Mustafa ERCAN/MERSİN, (DHA)- MERSİN'de gerçekleştirilen Akdeniz Ekonomi Forumu'nda, değişen dünya dengeleri ve küresel ticaret eğilimleri, makroekonomik gelişmeler ışığında dünya ve Türkiye, Akdeniz havzası hedef; ekonomi ve sanayide istikrarlı büyüme konuları ele alındı.
Kalkınma Bakanlığı'nın desteği, NTV - Özgencil işbirliği, Büyükşehir Belediyesi, Akdeniz İhracatçı Birliği (AKİB), Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) ile Mersin Ekonomi Platformu ortaklığında, 'Küresel gelişmeler ışığında bölgesel vizyon' sloganıyla düzenlenen forumun açılışına Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, KKTC Ekonomi ve Enerji Bakanı Özdil Nami, Vali Ali İhsan Su, Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, MTSO Başkanı Şerafettin Aşut, AKİB Koordinatör Başkanı Mahmut Arslan ile çok sayıda yerel yönetici ve iş insanı katıldı.
Forumun açış konuşmasını yapan Doğuş Gurubu Yönetim Kurulu Başkanı Aclan Acar, Akdeniz havzasının 21 ülke, 500 milyondan fazla insanı barındıran bir bölge olduğunu dile getirerek, bölgedeki ticaret hacminin 3.7 trilyon dolar seviyesinde olduğunu söyledi.
AKİB Koordinatör Başkanı Arslan, Mersin'in Akdeniz'de dünyaya açılan önemli bir kapı olduğunu belirterek, "Ancak bugün Mersin; ihracatta 11, 12'inci sıraya geldi. Neden, çünkü çevre iller organize sanayi bölgeleri açarak bizi geçti. Üretimin olmadığı yerde, ihracat olmaz. Bugün Mersin'de 9 tane organize sanayi bölgesi açılıyor. Akdeniz Havzası'nın en büyük limanı şu anda Mersin’dir. Büyük gemiler geliyor ki; bu da Mersin'e çok büyük paralar pompalamak demektir. Depolama sahaları ile topraktan para kazanılıyor. Bu havzada 500 milyon insan yaşıyor. Onun için ekonomik olarak burada olmanın önemine dikkat çekmek istiyorum" dedi
MTSO Başkanı Aşut da, Türkiye'nin küreselleşme kavramını kısmen de olsa yakalayabildiği için ekonomisini büyüttüğünü ifade ederek, "Bugün dünyanın 17, Avrupa'nın 6'ncı büyük ekonomisi haline geldi. Ancak bu kavramlar sadece ekonomi değil, sosyal ve siyasal tüm alanlarda bir bütün olarak algılandığında gerçek başarıya ulaşılmaktadır. 80'li ve 90'lı yıllarda ıskaladığımız bazı gelişmelerden dolayı, ülke olarak gerçek potansiyellerimize paralel, hak ettiğimiz bütüncül bir gelişme içerisinde olduğumuz söylenemez. Ama önümüzde yeni bir fırsat ve yeni bir yapılanma modeli var. Bir söz vardır; 'talih hazır olana güler' derler. Son yılların tecrübesi ile bu sefer bu yeni rüzgarı kaçırmamalıyız" diye konuştu.
Vali Su da, Mersin'in dünyada eşine az rastlanır bir potansiyele sahip olduğunu kaydederek, bu potansiyelin harekete geçirdiği sektörel çeşitliliği ile sadece Türkiye'nin değil, aynı zamanda Doğu Akdeniz'in de öne çıkan kentlerden biri haline geldiğini vurguladı.
KKTC Ekonomi ve Enerji Bakanı Özdil Nami, ticareti geliştirmek, karşılıklı yatırımları arttırma ve bağları güçlendirmenin ülkelerin kalkınmalarına önemli katkılar sağladığına dikkat çekerek, şunları söyledi:
"KKTC bir taraftan Kıbrıs sorununa çözüm getirmek için çok yoğun çalışmalar sürdürmektedir. Diğer taraftan Kıbrıs sorunun devam etmesinden kaynaklı tüm sorunlara rağmen ekonomisini geliştirmek için önemli adımlar atmaya devam etmektedir. Uluslararası açılımların artması için her türlü çalışmaya devam edeceğiz. Dıştan alınan en büyük destek, Türkiye'den verilmektedir; bu vesileyle bütçemizin yüzde 30'unun sağlanması, altyapı yatırımlarının üstlenilmesi gibi hayati yatırımların üstlenilmesi için minnettarız. Bugün KKTC'nin nüfusu 300 bin olup, 100 bini eğitim için ülkemize gelen öğrencilerdir. Tarım sektörünün önünün açılması, gelişmesi, katma değeri yüksek ürünlerin üretilmesi için Türkiye ile dünyada bir ilk olan çok önemli bir proje hayata geçirilmiş ve su altından döşenen borular ile ülkemize su sağlanmıştır."
