Brent petrol, haftanın ilk işlem gününde ABD'deki borç limiti krizinin etkisiyle satıcılı bir seyir izleyerek, kayıplarını üçüncü güne taşıdı.
Buna göre, brent petrol saat 15:00 itibarıyla %0,16 düşüşle 75,64 dolardan işlem gördü.
ABD'nin West Texas Intermediate (WTI) petrolü ise %0,24 artışla 71,86 dolardan fiyatlandı.
ABD borçlarının temerrüde düşmesini önlemeye yönelik görüşmeler ise bugün ilerleyen saatlerde Washington'da yeniden başlayacak. Temerrüt ihtimali ve bunun sonucunda olası ekonomik gerileme ve yakıt talebinin soğuması ise piyasaların temel endişe kaynağı olmaya devam ediyor.
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) da, son aylık raporunda, talebin arzı günlük yaklaşık 2 milyon varil (bpd) aşmasının beklendiği ikinci yarıda yaklaşan bir kıtlık konusunda uyarıda bulunuyor.
Petrol piyasası analiz sağlayıcısı Vanda Insights kurucusu Vandana Hari ise borç tavanını yükseltmek için bir anlaşmaya varılması halinde petrol fiyatlarında ani bir yükseliş yaşanabileceğini belirtiyor.
Geçtiğimiz hafta, Kanada'nın Alberta eyaletindeki orman yangınlarının büyük miktarda ham petrol arzını durdurmasının ardından her iki petrol göstergesi de yaklaşık %2 değer kazanarak son beş haftanın ilk haftalık kazancını elde etmişti.
Ayrıca, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve OPEC+ olarak bilinen Rusya dahil müttefiklerinin gönüllü üretim kesintilerinin etkisi de bu ay yürürlüğe girdikten sonra hissedilmeye başlandı.
JP Morgan ise grubun toplam ham petrol ve petrol ürünleri ihracatının 16 Mayıs itibarıyla günlük 1,7 milyon varil (bpd) düştüğünü ve Rusya'nın petrol ihracatının mayıs ayı sonuna kadar muhtemelen daha da gerileyeceğini söyledi.
Cumartesi günü, Yedi Grup (G7) ülkeleri yıllık liderler toplantısında Rusya'nın petrol ve yakıt ihracatındaki fiyat sınırlamalarından kaçınmasına karşı "yayılma etkilerinden kaçınarak ve küresel enerji arzını koruyarak" çabalarını artırma sözü vermiş, ancak ayrıntıları paylaşmamıştı.
IEA İcra Direktörü Fatih Birol ise G7 zirvesi sırasında yaptığı açıklamada, bu hamlelerin ham petrol ve petrol ürünleri arz durumunu değiştirmesinin beklenmediğini söylemişti.