"Büyük Duruş" karşısında ekonomiye 4 koldan destek

Okuma Süresi: 5 Dakika
Doviz.com
12.06.2020 11:08

Tarihte eşi görülmemiş gelişmelerin deneyimlendiği ve küresel çapta "Büyük Duruş" olarak nitelendirilen bir krizin başladığı 2020'de, finansal piyasalar ve reel ekonomide olumsuzlukların giderilmesi amacıyla kurum ve kuruluşların kamu otoriteleriyle işbirliğiyle destekleyici yönde birçok adım atıldı.

Bu yılın başlamasıyla ABD-İran gerilimi, ticaret savaşları, Doğu Akdeniz'deki gelişmeler ve ABD Başkanı Donald Trump'ın azline ilişkin yargılama finansal piyasaların odağına yerleşirken, Çin'de ortaya çıkan yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) salgınının tüm dünyaya yayılmasıyla benzeri görülmemiş bir kriz deneyimlendi.

Bireylerden şirketlere kadar ekonominin en temel birimlerinin sarsıldığı, ülkelerin sınırlarını kapattığı ve yeni bir iktisadi dönemi başlatan bu kriz, 1930'lardaki "Büyük Buhran" ve 2008'deki "Büyük Durgunluk"un ardından "Büyük Duruş" olarak nitelendirildi.

Tüm bunlar piyasalarda yatırımcıların risk algısını artırırken, belirsizlik ortamından doğan likidite ihtiyacı işlevselliğin bozulmasını beraberinde getirdi. Bu durum karşısında ise merkez bankaları kamu otoriteleriyle koordineli adımlar atarak finansal piyasaları ve reel ekonomiyi desteklemeye çalıştı.

Bu süreçte, ABD Merkez Bankası (Fed) başta gelmek üzere geleneksel olmayan yöntemleri de içeren genişleyici para politikalarına başvurulurken, düşük faiz dönemine hızla geçiş yapıldı. Kamu kurumları ise koronavirüsün büyüme görünümünü zayıflatması, tedarik zinciri ve ticaret kanalları üzerinde sert etki yaratması nedeniyle milyarlarca dolarlık destek paketi açıkladı.

Türkiye'de de TCMB'nin önlemleri ve ekonomi yönetimi liderliğinde açıklanan teşviklere ilave olarak Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurumu (BDDK), Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) ve Türkiye Bankalar Birliği (TBB) başta gelmek üzere birçok kurum ve kuruluş virüsün olası olumsuz etkilerini azaltmak için adım attı.

TCMB'den hamle üstüne hamle

Yılın ilk Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizini yüzde 12'den yüzde 11,25'e çeken TCMB, şubatta 50 baz puanlık bir indirim daha yaptı. Koronavirüsün ekonomik etkilerinin hissedilmeye başlandığı mart ayında PPK toplantısı öne çekilerek politika faizi yüzde 10,75'ten yüzde 9,75'e indirilirken, nisan ve mayıs aylarında yapılan toplantılarda sırasıyla 100 ve sonra 50 baz puanlık daha azaltmayla oran yüzde 8,25'e çekildi.

Bu süreçte döviz karşılığı TL swap ihaleleri için belirlenen toplam swap pozisyonunun kullanılmayan kısmının, bankaların TL karşılığı swap piyasası işlem limitlerine aktarılabilmesine imkan tanınırken, Piyasa Yapıcılığı (PY) bankalara Açık Piyasa İşlemleri (APİ) çerçevesinde tanınan likidite imkanına ilişkin limitlerin artırılmasına, ayrıca 1, 3 ve 6 ay vadeli olarak geleneksel yöntemle gerçekleştirilen dolar karşılığı swap ihalelerinin avro ve altın karşılığı düzenlenebilmesine karar verildi.

Reel sektöre kredi akışının kesintisiz devamını teminen bankalara hedefli ilave likidite imkanı gibi birçok kolaylık da sağlandı.

Nisan ayı içinde döviz karşılığı TL swap piyasasında kotasyon yoluyla gerçekleştirilen vadesi gelmemiş toplam swap satış işlem miktarı döviz ve efektif piyasaları işlem limitlerinin yüzde 20'sinden yüzde 30'una yükseltilirken, bu oran mayısta önce yüzde 40'a, sonra yüzde 50'ye çıkarıldı.

Öte yandan TCMB bünyesinde gerçekleştirilen teminat döviz depoları işlemleri için avro ve doların limiti birleştirilerek bankaların tek bir global limiti olması ve istedikleri para biriminde bu limitlerini kullanma esnekliği getirildi.

20 Mayıs'ta TCMB ve Katar Merkez Bankası arasındaki swap anlaşması tadil edilerek, tutar 15 milyar dolar karşılığı TL ve Katar riyaline yükseltildi.