KKTC BAKANI NAMİ: GERİLİMİN NEDENİ RUMLAR
Bakan Nami, KKTC'nin önümüzdeki birkaç yıl içinde her alanda adından sıkça söz ettireceğini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yakında Türkiye'den denizin altından döşenecek elektrik kabloları ile Türkiye'den enerji temini sağlanacaktır. Doğu Akdeniz ayrıca, doğalgaz açısından önemli rezervlere sahip bir bölgedir ki son yapılan araştırmalar heyecan vericidir. Kıbrıs açıklarında doğalgaz olduğuna dair ilk veriler gelmeye başladı, ama bu haberler ile bölgedeki gerilim de artmaya başladı. Ama bu gerginliğin nedeni biz değil, Rum tarafıdır. Bu kaynaklara dair haklar tüm adaya aittir. Kimse bunu Rum tarafına mal edemez. Biz uzlaşı yolunu beklerken, kendi haklarımızı savunacak imkanlarımızın olduğu da bilinmelidir. Tüm ilgili tarafları tek yanlı adımlar atmaktan kaçınmaya, KKTC ile de uzlaşmaya davet ediyoruz."
BAKAN ELVAN: KÜRESEL EKONOMİ YENİ BİR EVREYE GİRDİ
Son olarak kürsüye gelen Bakan Elvan, küresel ekonominin yeni bir evreye girdiğini belirterek, şöyle konuştu:
"Burada iki önemli husus ön plana çıkıyor. Bunlardan bir tanesi, ekonomik iyileşme ilk defa süreklilik kazandı. 2008'de dünyada küresel bir kriz yaşandı. Bu krizden kurtulmak için özellikle gelişmiş ülkelerin olağanüstü çabaları oldu, sıra dışı para-maliye politikaları söz konusuydu. 2016 sonu, 2017 itibariyle başta gelişmiş ülkeler olmak üzere, dünya ülke ekonomisinde çok ciddi bir canlanma olmaya, süreklilik arz eden bir yapıya dönüşmeye başladı. Bu Türkiye, Çukurova, Mersin, Adana için önemli bir fırsat. İkinci önemli husus ise çok hızlı bir şekilde teknoloji ilanında değişim ve dönüşüm yaşanması oldu. Bilgi ve iletişim teknolojileri sadece sanayide değil, hayatın her alanına girdi. Küresel bir güç olmak, rekabet gücümüzü arttırmak ve dünyada söz sahibi olmak istiyorsak, geriye gitmek istemiyorsak, yapacağımız en önemli şey, bilgi ve iletişim teknolojilerindeki bu gelişime ayak uydurarak dijital dönüşümümüzü gerçekleştirmek."
Dijital dönüşümün Çukurova bölgesi için de büyük bir önem taşıdığına dikkat çeken Bakan Elvan, "Onun için öncelikli olarak mutlaka ve mutlaka tesislerimizin dijital dönüşümünü gerçekleştirmek zorundayız. Bu bizim için olmazsa olmaz. İşte şu anda Türkiye olarak dijital dönüşüm trenine bindik ve de inmeyeceğiz. Ülkemizin gelişmesi, kalkınması, dünya ölçeğinde güç sahibi olması için her şeyi yapacağız. Üretim öncesi ve sonrası dijital dönüşümü sağlayıp, katma değeri daha yüksek hale getirmeliyiz" diye konuştu.
Elvan, son yıllarda küresel ekonomik aktivitelerin her geçen güçlendiğini kaydederek, "Önümüzdeki yıllar gelişmiş ekonomilerin çok daha canlı seyredeceği, çok daha güçlü altyapının olacağı yıllar olacak. Bu fırsatı bizim çok iyi değerlendirmemiz lazım" şeklinde konuştu.
'TÜRKİYE 15 YILDA ÖNEMLİ BİR AKTÖR HALİNE GELDİ'
Son dönemde ticaret savaşları kavramlarının gündeme gelmeye başladığını hatırlatan Bakan Elvan, sözlerine şöyle tamamladı:
"Başta ABD'nin demir çeliğe vergi koyacağın açıklaması, daha korumacı bir yaklaşım içinde olduğunu görüyoruz, ama üretim ve finansman yapısının bu derece küreselleştiği bir ortamda korumacı yapı başarılı olamaz. Özellikle gelişmekte olan ülkelerin üst düzenleyici rollerinin devam etmesi gerektiğini düşünüyorum. Küresel ticaretin yarısından fazlası Türkiye'ye en fazla 4 saatlik bir uçuş mesafesinde gerçekleşiyor. Türkiye bu kadar önemli ve stratejik bir konuma sahiptir. Coğrafi açından da oldukça şanlı bir ülkeyiz. Avrupa, Ortadoğu, Körfez ve Orta Asya ülkelerine oldukça yakınız. 1.6 milyar insan ve 36 trilyon dolarlık bir piyasaya Türkiye'nin erişim imkanı bulunmakta ki; bu da önemli bir fırsattır. Türkiye son 15 yılda küresel ekonominin önemli bir aktörü noktasına geldi. 2002'de GSYH'da 21'inci sırada yer alırken bugün 17'inci sıraya yükselmiş durumdayız. Satın alma paritesinde ise dünyada 17'inci büyük ekonomiyken, bugün 13'üncü konuma geldik. Türkiye çok önemli ve güçlü bir potansiyele sahiptir. Bu potansiyeli işbirliği halinde çok daha ileri noktalar taşıyacağız."
08 Mart Çarşamba günü devam edecek foruma Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü de katılarak bir konuşma yapacak.