Kredi kartı borcundan dolayı yılın ilk altı ayında yasal takibe alınanların sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 70 artarak 645 bini aştı. BMD Başkanı Öncel ise piyasada da son bir ayda satışların yüzde 66 gerilediğini ve tüketicinin mecburi alışverişleri için kredi kartına yüklendiğini söyledi.
Türkiye’de 2024 yılının ilk altı aylık döneminde kredi kartı borcunu ödeyemediği için yasal takibe alınanların sayısı geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 70 artış gösterip 645 bin 474 kişiye ulaştı.
Yani 90 gün ödeme yapmamış ve bunun sonucunda dosyası bir avukata sevk edilmiş kredi kartı kullanıcıları sayısında yüzde 70 artış yaşandı.
Hayat pahalılığının bu kadar hızla ilerlediği, tüketicilerin yüksek enflasyon karşısında alım gücünün düştüğü bir ortamda ödenemeyen borçların doğal bir sonuç olduğunu söyleyen Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel ise piyasada da satışların gerilediğini belirterek, şunları söyledi:
“Bu veriler aslında bizim de kaybettiğimiz müşterileri temsil ediyor. Piyasada tüm sektörlerde, tekstilden tutun züccaciyeye, markalardan satışların son dönemde gerilediğini duyuyoruz. Öyle ki, yaptığımız ankete cevap veren 302 markanın yüzde 66’sı temmuz ayında haziran ayına göre adet satışlarda düşüş yaşadığını söyledi. Geçen senenin temmuz ayına göre satışlar düştü diyenlerin oranı ise yüzde 58.”
"Veresiye defterini artık bankalar tutuyor"
Geldiğimiz noktada tüketicinin mecburi harcamalarında bile çareyi veresiyede bulduğunu anlatan Öncel, “Yasal takipteki borçlular, günlük hayatta mecbur kaldıkları alışverişi nakitle yapamaz haldeyken, ‘Bir şekilde öderiz’ diyerek kredi kartına yükleyen tüketiciler. Nasıl ki, bundan 25-30 yıl önce yüksek enflasyon döneminde bakkal veresiye defterleri tutup borçlarını ödemeyenlerden şikayet ederdi, şimdi bu defterleri bankalar tutuyor. Her ne kadar, Bakan Şimşek ‘Dünyanın başka bir ülkesinde ben kredi kartına taksit meselesini bilmiyorum’ dese de, biz de dünyanın başka hiçbir yerinde böyle bir enflasyon bilmiyoruz” şeklinde konuştu.
“Mağazaların yerini e-ticaret alabilir”
Bu eğilimin 1,5-2 yıl devam etmesi halinde mağazalarda perakende ticaretin yerini e-ticaretin alacağını belirten Öncel, “Gümrük idarelerince belirlenen referans fiyatlarındaki artışın üstüne işçilik maliyetleri ve kiralar mağazada masrafların artmasına, dolayısıyla ürün ya da hizmete zam gelmesine sebep oluyor. Bu sebeple, e-ticaretle işi yürütüp mağaza masraflarından kurtulmak isteyen kurumlar görebiliriz.” değerlendirmesinde bulundu.