Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz'dan enflasyonla mücadelede kararlılık mesajı

Okuma Süresi: 4 Dakika
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz'dan enflasyonla mücadelede kararlılık mesajı
Doviz.com
18.05.2024 10:50

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Enflasyonu düşürdüğümüzde hem ekonomik büyüme, sürdürülebilir büyüme bakımından hem de sosyal dengeler bakımından en önemli aşamayı geçmiş olacağız." dedi.

Yılmaz, TV100 canlı yayınında soruları yanıtladı, gündemi değerlendirdi.

Merkez Bankasının, belli bir kur hedefi için çalışma yapmadığını, rezerv biriktirip daha güçlü bir konuma gelmek için gayret ettiğini ve rezervlerin birikmesiyle risk primlerinin düştüğünü, daha güvenilir bir ortamın oluştuğunu ifade eden Yılmaz, gelecek dönemde rezervdeki artışın olumlu yönde devam edeceğini söyledi.

Yılmaz, ekonomi programlarını hiçbir yabancı kurumla değil, Türkiye'nin kendi ortak aklıyla, kurumlarıyla, bütün paydaşlarıyla katılımcı bir şekilde oluşturduklarını ve arkasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın siyasi iradesinin bulunduğunu ifade etti.

Yatırımın ortamının iyileştirilmesiyle kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye'ye ilişkin notlarının da iyileştiğini dile getiren Yılmaz, şöyle konuştu:

"Yatırım kritik bir unsur. Yani kalkınmakta olan bir ülkeyiz. Yatırım yapmak durumundayız. Kamusuyla, özel sektörüyle doğru alanlarda elbette katma değeri daha yüksek alanlarda kaynaklarımızı değerlendirmek zorundayız. Türkiye Yüzyılı diyoruz. Bunu yatırımların yüzyılı yapmamız lazım. Geleceğimizi inşa etmemiz lazım. Belki bu arada bazı sıkıntılar da yaşayabiliriz. Tasarruf oranlarımızı arttırmak bazen zorlayabilir bizi ama inanın bunları gerçekleştirdiğimizde çok daha güçlü çok daha müreffeh bir geleceği de gelecek nesiller için oluşturmuş olacağız."

"Son 20 yılda bu alanda gerçekten çok şeyler yapıldı"

Yılmaz, hukukun ekonomiyle de ilişkili bir alan olduğunu, hukuku ve adaleti güçlendirmek için çalışmalar yaptıklarını belirterek, spesifik mahkeme kararlarını, bağımsız ve tarafsız yargının yaptığı değerlendirmelere bırakmanın daha doğru olacağını ifade etti.

Batılı ülkelerin bir taraftan Türkiye'deki yargı için "siyasallaşmamalı" dediğini bir taraftan da spesifik birtakım davalarla ilgili yargıdan beklentilerini söylediklerini anlatan Yılmaz, şöyle devam etti:

"Bu da tutarsız bir yaklaşım. Esas olan spesifik hadiselerden ziyade yargı sisteminin tamamına ilişkin, sistemin bütününe ilişkin iyileştirmeler yapmaktır. Yoksa birkaç sembolik mevzu üzerinden bunu tartışırsanız gerçek anlamda bir toplumsal sonuç üretemezsiniz diye düşünüyorum. Bizim görevimiz siyasetçi olarak adalet sisteminin daha etkin, daha hızlı, daha güvenilir, daha erişilebilir hale gelmesi. Son 20 yılda bu alanda gerçekten çok şeyler yapıldı. Bilişim sistemi altyapısından tutun, binalarına, personel sayısına, çeşitli kanunlardaki değişimlere varıncaya kadar Avrupa Birliği'yle bağlantılı olan, olmayan reformlarına varıncaya kadar... Geçmişi de unutmamak gerekir, daha önceki dönemleri ama bu FETÖ meselesi hakikaten yargıya ciddi bir darbe vurdu. Ağır bir yara açtı. İşte onu toparlıyoruz ve daha da iyi noktalara inşallah gidecek."

