Avrupa Merkez Bankasının eylül toplantısında faizleri sabit tutması beklenirken, ekonomik toparlanmanın kırılgan seyri, enflasyondaki oynaklık ve siyasi risklerin artması nedeniyle aralık ayındaki olası bir faiz indirimi için kritik bir dönemece girildi. Para piyasalarındaki fiyatlamalarda, ECB’nin 11 Eylül’de yapılacak toplantıda üç temel politika faizini sabit bırakacağına kesin gözüyle bakılıyor. Lagarde’ın başta bölgedeki ekonomik aktiviteye yönelik olmak üzere yapacağı açıklamalar ise piyasalar tarafından merakla bekleniyor. Lagarde’ın açıklamaları piyasaya yön verecek Piyasaların beklediği karar öncesi ING Group Başekonomisti Peter Vanden Houte, yaz aylarında yaşanan olumlu gelişmelerin Bankanın “bekle-gör” yaklaşımını desteklediğini belirterek şu ifadeleri kullandı: “ABD ile AB arasında imzalanan ve 'daha kötüsü de olabilirdi' özelliği taşıyan ticaret anlaşması, ikinci çeyrekteki makul büyüme rakamları ve hala iyileşmeye devam eden iş dünyası güven endeksleri, eylül toplantısında faizlerin sabit tutulması yönündeki görüşü zayıflatmak yerine güçlendirdi. Artık ECB'nin yakın gelecekte faiz oranlarını mevcut seviyelerde tutacağını düşünüyoruz. Ancak toparlanmanın sekteye uğraması veya Fransa'daki siyasi karışıklıkların Euro Bölgesi genelinde finans piyasalarında strese yol açması durumunda ek bir faiz indirimi öngörülebilir.” Rabobank Kıdemli Makrostratejisti Bas Van Geffen ise bu aşamada güvercinlerin elinde yeni bir faiz indirimi için güçlü bir gerekçe bulunmadığını belirtti. Van Geffen, “Güvercinlerin elinde başka bir faiz indirimi için sağlam bir gerekçe yok, zira bazı şahinler gelecekte faiz artırımlarına ihtiyaç olup olmadığını düşünmeye başladı bile. Fransa'daki siyasi çalkantılar ve küresel ultra uzun vadeli faiz oranlarındaki artış, bu aşamada bir politika tepkisini gerektirmiyor.” ifadelerini kullandı. [news_id:784211]
