Bakan Uraloğlu, 2050 yılında Türkiye’de her 2 kişiden birinin araç sahibi olacağını söyledi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 2020- 2050 yılları arasında yolcu sayısı ve kilometre cinsinden ulaşıma yönelik talebin 2 katına çıkacağının öngörüldüğünü ifade ederek, şunları kaydetti:
“2020 yılında 12 milyar ton olan dünya ticaret hacminin 2030 yılında 25 milyar tona, 2050 yılında 95 milyar tona ve 2100 yılında ise 150 milyar tona çıkacağı tahmin ediliyor.
Ülkemizde ise nüfusumuzun 2029’da 92,5 milyona, 2035’de 98 milyona ve 2053’te de 112,6 milyona çıkacağını tahmin ediyoruz. Ülkemizdeki araç sahipliği sayısının 2050’de Avrupa ortalamasına yakın olan 1000 kişiye 500 araç oranına ulaşacağını öngörüyoruz. Yani her 2 kişiden biri araç sahibi olacak. Bu durumda da ülkemizde şu anda yaklaşık 26,5 milyon olan araç sayısı, 2050’li yıllarda 55 milyon civarında olacak. İşte biz de bu gerçekler ışığında çalışmalarımızı hayata geçiriyoruz.
Son 21 yılda ülkemizin ulaşım ve iletişim altyapısına harcadığımız yaklaşık 194 milyar dolar ile bu alanlarda çok önemli mesafeler katettik. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında kaydetmiş olduğumuz önemli yatırımlar ve gelişmeler ile stratejik konumumuzun gereğini en iyi şekilde değerlendirerek ülkemizi uluslararası alanda vazgeçilmez bir düzeye taşıdık.”
“Demir yollarına ağırlık vereceğiz”
Ulaştırma alanında yapılan 194 milyar dolarlık yatırımda kara yollarının amiral gemi konumunda olduğunu söyleyen Uraloğlu, “Bundan sonra artık demir yollarına biraz daha ağırlık vereceğiz. 2022’de 2 bin 505 olan sinyalli hat uzunluğumuzu 8 bin 46 kilometreye çıkardık. Şu andaki demir yolu uzunluğunun da yaklaşık 13 bin 900 kilometre olduğunu da bu vesileyle ifade edeyim. 2 bin 122 kilometre olan elektrikli hat uzunluğunu 7 bin 142 kilometreye yükselttik. 181 kilometre olan demir yolu tünel uzunluğunu 373 kilometreye yükselttik. 3 bin 593 kilometre hızlı ve yüksek hızlı, 202 kilometre konvansiyonel olmak üzere toplam 3 bin 795 kilometre demir yolu ağı yapımına da devam ediyoruz. Yüksek hızlı tren ile taşınan toplam yolcu sayısı 76,2 milyona ulaştı. Kara yollarında 1714 kilometre olan otoyol ağımızı 3 bin 633 kilometreye çıkardık. 6 bin 101 kilometre olan bölünmüş yolumuzu 29 bin kilometrenin üzerine çıkardık. 26 olan aktif havaalanı sayımızı 57’ye yükselttik. Yine toplam yolcu sayısını 34 milyondan yaklaşık 203 milyona çıkardık. 81 ülkeye 2003 yılında uçuş yapabilirken, şimdi 173 ülkeye uçuş yapabiliyoruz” diye konuştu.
“Hatay Havalimanı’nı yeniden yapacağız”
Depremde zarar gören yolları da çok hızlı bir şekilde onardıklarını vurgulayan Uraloğlu, “Hatay Havalimanı’yla ilgili birçok yerden pist kırıldı, 2 bin 800 metre civarında olan pistin sadece 2 bin metresini kullanıma açabildik. Şu anda boş uçaklar inebiliyor, dolu uçaklar kalkabiliyor. Çünkü artık dolu uçağın yükünü kaldırabilecek dirençte değil. Projemizi yaptık, şimdi hızlıca ihalesini yapıp, havaalanını yeniden yapacağız. Aynı yere yapacağız maalesef, çünkü orada havaalanı yapılabilecek başka bir yer yok. Yakın civarda İskenderun dahil başka bir yer yok. Ama, ‘Ya bunu tecrübe ettik, niye bir daha deniyoruz’ derseniz şöyle bir örnek vereyim; artık yaklaşım olarak Rize’deki ve Ordu-Giresun’daki havaalanı yaklaşımıyla, denizin içerisinde nasıl yapmışsak, burada da Amik Gölü’nün içerisine aynı mantıkla yapacağız” dedi.
