(DHA)- Altın fiyatlarının dalgalanması yatırımcılarla birlikte dolandırıcıları da harekete geçirdi. 8 ayar altını 14 ayar ve 22 ayar altın gibi satan dolandırıcılar, büyük vurgunlar yapmaya başladı. İstanbul'dan sonra Türkiye'nin en çok altın işlenen kenti olan ve yaklaşık 500 kuyumcu atölyesi bulunan Kahramanmaraş'taki kuyumcular da dolandırıcılar nedeniyle mağdur olduklarını söyledi.
'BİZLER DE DOLANDIRILIYORUZ'
Kentte 10 yaşından beri takı üretimi yapan 37 yıllık usta Ali Demirciler, yıllık ortalama 3- 4 ton 24 ayar saf altının 8, 14 ve 22 ayar takı ve aksesuara dönüştürüldüğünü belirterek, kendilerinin de dolandırıcılar nedeniyle çok sıkıntı yaşadıklarını söyledi. Demirciler, "Her gelen altını da kontrol etme şansımız olmuyor, çünkü bize de zaman kaybı oluyor. Zaman kaybına uğradığımız için de bizler de zaman zaman dolandırılıyoruz, sıkıntılara maruz kalıyoruz. Bunlara karşı önlem olarak da tanıdığımız yerlerde çalışmaya, bildiğimiz insanlarla alışveriş yapmaya gayret ediyoruz, bilmediğimiz kişilerden uzak durmaya çalışıyoruz" dedi.
'AYAR CİHAZLARI DAHİ YANILIYOR'
Daha önceleri mihenk taşı ve altının ayarını rahatlıkla anlayabildiklerini ancak dolandırıcıların yeni yöntemleri karşısında mihenk taşlarının yetersiz kaldığını söyleyen Demirciler şöyle konuştu:
"Günümüzde kimyasal maddelerle renk vermeler, üzerlerini kaplamalar çoğaldı. Bu tip şeylerde gördüğümüz zaman altını tavlayıp şeblediğimiz zaman esas altın rengine döner, ateşi gören altın genelde siyah rengini alır, sarı renginden siyah rengine döner. Günümüzde kullandıkları ürün ve kimyasallar öyle bir şekle geldi ki tavladığımız zaman bile rengini atmadığı için maalesef seçemiyoruz. Çünkü günümüzde çok üstün teknolojiler oluştu. Hatta bazı hazır cihazlar çıktı altına tuttuğu zaman ayarına yakın bir ayar vermeye çalışıyor ama onlarda bile yanılmalar oluyor. Bu yüzden hırsızlığa ayar dolandırıcılığına açığız. Ayar dolandırıcılığı bu şekilde oluşuyor yani 8 ayarı 14 ayar olarak, 14 ayarı da 22 ayar olarak maalesef satıyorlar. Günümüzde altın çok değerli bir meta olduğu için birçok kişi insanları kandırmaya, dolandırmaya çalışıyor."
'BİLİNDİK YERDEN ALIRLARSA SIKINTI YAŞAMAZLAR'
Altın almayı düşünenleri de uyaran Ali Demirciler, "Altın dolandırıcılarına karşı halkımızın dikkat etmesi gereken en önemli nokta, bilindik ve belirli iş yerlerinden almaları. Bilinen, her zamanki yerinde duran esnaftan alsınlar, sürekli yer değiştiren esnaftan almaları doğru bir şey değil. Bilindik yerden aldıkları sürece kolay kolay sıkıntı yaşamazlar" diye konuştu.
"ALTIN FİYATLARIYLA BİRLİKTE SAHTEKARLIK DA YÜKSELDİ"
Altın dolandırıcılarından kuyumcular da dertli. Kentte yıllardır kuyumculuk yapan, müşterilerine çeşitli ayarlarda bilezik, yüzük, gerdanlık gibi takılar satan Mehmet Han Sular da dolandırıcılar nedeniyle kuyumcuların büyük mağduriyet yaşadığını dile getirerek, "Altın fiyatlarından yükselmeyle beraber altın şu an sahtekarlıkta yüksek seviyelere ulaştı. Önceden az karşılaştığımız durumlarda şu anda günlük karşılaşıyoruz. Dolayısıyla çok ciddi önlemler alınması gerektiğine inanıyorum. En önemlisi imitasyon takılarda net bir şekilde belirtilmesi lazım bunun, denetimlerin artırılması lazım. Çünkü yeni nesil yetişen kuyumcularda sahte altını rahatlıkla alabilirler. Tedbir alınmazsa çok insan, şu aralar olduğu gibi mağdur olmaya devam edecek" dedi.
SULAR: İLERİ TEKNOLOJİ KULLANIYORLAR
Dolandırıcıların da teknolojiyi yakından takip etiğini ifade eden Sular, "Altın olmayan takılar üstünde, sarı, alüminyum ve altına yakına başka madenler üzerinde ileri teknolojiyi kullanıyorlar. Bakıldığı zaman içinde yazılı patent, TSE belgesi, bunlar kuyumcular yönünden bir güvenirlik olduğu varsayımı altında alınıyor. Ama ayar evine verdiğimiz zaman 22 ayarın karşılığı 916 milyemdir ve en düşük ihtimal 914 gelmesi lazımdır. Yaklaşık 870'ler, 880'ler, 900'leri görüyoruz. Onun haricinde hiç olmayanlar da tabii ki cabası" diye konuştu.
SULAR: DENETİMLER ARTIRILMALI, BU İŞE BULAŞANLAR MESLEKTEN MEN EDİLMELİ
Altın alacak kişilerin de bir firmanın kurumsallığından ve kimliğinden çok sözünün doğruluğuna bakmalarını ve gerekirse bulundukları şehrin kuyumcular odasını aramalarını tavsiye eden Mehmet Han Sular şunları söyledi:
"Zaten bu tür şeyleri yapan insanlar geçmişte de hata yapan insanlar. Bulundukları şehirde kuyumcular odasına telefon açıp o firmadan alışveriş yaptığını, bunlarda böyle bir durum var mı yok mu diye rahatlıkla sorabilirler. Şu anda denetimler az. Özellikle tüm Türkiye'deki kuyumcular odalarının denetimleri artırarak kaydı olmayan küçük atölyeler, zaten bunlar merdiven altı dediğimiz yerlerde yapılıyor. bunların yaptırımla ve cezası ağır olmak şartıyla kapatılması, bence bir nevi tedbir alınması demektir diye düşünüyorum. Bu işe bulaşan kuyumcuların meslekten men edilebilir, cezai yaptırım olabilir, hapis olabilir."
'BİLDİĞİM KUYUMCULARDAN ALIŞVERİŞ YAPIYORUM'
Halk da artık aldıkları altının sahte olabileceğinden dolayı tedirgin. Sultan Taşkırmaz, kendisine ev ve çocuk görmek için getirilen altınlar arasında sahte çıktığını söyledi. Taşkırmaz, "Bana ev görmeye, çocuk görmeye getirilen altınlarda sahte olanı da çıktı. Ben görür görmez anladım emin olmak için kuyumcuya getirdim o da kesip attı 'Bu sahte altın' diyerek. Altının o kadar sahtesi var ki atık insan alırken korkuyor. Onun için de ben babamdan, dedemden bildiğim eski kuyumculardan alıyorum" dedi.