Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, gelecek dönemin, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının etkilerinin azaldığı ve yeni fırsatların oluştuğu bir toparlanma dönemi olacağını belirterek, "Bu çerçevede, makroekonomik istikrarı güçlendirirken, mikro reformları içeren piyasa dostu bir dönüşüm programına odaklanacağız." ifadesini kullandı.
Elvan, yeni görevine başlaması vesilesiyle yaptığı yazılı açıklamada, ekonomi politikalarının esasının, büyüme ve istihdamı artırma amacıyla uluslararası normlara uygun, şeffaf, öngörülebilir, hesap verebilir politikaların tasarımı ve uygulanmasının sağlanması olduğuna dikkati çekti.
Türkiye'nin kurala dayalı işleyen bir piyasa ekonomisi geleneğine sahip olduğuna işaret eden Elvan, kurumların güçlendirilmesi ve kuralların etkili bir biçimde işletilmesinin önemini vurguladı.
Elvan, oluşturacakları politikalarda ilgili tüm tarafların katkısını alarak istişareye dayalı, katılımcı bir anlayışla hareket edeceklerini belirterek, şunları kaydetti:
"Önümüzdeki dönemde makroekonomik istikrarı muhafaza ederek büyüme ve istihdama yeni bir ivme kazandıracağız. Öncelikli olarak ele aldığımız enflasyonla mücadele sürecini, maliye politikaları ve diğer tüm araçlarımızla kararlı bir şekilde destekleyeceğiz. Mali disiplini koruyarak gerçekçi bir risk yönetimi ile kamu finansmanının kalitesini artıracağız. Vergi düzenlemeleri başta olmak üzere mevzuatta öngörülebilirliğin artırılması ve bu sayede yatırım ortamının hem yerli hem de uluslararası girişimciler açısından her bakımdan iyileştirilmesi için gerekli adımlar, başta sivil toplum kuruluşları olmak üzere ilgili tüm taraflarla iş birliği halinde atılacaktır. "
Elvan, uygulayacakları ekonomi politikalarıyla, bir taraftan tüm vatandaşların üreterek gelir elde ettiği bir ortam tesis ederken, diğer taraftan başta Kovid-19 salgınının olumsuz etkilerini gidermek olmak üzere insan odaklı bir anlayış içerisinde sosyal programları hayata geçirmeye devam edeceklerini bildirdi.
Bakan Elvan, "Önümüzdeki dönem, küresel salgının etkilerinin azaldığı, yeni fırsatların oluştuğu bir toparlanma dönemi olacaktır. Bu çerçevede, makroekonomik istikrarı güçlendirirken, mikro reformları içeren piyasa dostu bir dönüşüm programına odaklanacağız. Üretim süreçlerinin ihracata dönük, yenilikçi ve ithalat bağımlılığı azalmış bir yapıya dönüşmesini sağlayarak yerli üretim kapasitemizi artıracağız." değerlendirmesinde bulundu.