Yılmaz, Türkiye'nin teknik anlamda Mali Eylem Görev Gücünün gri listesinden çıkarılmaması için hiçbir neden bulunmadığını vurgulayarak, çıkarılmaması durumda bunun siyasi bir karar olacağını da kaydetti.

"Devletin içinde yanlış yapan bir kamu görevlisi varsa devlet ona gereğini yapar"

"Son günlerde bu Ayhan Bora Kaplan davası ve sonrasında da birtakım emniyet görevlilerinin görevden uzaklaştırılması. Bu konuda Sayın Cumhurbaşkanı'nın da açıklamaları oldu. Fakat kafalarımız karışık çünkü serbest bırakılanlar oldu, yeni gözaltılar başladı. Ne oluyor?" sorusunu Yılmaz, şu şekilde yanıtladı:

"Devletin içinde yanlış yapan bir kamu görevlisi varsa devlet ona gereğini yapar. Çok güçlü bir ülkemiz var. Geçmişte nelerin üstesinden gelmiş bir devlet geleneğimiz, güçlü bir kapasitemiz var. Yanlış yapanlar varsa bunların üstüne devletimiz gider ve gereğini yapar. Hiç kimsenin devlet içinde farklı birtakım kurgular içine girmesine müsaade edilmez. Nitekim İçişleri Bakanımız da bu konuda gerekli en net açıklamaları da koydu ortaya. Bir soruşturma yürüyor. Bir taraftan müfettişler, bir taraftan açığa alınan görevliler var ama hiçbir konuda süreç bitmeden yorum yapmayı ben doğru bulmam doğrusu. Süreçler bitmeden, usulü tamamlanmadan insanlarla ilgili söz söylemek doğru olmaz."

"Üç ayak üzerine kurgulanmış bir programla hayata geçiriyoruz"

Yılmaz, haziran ayından başlayarak yıllık bazda enflasyonda hızlı bir şekilde gerileme süreci olacağını anlatarak "Geleceğe dönük enflasyon beklentilerinde bir iyileşme, daha düşük seviyeler görüyoruz. Bizim genel planımız nedir? Bu yıl yüzde 38 civarında diyelim artık, artı eksi bir enflasyon. Gelecek yıl yüzde 20'nin altı, 2026'da da tek haneye yeniden ulaşmak. Bunu da laf olsun diye söylemiyoruz. Para politikalarıyla, maliye politikalarıyla ve yapısal reformlarla. Bu üç ayak üzerine kurgulanmış bir programla hayata geçiriyoruz." diye konuştu.

Enflasyonun yüksek olduğu bir ortamda, ekonomide öngörülebilirliğin azaldığını, sürdürülebilir büyümenin zarar gördüğünü, sabit ve dar gelirli kesimler başta olmak üzere gelir dağılımının da olumsuz etkilenerek sosyal adaletin bozulduğunu ifade eden Yılmaz, "Enflasyonu düşürdüğümüzde hem ekonomik büyüme, sürdürülebilir büyüme bakımından hem de sosyal dengeler bakımından en önemli aşamayı geçmiş olacağız. Aksi takdirde bugün yaptığınız bir artış 3 gün sonra eriyor, bir anlamı kalmıyor gerçek anlamda. Dolayısıyla enflasyonu düşürdüğünüz bir ortamda kalıcı sosyal refah üretebiliyorsunuz. Bizim amacımız da bu. Nominal değil, kalıcı, reel, gerçek bir sosyal refah üretmek." şeklinde konuştu.

İLGİLİ HABER Cevdet Yılmaz: Türkiye'nin gri listeden çıkmasını bekliyoruz Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türkiye’nin önümüzdeki ay "gri listeden" çıkmasını beklediklerini söyledi.
REKLAMI KAPAT X