Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin 32. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nda yaptığı uzun konuşmada, Türkiye’nin son 47 yıldır taşıdığı en ağır yüklerden biri olan terörle mücadelenin artık bir eşik noktasına ulaştığını, bu sürecin silahların susması, kardeşliğin sesiyle yer değiştirmesi anlamına geldiğini ve Türkiye Yüzyılı vizyonunun bu temel üzerine inşa edileceğini vurguladı. Toplantı Selamlamasından Veda Etmişlere Vefaya Kızılcahamam’da gerçekleştirilen ve iki gün süreceği belirtilen toplantının açılış konuşmasında Erdoğan, önce partinin Merkez Karar ve Yönetim Kurulu üyeleriyle diğer kurulları, milletvekilleri, kabine üyeleri, kadın ve gençlik kolları temsilcileriyle selamlaştı. Konuşmasına, “AK Parti İstişare ve Değerlendirme toplantılarımızın 32'ncisinde sizlerle beraber olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. İstişare toplantımızın ülkemiz, milletimiz ve demokrasimiz için hayırlara vesile olmasını Cenabı Allah'tan niyaz ediyorum” sözleriyle başladı. Türkiye’nin 81 vilayetinde ve 922 ilçesindeki tüm teşkilat üyelerine selamlarını ileten Erdoğan, yurtdışındaki teşkilat mensuplarını da anarak “Türkiye Yüzyılı'nı kutlu bir şafak bilen tüm kardeşlerimi, partimizin emektarlarını, kadın ve gençlik kollarımızı, genel merkezinden mahalle temsilcisine kadar her kademede fedakarca görev yapan tüm yol ve dava arkadaşlarımı buradan hürmetle selamlıyor, bu davaya gönül vermiş, bu dava için yüreğini ortaya koymuş her bir kardeşime şükranlarımı sunuyorum” ifadelerini kullandı. Vefat eden danışmanı Yiğit Bulut’a yönelik duygusal ifadelerle konuşmasını sürdüren Erdoğan, onun hastalık sürecinde yaşadığı ağır tabloyu ve teslimiyet halini aktararak “Dava ve yol arkadaşım, aynı zamanda danışmanım Yiğit Bulut kardeşimizi hakka uğurladık. Bugün malum, inşallah Karacaahmet'e defnedilecek... Rabbim taksiratını hasenata tebdil eylesin. Mekanı cennet olsun inşallah” dedi. Ardından Pençe-Kilit Operasyonu kapsamında metan gazına maruz kalan ve şehit düşen 12 asker için, “Milletçe yüreğimiz dağlandı” diyerek, onların nübüvvetten sonra en büyük payeye eriştiğini vurguladı. Toplantının aynı zamanda Boşnak halkın yaşadığı Srebrenitsa soykırımının 30. yılına denk geldiğini hatırlatan Erdoğan, “Vefatından önce merhum Aliya’ya verdiğimiz söze bugüne kadar sadık kaldık. İnşallah bundan sonra da emanetine halel getirmeyeceğiz” dedi. Terörle Mücadelede 41 Yıllık Parantezin Kapanışı Erdoğan konuşmasında, 14 Ağustos 1984’te Siirt’in Eruh ve Hakkari’nin Şemdinli ilçelerinde başlayan ilk terör saldırılarından bugüne kadar geçen 41 yılda Türkiye’nin neler kaybettiğine dair kapsamlı bir tablo sundu. 10 bine yakın güvenlik görevlisinin, 50 bine yakın vatandaşın hayatını kaybettiğini, bu sürecin ülkeye sadece ekonomik anlamda 2 trilyon dolarlık bir yük getirdiğini açıkladı. Devletin geçmişte yaptığı hataları da kabul eden Erdoğan, faili meçhuller, Beyaz Toroslar, Diyarbakır Cezaevi, zorunlu göçler ve Kürtçeye yönelik yasakların terörü beslediğini belirtti. 2002’den sonra yürütülen reformların ve demokratikleşme sürecinin bu tabloyu değiştirdiğini belirten Erdoğan, “3 Kasım 2002 seçimlerinden sonra göreve geldiğimizde, terör meselesini çok boyutlu ele aldık... Dışa bağımlı kalmadan terörle mücadele silahlarımızı ürettik” diyerek güvenlik politikasının dönüşümünü özetledi. Son yıllarda yürütülen Irak ve Suriye operasyonları ile PKK'nın silah bırakma kararının eşzamanlı geliştiğini belirten Erdoğan, "Dün itibarıyla 47 yıllık terör belası sona erme sürecine girmiştir" dedi. Bu gelişmenin bir pazarlık ya da taviz olmadığını, doğrudan devletin kararlı duruşunun sonucu olduğunu belirtti: “Bugün unutmayalım, yeni bir gündür. Bugün tarihte yeni bir sayfa açılmıştır.” Ortak Çatının Altında Türkiye Yüzyılı Konuşmanın en dikkat çeken bölümünü Türkiye’deki etnik ve inanç temelli ayrışmalara son verilmesi çağrısı oluşturdu. Erdoğan, “Türk, Kürt, Arap eğer bir aradaysa, birse, beraberse, işte o zaman Türk vardır, Kürt vardır, Arap vardır. Ayrıştıklarında, bölündüklerinde, uzaklaştıklarında ise mağlubiyet vardır, hezimet vardır, hüzün vardır” diyerek ortak hafızaya atıf yaptı. Geçmişteki büyük zaferlerin bu birliktelik sayesinde kazanıldığını söyleyerek Gazze örneğini, bugün yaşanan ayrışmanın sonucu olarak sundu. Parlamentoda kurulacak bir komisyonla bu sürecin yasal altyapısının da oluşturulacağını belirten Erdoğan, DEM Parti ile yapılan görüşmelerin olumlu geçtiğini, Meclis’te bu sürecin sahiplenileceğine inandığını belirtti. “Türkiye Cumhuriyeti hepimizin ortak yuvası, ortak çatısıdır” sözleriyle her vatandaşın eşitliğini hatırlatan Erdoğan, “86 milyon biriz, beraberiz, ezelden ebediyete kadar kardeşiz” ifadesiyle konuşmasını sürdürdü. Konuşmasının sonunda şehit ailelerine ve gazilere özel teşekkürlerini sunan Erdoğan, “Şehitlerimizin gayesi menzilini bulmuş olacak” diyerek, bu sürecin onların fedakarlıklarının boşa gitmediğini kanıtladığını vurguladı.