İSTANBUL, (DHA)-STRATEJİ ve Finans Uzmanı Ali Serim, 2018 yılında dünyayı bekleyen ekonomik gelişmeleri değerlendirdi. Serim, yeni yılın dünya için kolay bir olmayacağına dikkat çekti. ABD başkanı Trump'ın önümüzdeki yıl seçim kampanyasında taahhüt ettiği 1 trilyon dolarlık dev alt yapı yatırımlarını hayata geçireceğini, bunun da enflasyonu yükselteceğine vurgu yapan Serim "Bunun sonuncunda da FED (ABD Merkez Bankası) faiz artırmak durumunda kalacak. Bu da dünyada dolar likiditesini azaltacak" diye konuştu.
Serim, New York ve Londra sermaye piyasalarında ayı piyasasına (genellikle piyasaların karamsar durumda olduğu, fiyatların uzun bir süre daha düşüş trendinde olacağı beklentisi olduğu durumlar) geri dönüş olacağını beklediğini vurgulayarak, ”Yani fiyatlarda düşüş olacak bir yıl öngörüm var. Özellikle ABD Başkanı Trump’ın taahhüt ettiği ve seçim kampanyasının odak noktası olan 1 trilyonluk dev altyapı yatırımları girdiğimiz yıl başlayacak gibi gözüküyor. Bunu mümkün kılacak yasalar onaylanmış durumda. 25 milyon yeni iş oluşturma hedefi doğrultusunda uygulayacağı politikalar ABD’deki mali açık ve borcu artıracak, ayrıca enflasyonu da yükseltecek. Bunun sonucunda da Fed faiz artırmak durumunda kalacak. Bu da dünyadaki dolar likiditesini azaltacak. Ayrıca 2018'de Çin ABD ile arsındaki ekonomik farkı kapatmaya yönelik en önemli hamleleri yapacak. Önümüzdeki yıllarda dünyanın en büyük ekonomisi ünvanını ABD kaybedecek” dedi.
TRUMP'IN BAŞKANLIĞI TARTIŞILMAYA DEVAM EDİLECEK
Trump’ın görevden indirilme spekülasyonlarının 2018’de de çok konuşulacağını belirten Serim, “Başkanın Anayasaya bağlılığı ABD kamuoyunda tartışılmaya devam edecek. 1. maddenin 9. fıkrasındaki makamı kullanarak kişisel çıkar sağlama konusu tartışılmaya devam edecek zira ABD’yi ziyaret eden yabancı diplomatların Trump Otelleri'nde konaklaması bile masaya yatırılmış durumda. Çin’in Trump markasının tesciline verdiği onay, Anayasanın dini özgürlükçü vasfının Müslüman ülkelere vize yasağıyla ihlal edilmesi, basın özgürlüğünün ihlali, geçmiş başkanlık seçiminde Rusya’da müdahil olma soruşturması gündemi işgal edecek. Ama neticede bir değişiklik beklemek yanlış olur zira Temsilciler Meclisinde Cumhuriyetçiler çoğunlukta olmaya devam edecek. Taki 2018 sonunda yapılacak Temsilciler Meclisi Seçimi sonuçlarını alana kadar ki bence aritmetik değişiklik olmayacak” dedi.
AVRUPA BİRLİĞİ İÇİN DE KOLAY BİR YIL OLMAYACAK
Avrupa Birliği (AB) için de kolay bir yıl olmayacağını öngören Serim, “Acaba farkında mısınız, AB’nin lokomotif ülkesi Almanya’da uzun süre yeni hükümet kurulamadı. Ayrıca İngiltere’nin kopuşunu durdurmak için kapalı kapılar arkasında yürütülen çalışmalardan sonuç alınamayacak gibi görünüyor. Dolayısıyla AB için yeni yıl birliği koruma adına önemli adımların atılması gereken zor bir yıl olacak gibi” diye konuştu.
