"S&P’nin kur beklentisinde kafa karıştıran matematik"

Okuma Süresi: 4 Dakika
Doviz.com
06.05.2024 17:00

Topkapı Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu, S&P’nin not artışını değerlendirdiği paylaşımında, kurda yıl sonuna yönelik 31,88’lik öngörü için “kafa karıştıran matematik var” yorumunu yaptı.

ALB Yatırım Başekonomi̇sti̇ Doç. Dr. Fi̇li̇z Eryılmaz ve Topkapı Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu, Nasıl Bir Ekonomi TV’de yayınlanan Ekonomi Masası’nın konuğu oldu.

Burada S&P’nin Türkiye’ye ilişkin not kararını değerlendiren Eryılmaz, S&P’nin kararının ardından borsada kâr realizasyonu beklediğini belirtti. Erhan Aslanoğlu ise S&P’nin yıl sonu için 31,88 TL olarak açıkladığı dolar kuru öngörüsüne atıfta bulunarak, “Biz zaten yıla 30 lirayla başladık. Dolayısıyla yıl sonunda 40 TL bile olsa ortalamasının 35 liraya yakın bir yer olması gerekiyor. S&P’nin raporunda gerçekten kafa karıştıran bir matematik var. Gerekiyorsa hızla bir düzeltme yapılması, tahmin buysa da ‘Evet budur’ denmesi iyi olur” şeklinde konuştu.

Ekonomim’den İlhan Duman’ın aktardığı, Eryılmaz ve Aslanoğlu'nun konuşmalarından öne çıkanlar ise şöyle oldu:

Alb Yatırım Başekonomisti Doç. Dr. Filiz Eryılmaz:

"Bu haftanın makroekonomik veri ajandasında cuma günü nisan ayına ilişkin sanayi üretimi ve işsizlik rakamı olacak. İşsizlik rakamı son aylarda 8,5-9 arasında; çok volatil. En son yüzde 9,1’den 8,7’ye kadar geri çekilmişti. Sanayi üretiminde de aylık yüzde 2,4’lük artış vardı. Tabii gözler perşembe günü Merkez Bankası'nın yılın ikinci enflasyon raporu sunumunda olacak. Hem yıl sonu enflasyon tahmini değiştirilecek mi? Hem Merkez Bankası Başkanı neler söyleyecek? Bunu takip edeceğiz. Merkez Bankası’nın kendinden emin bir şekilde, şahin bir duruşla, “Ne gerekiyorsa yapacağız. Biz patikamızdan eminiz dezenflasyon süreç başlayacaktır” diyeceğini tahmin ediyorum.

Yıl sonu enflasyon tahminini de değiştireceğini düşünmüyorum. Yüzde 36’da sabit bırakılacaktır. En temel gerekçem şu: Merkez Bankası ilk toplantıda “Yüzde 36’lık hedefi, ocak ayı enflasyonu beklentinin çok üstünde gelmiş olmasına rağmen değiştirmiyorum. Çünkü yüzde 36 tahmin değil, bir hedef. Dolayısıyla bu bir bağımlı değişken. Bu hedefe gitmek için ne gerekiyorsa yapacağız, bağımsız değişkenleri yani araçları değiştireceğiz” duruşuyla karşımıza gelmişti. Aynı iddialı duruşu, kendinden emin duruşu devam ettireceğini düşünüyorum. Hele ki şu ara daha da devam ettirmesi gerekir. Çünkü enflasyon beklentileri yeterince güçlü adımlara rağmen kontrol altına alınamıyor. Böylesi bir durumda tıpkı eskiden olduğu gibi yukarı yönde revize edilmesi, piyasada “Merkez Bankası havlu attı. Daha yılın ikinci enflasyon raporunda enflasyon tahminini ilk enflasyon raporundaki güçlü duruşuna rağmen revize etti” algısı oluşmasına ve enflasyon beklentilerinin yukarı çekilmesine neden olur. Merkez Bankası şartları zorlayacaktır. Yılın son enflasyon raporuna kadar mümkün mertebe bu şekilde yüzde 36’lık hedefle gider. Özellikle enflasyonun da düşmesi durumunda gerekirse bir yukarı yönlü revize gelecekse şimdi değil, yılın ikinci yarısında belki de son enflasyon raporunda görme ihtimalimiz güçlü olur."

