Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kayseri Milletvekili Aşkın Genç, 2024 yılı boyunca yaşanan ekonomik gelişmeler ve iktidarın politikalarını sert bir şekilde eleştirdi. Türkiye'nin gelir adaletsizliği konusunda Avrupa’nın en kötü ülkesi konumuna geldiğini vurgulayan Genç, “2024, Türkiye için adeta kara bir yıl olarak tarihe geçti” diyerek, uygulanan ekonomi politikalarının halkı büyük bir yoksulluğa sürüklediğini ifade etti.
TÜİK verilerine göre, en zengin yüzde 20’lik kesimin toplam gelirden aldığı payın %48,1’e çıktığını, buna karşın en yoksul yüzde 20’nin yalnızca %6,3 pay alabildiğini belirten Genç, gelir uçurumunun büyüdüğünü ve adaletin yok edildiğini söyleyerek Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “faiz sebep, enflasyon sonuç” politikalarının yandaşlara kazandırırken halkı daha da yoksullaştırdığını dile getirdi.
Borç Krizi ve Artan Yakıt Fiyatları
Genç'e göre, 2024 yılı boyunca ekonomik kriz her geçen gün derinleşirken, kredi kartı borçları ve bireysel kredilerdeki artış dikkat çekti. Kredi kartı borçları %244 artarken, bireysel kredilerdeki artış %91 oldu. Üstelik, icra dosyalarının sayısı 22 milyona ulaştı. Genç, bu durumun vatandaşların ekonomik yük altında ezildiğini ve borçlarını ödeyemez hale geldiklerini gösterdiğini belirtti.
Yakıt fiyatlarındaki yükseliş ise yılın en çok tartışılan konularından biri oldu. 2024’te benzine tam 58, motorine ise 63 kez zam yapıldı. Bir yıl içinde 50 litrelik bir depo maliyetinin %25 oranında arttığını ifade eden açıklamada, bu artışların vatandaşın cebindeki son kuruşun bile alınmasına sebep olduğu vurgulandı. "Vatandaşın cebindeki son kuruş gasp edildi" denilerek, hükümetin kaynakları halktan ziyade yandaşlara aktardığı eleştirisi yapıldı.
Tarım ve Üretim Çöküşte
Genç'in paylaştığı verilerde tarım sektöründeki krizler, 2024 yılı boyunca çiftçiyi ve üretimi olumsuz etkiledi. Hububat üretimi %7,5 azalarak 39 milyon tona gerilerken, tarımsal girdi fiyatlarında da önemli artışlar yaşandı. Gübre fiyatları %13,4, yem fiyatları %33,5, veteriner harcamaları ise %60,1 oranında arttı. Tarımda kendine yeten Türkiye’nin ithalata bağımlı hale geldiği ifade edilerek, bu durumun çiftçilerin emeğinin hiçe sayıldığını gözler önüne serdiği belirtildi.
Türkiye’nin, yanlış politikalar nedeniyle tarımsal üretim kapasitesini kaybettiği ifade edilirken, hububat üretimindeki düşüşün bu tabloyu daha da ağırlaştırdığına dikkat çekildi. Çiftçinin emeğini yok sayan düzen eleştirilerek, tarımsal üretimi desteklemek yerine ithalat politikalarının tercih edildiği vurgulandı.
Genç İşsizliği ve Asgari Ücret Tartışması
Genç nüfusun ekonomik krizden en çok etkilenen kesimlerden biri olduğu belirten Genç, OECD verilerine göre 2,9 milyon gencin ne eğitimde ne de istihdamda yer alabildiği açıkladı ve umutsuzluğun, gençleri yurtdışına çıkış yolları aramaya ittiğini, çocuk işçiliğinin artışı da ekonomik sıkıntıların bir diğer sonucu olarak öne çıktığını ve ailelerine destek olmak zorunda kalan çocukların haftada 8-11 saat çalıştığını belirtti.
Asgari ücretle ilgili değerlendirmelerde ise, 2024’ün sonunda açlık sınırının 21 bin 400 TL’ye ulaştığı, yeni belirlenen asgari ücretin ise daha ilk ayında bu sınırın altında kaldığı, “Cumhuriyet Halk Partisi olarak asgari ücretin en az 30 bin TL olması gerektiğini savunuyoruz” denilerek, halkın insanca yaşayabilmesi için bu miktarın bir zorunluluk olduğu ifade edildi.
Genç'in açıklamalarında Türkiye’nin ekonomide yaşadığı çöküşe rağmen iktidarın durumu gözlerden saklama çabaları eleştirilirken, “Ekonomideki çöküşü gözlerdeki ışıltıyla maskeleyen anlayış sona erecek” denilerek, adil bir düzen için mücadelenin süreceği belirtildi.
kaynak:birgünnet
