Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, TOBB Türkiye Ekonomi Şurası sonrasında kamuda tasarrufa yönelik adımlar atmayı planladıklarını belirtti.
Yılmaz, Türkiye’nin risk priminin 400 puanın altına gerilediğine dikkat çekerek, “Risk priminin ekonominin sağlıklı görünümünü yansıtacak şekilde sağlıklı seviyelere gerilemesi beklenmektedir” dedi.
Yılmaz’ın açıklamasından öne çıkan başlıklar şöyle:
“Önümüzdeki süreçte Togg benzeri yeni fikir ve projelerle Türkiye Yüzyılı’na yakışır projeleri hayata geçireceğiz. Zorlu süreç ülkeler ve bölgeler düzeyinde arz ve talepleri bozmuştur. Bir yandan enerji ve emtia fiyatları artışı kaynaklı küresel enflasyon sorunu, tedarik zinciri bozulmalarıyla karşılaşılmıştır. Sadece bu yıl bütçeden deprem için harcama 762 milyar liradır. Diğer kaynaklardan yapılan harcamaları dahil ederseniz daha büyük çıkıyor. 104 milyar dolarlık yük ortaya çıktı. Altyapı imar inşası, deprem bölgesinin sosyal ve ekonomik olarak yeniden ihyası inşası için yapılacaklar. Ne kadar büyük bir yükle karşı karşıya olduğumuzu takdir edersiniz.
Ülkemiz tüm bu zorluklara rağmen güçlü üretim ve ihracatla birçok ülkeden olumlu ayrışmıştır. Türkiye ilk çeyrekte yüzde 4 büyümeyi başarmıştır. Toplam istihdam haziranda 265 bin kişi artarak 31,7 milyon seviyesine ulaşmıştır.
Siyasi istikrar ve makro politikalar sayesinde CDS 700’den 400 baz puana gerilemiştir. En önemli gelişmelerden biri olarak ifade edebilirim. Risk priminin ekonominin sağlıklı görünümünü yansıtacak şekilde sağlıklı seviyelere gerilemesi beklenmektedir. Dış kaynakların ülkemize yükü hafifledi.
Para politikası çerçevesinde miktarsal sıkılaştırmada bariz farklı uygulama yapılmaktadır. Tüketimde dengeli yapı öngörülürken üretimi destekleyici çerçeve oluşturulmaktadır.
“Tasarruf için adımlar atacağız”
Deprem afetinin etkisi hariç bütçe açığını AB standartlarında tutmaya, tedbirler almaya başladık. Deprem harcamaları tek seferlik harcamalar. Bunlar bütçede yapısal bozulmaya yol açmıyor. Her yıl harcama gerektiren kalemler yapısal bozulmaya yol açıyor. Bütçemizin yapısını korumaya çalışıyoruz. Kamuda harcama anlamında da adımlar atmayı planlıyoruz. Gelirlerimizi artırırken harcamalarımız disipline ediyoruz. İsraf dediğimiz şey kaynakları verimsiz kullanmaktır. Tasarruf kaynak kullanmamak değil verimli kullanmaktır.
İlkelerimiz, şeffaflık, tutarlılık ve uluslararası normlara uyumluluktur. Türkiye’nin kendi ihtiyaçlarını, kendi konumunu da ihmal etmeden yapıyoruz. Serbest piyasa ve rekabet ortamında verimliliği artırmak hedefimizdir. Yatırım ve kalkınmamızı sağlıklı olarak yolumuza devam ediyoruz.
İçeriden ve dışarıdan kaynaklanan etkilerle birlikte mücadele ettik. Makro ekonomik istikrarın sağlanması, enflasyonun düşürülmesi, cari açığın azaltılması mücadelesinde sizlerle başarıyı yakalayacağımız inancımız tamdır. Doğru politikalar izlediğinizde sonuç alıyorsunuz. Sonuçta da ortaya çıkan refahı paylaşacağız.“