“2018’DE SURİYE'NİN YENİDEN İNŞASI SICAK BİR KONU OLACAK"
Türkiye’nin 2018’de de dünyanın en önemli ve en konuşulan bölgesi olmaya devam edeceğini vurgulayan Serim, “Özellikle Suriye’nin yeniden inşası çok sıcak bir konu olacak. Bu konu Türkiye Müteahhitleri ve dolayısıyla ekonomimiz açısından çok önemli bir konu. Geçtiğimiz sene Suriye’de ki özel bankaların varlıklarının toplamı 3 milyar Dolar kadardı. Ülke bariz bir şekilde dış finansman ile yeniden inşa edilecek. Birleşmiş Milletler 350 milyar dolarlık bir yeniden inşa ihtiyacından bahsediyor. Başta kamu özel ortaklığı modelleri olmak üzere özel finansman modelleriyle dev projeler için dünya firmaları yarışacak. Burada lider ülke mutlaka Türkiye olmalı zira en büyük bedelleri Türkiye ödedi ve ödüyor. 2018 yılı Türk Müteahhitlik Sektörü açısından hareketli geçebilir” dedi.
"ZARRAB DAVASI 2018'DE UNUTULMAYA ADAY BİR DAVA"
Zarrab davasının hukuki zeminini kaybetmiş bir dava olarak 2018’de unutulan konulardan biri olmaya aday olduğunu dile getiren Serim, “Halk Bank’ın kimilerinin beklentilerinden çok daha az bir zararla bu badireden çıkması mümkün olabilir zira yaşanan durumun safahati ilerledikçe politik bir oyun görüntüsüne bürünmesi ve benzeri durumların BNP Paribas, Standard Chartered, HSBC, ING gibi bankalarca yaşanması ve bu bankaların hisse senedi fiyatlarında düşüş değil yükselişler gözlemlenmiş olması önemli. Türkiye’de gereğinden fazla gözümüzde büyütmüş olma ihtimali yüksek olan bu konunun ülkemiz ekonomisini etkileyebilecek neticeleri olabileceğini öngörmüyorum” açıklamasında bulundu.
“BİTCOİN KONUŞULMAYA DEVAM EDECEK”
Dünya ve Türkiye’nin de 2018 yılında Bitcoin’i konuşmaya devam edeceğine vurgu yapan Serim, “Konu cazibesini koruyacak zira dünyada dolara alternatif arayışları kuvvetlenecek. Özellikle ABD’nin 2008’den sonra muazzam miktarlarda para basmış olması bu arayışları hızlandırdı. Dünya finans sisteminin merkezinde FED’in olmasının getirdiği rahatsızlıklar da bu arayışları destekliyor. Altın ve gümüş gibi sınırlı kaynaklara bağlı olmayan sınırsız para birimi karşısında sınırı olan para birimi yani günümüzde Bitcoin popüler kalacak gibi. En azından bir süre daha. Ama günün sonunda kazanan Bircoin’in temeli Blockchain Teknolojisi olacak ve 2018’de devlet kontrolünde dijital para ve hatta IMF para birimi SDR’nin Bitcoin’e alternatif dijital paraya dönüştürülmesinin tartışıldığı bir yıl yaşayabiliriz” dedi.
"MİLLETİMİZDE ZORLUKLARI AŞACAK İRADE VAR"
“2018'de dış politikada lider konumunu yeniden kazanmış bir Türkiye olacağı geçtiğimiz günlerde BM'de yapılan oylama ile gözler önüne serildi. Bu durum ülkeye bazı yatırımlar çekmemize destek olabilir” diyen Serim, şöyle konuştu: “Yatırım çekebilmemiz ekonomik büyümemiz için önemli. Bu sebeple de 2018 yılının ülkemiz için en önemli konusu yapısal reform süreçlerinin başarıyla tamamlanmasıdır. Yatırımcılar bu konuyu önemsiyor. Tasarrufun daha fazla arttırılması; yargı sisteminin standartlarının uluslararası standartlar seviyesine getirilmesi; eğitim reformu ile buluş yapan nesillerin temellerinin atılması; dolaylı vergileri minimize edecek bir vergi reformu; daha etkin bir şekilde yerli üretimin teşvik edilmesi; tarım ve hayvancılıkta ithalata gerek kalmayacak bir yapının kurulması; nükleer enerji yatırımları başta olmak üzere dış kaynaklı enerjiye ihtiyacı minimize edilecek çıkış yollarının çoğaltılması, yatırım ortamının iyileştirilmesi; finansal piyasaların derinleştirilmesi ve en nihayetinde AB’ye tam üyelik konusunun daha görünür bir konu yapılması ve bunlar için verilen çabaların yaratacağı imaj büyük önem taşıyacaktır. Ben 2018’den ümitliyim. Zorlukları görsem de milletimizde bunları aşacak irade olduğu görüşündeyim.”
(FOTOĞRAF)