder?
Soru: Kimsenin yatırım yaparken hukukun üstünlüğüne baktığı falan yok. Yabancı yatırımcı istikrara bakar. Hukuka bakmaz. Buna ne dersiniz?
Mahfi Eğilmez: Kısmen doğru bir tespit diyebilirim. Yabancı yatırımcı eğer kendisine başı sıkıştığında parasını alıp gitme güvencesi verilmişse hukukun üstünlüğüne falan bakmaz, para kazanacaksa yatırımını yapar. Ne var ki biz hukukun üstünlüğünü savunurken yabancı yatırımcının ne istediğinden çok kendimizin ne istediğine bakmalıyız. Bizler bu ülkenin insanları, herkese farklı hukuk uygulanmasından mutlu muyuz değil miyiz? Yargı kararlarına uyulmamasına aldırıyor muyuz aldırmıyor muyuz? Eski karısını tehdit eden, kadınları, çocukları taciz edenlerin birkaç gün gözaltına alınıp salınmasına ve tekrar suç işlemesine sinirleniyor muyuz sinirlenmiyor muyuz? Meseleler bunlardır. Hukukun üstünlüğü yoksa ülkede huzur yoktur. Huzur olmayan bir ülkede de bırakın yabancı yatırımcıyı yerli yatırımcı da yatırım yapmaz. Ya da böyle bir ülke yatırım potansiyelinin çok altında yatırım çekebilir. Birçok kişi Çin’i örnek veriyor ve Çin’de hukuk mu var da yabancı sermaye gidiyor diye soruyor. Her şeyden önce Çin hukukun üstünlüğü endeksinde bizden daha iyi durumda. Sonra Çin’de yüzyıllardır değişmeyen geleneklerin yarattığı bir istikrar söz konusu. Öte yandan Çin’de ücretler düşük (şimdilerde yükseldiği için daha az yatırım gider oldu.) Ayrıca Çin, pek çok ürünün yaratıcısı konumunda olduğu için birçok yabancı yatırımcı Çinli üreticilere kendi markasını taşıyan ürünleri sipariş vererek yaptırıyor. Özetle Çin’e giden büyük yatırım tutarlarını yalnızca hukuk çerçevesiyle değerlendirmek mümkün değil.