TCMB, zorunlu karşılıklar üzerinden de yıl başından bu yana bir dizi önlem açıkladı. Bu kapsamda mevduat ve katılım fonu yükümlülükleri için dolar ve avro cinsinden tutulan zorunlu karşılık oranlarına komisyon uygulamasını devreye alan TCMB, yıllık reel kredi büyüme oranına dayalı zorunlu karşılık uygulamasında güncellemeye gitti. Reel kredi büyüme koşullarını sağlayan bankalar için yabancı para zorunlu karşılık oranları 500 baz puan indirilirken, TL cinsinden zorunlu karşılıklara uygulanacak faiz/nema oranı yüzde yüzde 10'dan yüzde 8'e çekildi.

Koronavirüs salgınında artan küresel ekonomik belirsizliklerle uluslararası ticarette yaşanan güçlüklerin reel sektör firmaları üzerindeki olası etkilerinin hafifletilmesi amacıyla mart-mayıs döneminde atılan adımlarla ihracat ve döviz kazandırıcı hizmetler reeskont kredileri vadelerinde uzatıma gidildi ve ek limit tahsis edildi.

Bütçesi sarsılan vatandaşa bankalardan destek

Salgın döneminde ödemeleri aksayan tüketicilere kolaylık sağlayan birçok hamle yapılırken, BDDK tarafından asgari ödeme tutarları düşürüldü, gecikme ve takibe düşme süreleri uzatıldı.

BDDK ayrıca salgının konut sektörü üzerindeki olumsuz etkisini sınırlama hedefiyle konutta asgari peşinat oranını indirerek, kredi değer oranını yüzde 80'den yüzde 90'a çıkardı.

Türkiye Bankalar Birliği (TBB) de aynı hedefle gerçek ve tüzel kişilerin kredi taleplerinin hızlıca değerlendirilmesi ve karşılanması, ayrıca vade, ödeme ve teminat koşullarında esneklik sağlanması tavsiyesinde bulundu, "Çek Ödeme Destek Kredisi" açıkladı.

Bu süreçte Ekonomik İstikrar Kalkanı Paketi tedbirleri kapsamında kamu bankaları aracılığıyla "İş'e Devam Destek Kredisi" verileceği duyuruldu.

Kamu bankaları da salgın sürecinde elini taşın altına koyarak, gerek bireylerin gerek esnafın ihtiyaçlarını karşıladı. Bu kapsamda vatandaşın kredi borcunu öteleyerek kolaylıklar sağlayan bankalar, düşük oranlarla kredi paketleri de açıklayarak likidite ihtiyacını gidermeye çalıştı.

BDDK ayrıca, bu dönemde aktif rasyosu hesaplanmasında da değişikliğe giderken, finansman ihtiyaçlarının karşılanmasını desteklemek amacıyla bankalara günlük ve solo bazda yeni bir oran hesaplama yükümlülüğü getirdi.

Döviz piyasasındaki volatiliteyi azaltıcı hamleler

Bankaların yurt dışı yerleşiklerle vadede TL alım içeren döviz-TL para swapı, forward, opsiyon ve diğer türev işlem tutarları toplamının en son hesapladıkları yasal özkaynaklarına oranını yüzde 25'ten yüzde 10'a düşüren BDDK, bu oranı daha sonra yüzde 1'e çekti.

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) da salgın sürecinde risk ve dengesizliklerin giderilmesi amacıyla piyasaları destekleyici yönde adımlar attı. Bu süreçte pay piyasalarında açığa satış işlemi yasağı kararı alan SPK, ayrıca sermaye piyasası kurumlarının yurt dışı yerleşiklerle gerçekleştirilen döviz-TL türev işlem tutarlarına ilişkin sınırlamalar getirdi. Öte yandan kredili işlemlerde özkaynak koruma oranının asgari yüzde 35 olmasına karar verildi.

BDDK da bu süreçte yeni bir karar alarak, TL yükümlülüğünü yerine getirme konusunda gecikmeye düşen yabancı bankalar ve bu bankaların yurt dışında kurulu grup bankaları ile bir bacağı TL olan yeni bir döviz işlemi yapılamayacağını bildirdi.

TCMB ise Döviz Karşılığı Türk Lirası Swap Piyasası'nda geleneksel yöntemle gerçekleştirilen swap ihalelerinin limitini yüzde 40'tan yüzde 50'ye çıkardı.

SPK son olarak serbest (döviz) fonların ihracı ile bu fonlar kapsamında döviz cinsinden pay alım satımı başvurularının yeni bir karar tarihine kadar değerlendirmeye alınmaksızın işlemden kaldırıldığını bildirdi. Bu kapsamda yerli ihraççılar tarafından döviz cinsinden yurt dışında ihraç edilen borçlanma araçları ve kira sertifikalarının toplamının da fon toplam değerinin yüzde 30'unu aşamayacağı hükme bağlandı.

Türkiye Varlık Fonu da Ziraat Bankası, Halk Bankası ve Vakıflar Bankası'nın sermaye yapılarının güçlendirilmesi ve yeterliliklerinin desteklenmesi amacıyla çekirdek sermayelerini toplam 21 milyar TL artırdı.

(AA)

REKLAMI KAPAT X