“Kara yolundaki taşıma oranlarını düşürmeyi hedefliyoruz”
194 milyar dolarlık yatırımla üretime yaklaşık 1 trilyon 260 bin dolarlık katkı sağlandığına dikkat çeken Uraloğlu, şöyle konuştu:
“Gayri safi yurt içi hasılaya 606 milyon dolarlık bir katkı sağlamışız. İhracata yine yaklaşık 110 milyar dolarlık, vergiye 31,6 milyar dolarlık ve her yılda yaklaşık 1 milyon kişiye kabaca katkı sağlamışız. Bütün sektörlerde yaklaşık 30 milyar dolarlık tasarruf ediyoruz. 2002’de 100 milyar taşıt kilometreye düşen ölüm sayısı 5,72 iken; bugün artık yaklaşık 4,5 kat azalarak yüzde 1,08’e düştü. Net sıfır emisyon hedefine baktığımız zaman, esasında kara yolundaki taşıma oranlarını düşürmeyi hedefliyoruz. Yüzde 72’den 57’ye, demir yollarındakini de yüzde 5’ten yüzde 22’ye çıkarmayı hedefliyoruz”
‘Türksat 6A’yı 2024’te uzaya fırlatacağız’
Haberleşmede ise 2028’e kadar yaklaşık 10 milyar dolarlık bir yatırım yapmayı planladıklarını belirten Uraloğlu, “Buradaki geniş bant abone sayısını 112 milyona, mobil abone sayımızı da 102 milyona ulaştırmayı hedefliyoruz. TÜRKSAT 6A’yı önümüzdeki sene inşallah uzaya fırlatacağız. Haberleşmede internet hizmetini 100 megabit saniyeye ulaştırarak her eve ulaşmayı hedefliyoruz. 5G teknolojisinde 2028’e kadar nüfusumuzun yüzde 100’üne erişim sağlamayı planlıyoruz. 6G teknolojisine yönelik çalışmalarımıza başladık. Fiber geniş bant abone yoğunluğunu uzun vadede tüm Türkiye’yi kapsayacak hale getirmeyi planladık. Mobil geniş bant abone yoğunluğunu 57,2 milyar dolar haberleşme yatırımlarıyla yüzde 100’e ulaştırmayı hedefliyoruz. Siber güvenlik konusunda sertifikasyonla ilişkin altyapı çalışmalarını oluşturuyoruz. Önümüzdeki sene artık bütün akıllı cihazların sertifikasyon ve denetimini Bilgi Teknolojileri Kurumu olarak yapmaya başlayacağız” açıklamasında bulundu.
“Çanakkale istikametinden tahliye sağlayacağız”
Daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Uraloğlu, İstanbul’da olası bir deprem için bakanlığın yaptığı çalışmalar ile ilgili, “İstanbul’daki 2 tane köprümüzün askı halatlarından birini yeniledik. 15 Temmuz ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsünde de devam ediyoruz. Askı halatlarını yeniliyoruz ve bunların rutin kontrollerini yapıyoruz. Özellikle otoyollar üzerindeki viyadüklerin deprem güçlendirmelerini yapıyoruz. Kuzey Marmara otoyolu kara yolu ulaşımında, Marmaray ise demir yolu ulaşımında İstanbul’un aort damarı olmuştur. Dolayısıyla Kınalı-Malkara dediğimiz Çanakkale istikametinden gerek tahliye gerekse de acil yardımı da oradan sağlamış olacağız. Aynı şekilde Osman Gazi Köprüsü’nden Kuzey Marmara Otoyolu’ndan sağlamış olacağız. Tabii bu tahliye planlamasını birinci derecede AFAD Başkanlığımız yürütüyor. İstanbul için tahliye planımız var” dedi. Uraloğlu, uçak bilet fiyatlarındaki artışla ilgili ise “Şu anda iç hatlarda başta Türk Havayolları olmak üzere zarar etmeyen şirket yok, çok net. Yurt dışında ciddi şekilde kar ediyorlar ve yurt içinde sübvanse ediyorlar” cevabını verdi.
