BMD: Kur Fırtınasına Önlem Alamamak Pek Çok Markanın Sonu Olabilir

Okuma Süresi: 4 Dakika
BMD: Kur Fırtınasına Önlem Alamamak Pek Çok Markanın Sonu Olabilir
Doviz.com
27.11.2017 20:01

İstanbul, 27 Kasım (DHA) - Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, döviz kurlarında son günlerde rekor yükselişler olduğuna işaret ederek, "Kur fırtınasına önlem alamamak pek çok markanın sonu olabilir" uyarısında bulundu.

BMD'den yapılan açıklamada, "Döviz kurlarının son günlerde rekor üstüne rekor tazelemesi ve doların 4.0 liraya, euronun 4.75 liraya dayanması, güncelleyemedikleri eski kontratlar nedeniyle hâlâ günlük kur üzerinden kira ödemesi yapmak zorunda kalan markaları mağaza kapatma ya da kira uyarlama davası açma noktasına getirdi" denildi.

Öncel, düzenlediği basın toplantısında perakendenin Türkiye için stratejik öneme sahip olduğunu belirterek, kur fırtınasına acil çözüm bulunmaması durumunda faturayı, oluşturması yılları bulan markaların ve çalışanların ödemek zorunda olacağını söyledi.

BMD üyesi 412 markanın 380 AVM’de ve caddelerde yaklaşık 70 bin mağazada 400 bine yakın kişiyi istihdam ettiğini hatırlatan Sinan Öncel, imalatçılar da hesaba katıldığında sektörün büyük bir ekosistemi beslediğini bildirdi. Merkezinde markaların olduğu bu ekosistemin sağlıklı büyüyebilmesi için ‘döviz prangası’nı kırmak gerektiğini vurgulayan Öncel, şunları söyledi:

"Dövize endeksli çalışmanın markalarımız üzerinde iki tür etkisi oluyor. Birincisi kurlardaki aşırı oynaklık. Biz bugünden bir yıl sonrasının üretimini planlamak durumundayız. Ancak bir yıl sonra kurun hangi seviyelerde olacağını ön göremediğimiz için sağlıklı plan yapıp gerçekçi bir maliyet çıkarmakta zorlanıyoruz. Bir diğer problem kurlardaki aşırı artış. Kur yükseldikçe kirasını dövizle ödeyen markalarımızın üzerindeki maliyet baskısı daha da büyüyor. Çok gerilere gitmemize gerek yok. Ocak 2015’te dolar 2.35 lira, euro 2.83 liraydı. Bugün dolar 3.95 lira, euro 4.72 liraya ulaştı; yani üç yılda dolar kuru yüzde 68, avro yüzde 67 arttı. Kiranın markalar için en büyük gider kalemlerinden birini oluşturduğu bir piyasa gerçeğinde bu durumun sürdürülebilir olamayacağını herkesin bilmesi gerekiyor."

Sinan Öncel, kur konusunun bugünün sorunu olmadığını, tehlikeyi çok önce gördüklerini ve bir yılı aşkın süredir kamuoyunu bıktırma pahasına "döviz üzerinden yapılan eski kira kontratları günün gerçeklerine uygun hale getirilsin" talebini yinelediklerini hatırlattı. "Halden anlayan" ve "Piyasa Bankeri" mantığı ile çalışmayan AVM yönetimlerinin markaların haklı isteklerini duyduğunu ifade eden Öncel, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Son iki yılda açılan AVM’lerin büyük bölümü ‘kazan-kazan’ yani sabit kira olmadan ‘cirodan belli oranda kira ödeme’ sistemi ile açıldı. Ancak bugünün koşullarına uymayan eski kontratlar markaları içinden çıkılmaz bir yöne doğru götürmeye devam ediyor. Bunun çaresi maalesef uzlaşılamayan noktada mağaza kapamak olacak. Doğrusunu isterseniz bizim kaptanlığımızdan şüphemiz yok. Ancak fırtına uzadıkça hasar alıyoruz. Unutmayalım ki markalarımız dövizli harcamalarının tamamını sermayesinden, çalışanından, imalatçısından veya yatırımından kısarak yapıyor. Mevcut tablonun devam etmesi halinde üzülerek söylüyorum mağaza kapanışları hızlanacak."

Sinan Öncel, kur sorununa kalıcı çözüm için önerilerini ise şöyle sıraladı:
• Günün piyasa gerçekleriyle uyuşmayan kira sözleşmeleri en kısa zamanda yenilenmeli.
• İsteyen kirasını yine dövizle ödeyebilir ancak markalara mutlaka TL seçeneği sunulmalı.
• Yasal mevzuat markalarımızı döviz kuruna esir etmeyecek şekilde güncellenmeli.
• Kiralamalarda KDV oranı mutlaka yüzde 18’den yüzde 8’e indirilmeli.

Sinan Öncel, dövize endeksli kira başta olmak üzere perakendenin diğer maliyet kalemlerinde de ciddi artışlar olduğunu ve markaların brüt kâr marjlarının her yıl biraz daha düştüğünün altını çizdi.
PricewaterhouseCoopers (PwC) ile birlikte hazırladıkları, "Birleşmiş Markalar Derneği Üye Performans Analizi"nin sorunun ciddiyetini tüm çıplaklığı ile ortaya koyduğuna dikkat çeken Öncel, çalışma hakkında şu bilgileri verdi:

"PwC’nin desteğini alarak perakende sektörünün kan değerlerine baktık. Çalışma çerçevesinde 32 markamızın 2014 – 2016 dönemini kapsayan üç yıllık bilançolarını inceledik. Yani bu 32 markamız üzerinden sektörü check-up’tan geçirdik. Üzerinde konuşulacak çok veri var. Ancak ben acilen tedavi edilmediği takdirde çok daha ağır bir tabloyla karşılaşmamıza neden olabilecek başlıkları sizinle paylaşmak istiyorum."

- Perakendede reel büyüme hızı düşüyor. Örneğin mağazacılık faaliyetlerinin yüzde 11.9 büyüdüğü 2016’da enflasyon yüzde 8.53 olarak gerçekleşti. Yani geçen yıl mağazacılık faaliyetlerinin reel büyümesi yüzde 3.5’larda kaldı.
- Metrekare başına kira maliyeti yüzde 7.7 artarken, neredeyse yıl boyu devam eden indirim kampanyalarına rağmen metrekare başına ciro artışı sadece yüzde 4.4.
- Açılan yeni mağazalarla birlikte satış alanında yüzde 6.4’lük bir artış olduğu halde stoklar yüzde 20.1 yükseldi.
- İstihdam büyümesinde de yavaşlama var. Satış alanı yüzde 6.4 arttığı halde istihdamda artış sadece yüzde 3.0
- Hazır giyim özelinde ise istihdamda yüzde 2 daralma ile karşı karşıyayız.
- Faaliyet kârlarının büyüme oranının net satışlara oranında da bir yılda 9 puanlık düşüş söz konusu.

Biz bütün bu göstergelerin perakende için çok ciddi uyarı fişekleri olarak değerlendiriyoruz."


Sinan Öncel, dövize endeksli kira başta olmak üzere mevcut sorunları bir an önce çözüp asıl işleri olan tasarıma, inovasyona ve katma değerli üretime ve ticarete odaklanmak istediklerini sözlerine ekledi.

REKLAMI KAPAT X