Uzmanlar, üç haftalık yükseliş trendinin ardından geçtiğimiz hafta zirvesinden yüzde 10’un üzerinde gerileyen petrol fiyatlarında düşüşün hızlanmasını bekliyor. ABD’nin 23 Haziran’da İran’ın nükleer tesislerine yönelik saldırısı sonrasında Brent petrolün varili 77,81 dolara kadar yükselerek yaklaşık beş ayın zirvesini görmüş, aynı gün İran’ın Katar’daki ABD üssüne verdiği sınırlı yanıt sonrasında fiyatlar yüzde 8,5 gerilemiş ve 69,48 dolarda kapanmıştı. Bu hareket, Temmuz 2022’den bu yana görülen en sert günlük kayıp olarak dikkat çekmişti. İran ile İsrail arasında 24 Haziran’da sağlanan ateşkese dair haberler ise Hürmüz Boğazı’ndaki petrol arzının sekteye uğramayacağı beklentisini güçlendirmişti. Günlük yaklaşık 20 milyon varil petrol ve türevinin taşındığı boğazdaki risklerin azaldığı algısı, haftalık düşüşü besleyen başlıca etken olmuştu. OPEC+ toplantısı öncesi beklentiler Petrol Piyasaları ve Enerji Dönüşümü Direktörü Ajay Parmar ise 6 Temmuz’da gerçekleşecek OPEC+ toplantısının kritik sinyaller vereceğini belirterek, “Toplantı sonrası üretim planlarına ilişkin net bir sinyal alınana dek fiyatların mevcut seviyelerde dengelenmesi bekleniyor. OPEC+ grubu arzı artırmayı tercih ederse fiyatlar mevcut seviyelerden gerileyerek 60-65 dolar bandına inebilir.” ifadelerini kullandı. ABD Başkanı Donald Trump’ın petrol fiyatlarını aşağı çekmeye yönelik açıklamalarının sınırlı etki yarattığını vurgulayan Parmar, “Petrol talebi mevsimsel olarak zirve seviyelerde ve bu durum fiyatları destekliyor. Ancak asıl belirleyici unsur arz tarafında ve burada kontrol OPEC+ grubunun elinde.” diye konuştu. Parmar ayrıca, “İlerleyen süreçte fiyatlar üzerinde en büyük etkiyi yaratacak unsur, OPEC+ grubunun üretim kararları olacak.” değerlendirmesinde bulundu. Üretim politikaları, fiyatların geleceğini belirleyecek Middle East Economic Survey Dergisi’nden Yesar Al-Maleki de çatışmalarda petrol altyapısının hedef alınmamasının ve piyasada arz fazlası oluşmasının fiyatları desteklediğini ifade ederek, “Tel Aviv ile Tahran arasındaki gerilimin tırmandığı dönemde dahi OPEC+ üreticilerinin kesintileri azaltmaya devam etmesi fiyat oynaklığını sınırladı.” dedi. Yaz talebinin kısa vadeli yukarı yönlü baskı yaratabileceğini belirten Al-Maleki, “Brent petrol şu anda varil başına 68 dolar seviyesinde, bu da kriz öncesi nisan ve mayıs seviyelerinin oldukça üzerinde. Ancak, yılın son çeyreğinden 2026'nın ilk çeyreğine kadar beklenen arz fazlası, fiyatlar üzerinde aşağı yönlü baskı yaratabilir.” diye konuştu. Uzun vadede düşük fiyatların üretim açısından sürdürülebilirliğine dair çekincelerini de dile getiren Al-Maleki, “Kısa süreli fiyat artışları üreticilerin fiyatları yıl boyunca güvence altına almalarına yardımcı olmuş olabilir ancak uzun vadeli düşük fiyatlar, üretim açısından sürdürülebilir değil.” dedi. Al-Maleki, grubun rolünü özetlerken şu ifadeleri kullandı: “En kritik unsur OPEC+ grubunun politikaları. Grup, küresel petrol piyasasında merkez bankası işlevi görüyor. Yaz aylarında görece yüksek olan talep, ağustosta bazı üyelerin üretimi hızla artırmasına neden olabilir. Bazı ülkelerin daha önce hedefin üzerinde üretim yapması, kota artışlarının beklenen ek arzı sağlamasını zorlaştırabilir. Grubun yılın geri kalanı ve 2026 boyunca izleyeceği yol haritası merakla bekleniyor.” Rystad Energy: Fiyatlar 60 dolar bandına doğru ilerliyor Norveç merkezli araştırma kuruluşu Rystad Energy’nin Kıdemli Başkan Yardımcısı Jorge Leon ise Brent petrol fiyatlarının önümüzdeki haftalarda daha da gerileyebileceğini belirterek, fiyatların 60 dolar seviyesine doğru ilerlediğini söyledi.