Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, son 70 yılın zirvelerini gören küresel enflasyonun sorun olmaktan çıkmasının biraz daha zaman alacağını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara'da Yurt dışı Müteahhitlik Hizmetleri Başarı Ödülleri Töreni'nde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, ekonomiye ilişkin de önemli mesajlar verdi. Buna göre Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle oldu:
Türk müteahhitlik sektörünün yurt dışında elde ettiği başarılar için buradayız. Yurt Dışı Müteahhit Hizmeti Başarı Ödülleri'ni alan firmalarına teşekkür ediyorum, çalışanları yürekten kutluyorum. Türkiye'nin güçlü olduğu alanların başında müteahhitlik sektörü geliyor. Müteahhitlik sektörünün dünyadaki başarısı Türk ekonomisi ve insan kaynağının ne denli güçlü olduğunu gösteriyor. 243 firmayla temsil ediliyor. Firma sayısı itibarıyla Çin'den sonra ikinci sıradayız, gelir sıralamasına göre ilk 8 ülkeden biriyiz.
“Bozulan global dengeler hala yerine oturmadı”
Bu sene proje gelirlerinden firmalarımızın aldığı payda kısmı bir düşüş oldu. Bu düşüşü gelecek yıllarda süratle telafi edeceğimize inanıyorum. Koronavirüs salgınıyla beraber bozulan global dengelerin hala yerine oturmadığını görüyoruz. Son 70 yılın zirvelerini gören enflasyonun sorun olmaktan çıkmasının biraz daha zaman alacağı anlaşılıyor. Dünyanın farklı coğrafyalarında hemen her gün yeni bir çatışmayla karşılaşıyoruz.
"Şirketlerimizin başarısı ülkemizin itibarına da katkı sağlıyor"
Türk ekonomisinin lokomotif sektörlerinden olan inşaat sektörümüz haksız eleştirilere maruz kalıyor. Bugüne kadar inşaat sektörüne çok sayıda çaba harcadık. Havalimanlarından otoyollara her alanda yapılan devasa işlerle ilgili tek bir takdir cümlesi kurulmadı. İnşaat alanındaki her hamle 250 sektörden fazla alt sektörü etkiliyor. Ülkemizde 6 milyon insan doğrudan ya da dolaylı olarak bu sektörden geçimini sağlıyor. Firmalarımızın yurt dışında aldığı işler hem ülkemize döviz kazandırmakta hem de Türkiye'nin marka değerini yükseltmektedir.
Yılmadan, yorulmadan çalışarak bugünlere geldik, inşallah bunları daha da yukarı taşıyacağız. Toplam uluslararası gelirleri 2002 yılında 116,5 milyar dolar seviyesindeydi, 2023 yılında ise 430 milyar dolar sınırına geldi. Son 22 yılda devrim niteliğinde adımlar attık atıyoruz. Sizlerin başarısı ülkemizin başarısıdır. Müteahhitlik şirketlerimizin yurt dışındaki başarısı sadece ekonomiye değil, ülkemizin itibarına da katkı sağlıyor. Her meselenizde sizin yanınızda olmaya gayret gösteriyoruz.
"Milli gelir 1,1 trilyon doları aştı"
Yıllarca içine kapanan ülkemizi 2002 itibarıyla dünyaya açtık. 2002 yılında göreve geldiğimiz dönemde ihracatımız 36 milyar dolardı biz bunu 7 kat artışla 256 milyar dolara çıkardık. Bugün Türk ürünlerinin girmediği neredeyse hiçbir ülke kalmadı. Uluslararası yatırımlarda 270 milyar dolar sınırına yaklaştık.
Turizmde göreve geldiğimizde 13 milyon turist sayısından 56,7 milyon turist rakamına ulaştık. Son 20 yılda ekonomimiz ortalama yüzde 5,4 büyüdü. Milli gelirimiz ilk kez 1,1 trilyon doları aştı. Artık trilyonu konuşuyoruz.
Göz kamaştıran bir başarı yakaladık. Her kıtayla, her ülkeyle katbekat artış yaşandı. Bugün 261 yurt dışı temsilcilikle dünyanın en geniş 3. ağına sahibiz. Dış politikada bu açılımları yaparken çok sayıda eleştiri aldık. "Türkiye Batı'dan uzaklaşıyor" iftirası bunlardan biriydi. Nice haksız, safsatadan ibaret olan bir sürü iddia ile uğraştık, uğraşıyoruz. Dünya değişirken biz de kendimizi buna adapte etmek mecburiyetindeyiz.
"Yüzümüz Batı'ya dönüktür. Bu, Doğu'ya sırtımıza döneceğimiz anlamına gelmez"
2024 Türkiye’sini 30-40 yıl öncesinin kalıplarına mahkûm etmek ülkemize yapılacak çok büyük bir haksızlıktır. Siyah beyaz, iki bloktan birinin tercih edilmek zorunda olduğu bir dünyada artık yaşamıyoruz. İş birliğimizi tüm ülkelerle geliştirmeyi arzu ediyoruz.
Türkiye'nin dış politikada kendine yeni rotalar keşfetmesi tenkit edilecek değil takdir edilecek, övgüyle karşılanacak bir çabadır. Dünyanın en büyük 5 ekonomisinden 3'ünün bulunduğu Asya Pasifik ve Hint Okyanusu coğrafyasıyla i şbirliğini güçlendirmemizden doğal bir şey olamaz. Dünya değişirken, ekonomide, üretimde, teknolojide yeni güç merkezleri ortaya çıkarken biz de kendimizi buna adapte etmek mecburiyetindeyiz.
Türkiye'nin dış politikada kendine yeni rotalar keşfetmesi tenkit edilecek değil takdir edilecek, övgüyle karşılanacak bir çabadır. Türkiye olarak yüzümüz Batı'ya dönüktür. Bu Doğu'ya sırtımıza döneceğimiz anlamına gelmez.
"Türkiye'yi darbe anayasasından bir an önce kurtarmak istiyoruz"
Türkiye'nin ekonomide, demokraside, küresel siyasette, hak ve özgürlüklerde hedefe ulaşabilmesi için yeni anayasaya ihtiyaç olduğunu söylüyoruz. Darbe mahsulü anayasanın Türk demokrasisine yakışmadığını çok iyi biliyoruz. Siviller eliyle yapılmış bir sivil anayasa kahraman milletimize karşı borcumuzdur. Anayasa'nın ilk 4 maddesiyle ilgili bizimle ilgili herhangi bir tartışma yoktur. Partimizin bu konudaki tutumu gayet açıktır. Biz mümkün olan yeni anayasa sürecini yönetmek arzusundayız. Darbe anayasasından bir an önce kurtarmak, Türkiye'nin önünü açmak istiyoruz."