Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun (BDDK) verilerine göre kredi kartı ve nakit avansta faiz oranlarının artmasına rağmen bireysel kredi kartı borçlanmaları 2,77 kat artış kaydetti.
TCMB’nin eylül ayı faiz kararının ardından azami gecikme faiz oranı kredi kartında 3,11’e, nakit avansta 3,87’ye yükselmişti. Yapılan düzenlemeye göre 1 Ekim’den itibaren TL cinsinde kredi kartında azami akdi faiz oranı 3,26, nakit avansta azami akdi faiz oranı 4,02 olurken azami gecikme faiz oranı ise kredi kartında 3,56’ya, nakit avansta 4,32’ye yükseltilmişti.
BDDK verilerine göre ise TL ve yapancı para cinsinden bireysel kredi kartları borçlanmaları eylül ayının son haftasında 965 milyar TL oldu. Bunların 429 milyar TL’sini taksitli, 536 milyar TL’sini taksitsiz borçlar oluşturdu. Böylelikle ağustostan itibaren yükselişte olan kredi kartı borçlanmaları, eylül ayında da artışını sürdürdü. Bireysel kredi kartı borçlanmaları geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre 2,77 kat artış kaydederken; kredi kartı borçlanmalarında taksitsiz borçlanmaların yüzde 177, taksitli borçlanmaların ise yüzde 198 seviyesinde olduğu görüldü.
Taksitsiz kredi kartı borçlanmaları yükseldi
Bireysel kredi kartı borçlanmalarına bakıldığında en çok artış taksitsiz kredi kartı borçlanmalarında yaşandı. Ağustos ayında 480 milyar TL olan taksitsiz kredi kartı borçlanması 29 Eylül verilerine göre 536 milyar TL’ye yükseldi. Taksitli kredi kartı borçlanmalarında da artış görüldü. Ağustos ayında 410 milyar TL olan borçlanma eylül ayında 429 milyar TL oldu.
“Kredi talebinde beklenen daralma gerçekleşmedi”
Encazip kurucusu ve tasarruf uzmanı Çağada Kırım, bu artışlarla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:
“Faizlerin artmasıyla birlikte aslında kredi talebinde daralma olması beklenirdi. Ancak tüketicilerin önemli bir çoğunluğu faiz oranlarının hala enflasyondan yüksek olduğunu düşünüyor dolayısıyla kredi büyümesi hala devam ediyor. Önümüzdeki günlerde TCMB faizlerinin yükselmesi bekleniyor, bu beklenti gerçekleşirse kredilerde daralma görmek ve tasarrufta artış görmek mümkün olacaktır. Yüksek faiz, kredi daralmasına neden olsa da ekonomik koşullar çerçevesinde faiz oranları enflasyon seviyelerinde olursa bu tasarrufu artırır ve tüketiciyi krediye değil mevduata yönlendirir.”