İLGİLİ HABER TCMB: Yıllık enflasyon gıdada gerilerken, diğer gruplarda yükseldi Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Aylık Fiyat Gelişmeleri Raporu'na göre yıllık enflasyon gıdada gerilerken, diğer gruplarda yükseliş kaydetti.

Topkapı Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu:

"S&P’nin yıl sonu için açıkladığı 31,88 dolar/TL kuru beklentisi konusunda çok hızla bir düzeltme yapması beklenir. Hafta sonu da düzeltme gelebilirdi. Burada kritik nokta şu: Biz zaten yıla 30 lirayla başladık. Dolayısıyla yıl sonu 40 bile olsa ortalamasının 35 liraya yakın bir yer olması gerekiyor. Bir de tabii biz birçok yabancı raporda da gördük. Yıl sonunda 30 liranın altına inebileceği yönünde beklentiler de oluştu. Bunları tabii kendi adıma anlamam, yorumlayabilmem pek mümkün değil. Çünkü TL değerli mi değil mi? Bunu tartıştığımız bir ortamdayız. Şu tartışmayı anlıyorum. Bu aşamada TL’nin reel değerlenmesi, enflasyonla mücadelede önemli bir araçtır. Bunu ne kadar sürdürebiliriz, nasıl yönetebiliriz kuru? Bu tartışma doğru olabilir. Ama eğer yıl sonu tahmini ise veya kurun düşeceği yönünde tahminler varsa, yüzde 50, 60, 70 faizin ödendiği bir ülkede dövize yatırım yapanlar için belki 100 yılda bir olacak reel bazda bir getiri anlamına gelir. O zaman da herhalde kimse burada kısa süreden fazla kalmaz. Yani böyle bir beklenti zaten yabancı yatırımcının Türkiye'ye çok kısa süreli baktığını gösterir. O açıdan biraz bunların netleşmesi lazım.

Türkiye enflasyonla mücadeleyi başarırsa, gereğini yaparsa, enflasyonun birinci ligine doğru gidersek zaten paramız değerlenecek. Ama paranın değerlenmesi bugünkü nominal kura göre geriye düşmesi değil, önümüzdeki süreçte enflasyondan daha az artış göstermesidir. Ama onun zamanlaması ne zaman olmalı? Ne zaman daha az olmalı? Ne zaman buna yakın olmalı? O ayrı. Biz bu yola girdiğimiz zaman. Evet, TL 3-5 yıllık bir perspektifte değerlenir. Bu doğru bir yaklaşım. Döviz yatırımcısına, yabancı yatırımcıya oldukça iyi bir fırsat da sunar. Bu da doğru bir yaklaşım. Ama bu yıl için kur konusunda bu denli çok güçlü tahminlere biraz ihtiyatlı yaklaşmak lazım. Hepimiz isteriz böyle bir şey olmasını herhalde ama bir realite ve bir geçiş süreci var. O açıdan değer değerlenme ne boyutta tartışılabilir. S&P’nin raporunda gerçekten kafa karıştıran bir matematik var. Gerekiyorsa hızla bir düzeltme yapılması, tahmin buysa da “Evet budur” denmesi iyi olur."

İLGİLİ HABER TL'nin reel değeri 2,5 yılın zirvesine çıktı Merkez Bankası verilerine göre TÜFE bazlı reel efektif döviz kuru nisanda 59,77'ye yükselerek, TL'nin reel değerinin Eylül 2021'den bu yana en yüksek seviyeye çıktığını gösterdi.

REKLAMI KAPAT X