DEİK: Vize sorunu yapısal bir probleme dönüştü

Okuma Süresi: 3 Dakika
DEİK: Vize sorunu yapısal bir probleme dönüştü
Doviz.com
24.06.2025 12:59

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye Avrupa İş Konseyleri Koordinatör Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ, Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki vize sorununa yönelik dikkat çekici açıklamalarda bulunarak, bu konunun artık sadece diplomatik değil, ekonomik bağları da zedeleyen yapısal bir probleme dönüştüğünü ifade etti.

Türkiye ve Avrupa Birliği ilişkilerinin önemini her platformda dile getirdiklerini belirten DEİK Türkiye Avrupa İş Konseyleri Koordinatör Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ, “Vize meselesi artık konuşmaktan sıkıldığımız bir başlık ve aşmaya çalışmaktan yorulduğumuz bir bariyer haline geldi.” ifadelerini kullandı.

Schengen vizesi alma süreçlerinde Türk iş insanları, profesyonelleri ve öğrencilerin yaşadığı sıkıntılara dikkat çeken Yalçındağ, mevcut savaş ve gerilimler nedeniyle oluşan belirsizlik ortamının sadece siyasi değil, ekonomik olarak da herkesi tedirgin ettiğini belirtti. Türkiye’nin Avrupa ile ticari ve ekonomik bağlarını güçlendirme çabası içinde olduğuna işaret eden Yalçındağ, bölgesel işbirliğine verdikleri önemin arttığını dile getirdi.

Türkiye’nin Avrupa ile olan ilişkilerinde siyasi ve ekonomik etkileşimin yanı sıra istikrarsızlık, savaşlar ve bölgesel krizlerin muhtemel etkilerinin de değerlendirilmesi gerektiğini belirten Yalçındağ, DEİK Türkiye Avrupa İş Konseyleri olarak yoğun tempolu ticari diplomasi faaliyetleri yürüttüklerini ifade etti.

Bu süreçte yaşanan vize probleminin, AB ile ilişkileri güçlendirme yönündeki çabaları olumsuz etkilediğini belirten Yalçındağ, “AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Thomas Hans Ossowski'nin bugün basına yansıyan ve ‘Türklerin vize için beklemesi utanç verici’ başlığını taşıyan açıklaması geç kalınmış bir açıklama olsa da mutluluk verici. Ossowski'nin de ifade ettiği gibi, istikrarsızlık, savaş, kriminal etkiler ve diğer tüm olumsuzluklara rağmen Avrupa'ya rahatça seyahat edebilen ülke vatandaşlarına bakıldığında, Türk insanının hala vize sorunundan dolayı Avrupa'ya rahatça seyahat edememesi yalnızca utanç verici değil, ilişkilerimizi, geleceğe dair umudumuzu, AB'nin kurumsal yapısını ve çağın gerekliliklerine yönelik çabalarımızı zedeleyen kronikleşmeye başlamış bir problemdir.” değerlendirmesinde bulundu.

"Evrensel ilkeler tüm ülkeler için eşit ve tutarlı uygulanmalı"

Mehmet Ali Yalçındağ, Türkiye’nin vize serbestisi konusunda karşılaştığı temel engelin Avrupa ülkelerinin siyasi irade eksikliği olduğunu dile getirerek, AB’nin Türkiye’ye yönelik vize kriterlerinin hâlâ çözüme kavuşturulamamış son altı başlıkta tıkandığını ifade etti. Bu kriterlerin ötesinde, vize serbestisinden yararlanan bazı ülkelerin Avrupa Birliği ile kurumsal anlamda bütünleşme düzeyi dikkate alındığında, Avrupa’nın Türkiye’ye karşı isteksizliğinin daha net görülebildiğini vurguladı.

Kurumsal ve evrensel ilkelerin toplantılarda, belgelerde ve açıklamalarda sıklıkla gündeme geldiğini ifade eden Yalçındağ, bu ilkelerin yalnızca yazılı belgelerde yer almasının yeterli olmadığını, gerçek hayatta da eşit şekilde uygulanmasının büyük önem taşıdığını kaydetti. Bu ilkelerin günlük siyasi polemiklerin aracı hâline getirilmemesi gerektiğini söyleyen Yalçındağ, “Artık geçtiğimiz on yılların yersiz korkularından ve kalıplarından sıyrılmalıyız. Eğer sıyrılamazsak dünyanın karşı karşıya kaldığı krizleri fırsata çevirmek bir yana, bu krizlere kapılırız.” dedi.

"Ekonomik işbirliği fırsatları vize sorununa takılıyor"

Yalçındağ, Türkiye ile Avrupa Birliği arasında her iki tarafın yararına olacak birçok ekonomik ve ticari fırsat bulunduğuna işaret ederek, Türk firmalarının Avrupa’da yatırımcı konumuna geldiğini ve ciddi istihdam yarattığını ifade etti. Avrupa Birliği ülkelerinde 34,2 milyar dolar değerinde Türk sermayesinin bulunduğunu belirten Yalçındağ, Türkiye’nin AB için göç politikalarındaki iş birliği, dijital dönüşüme hızlı uyumu ve nitelikli iş gücüyle vazgeçilmez bir ortak olduğunu kaydetti.

Enerji, ulaştırma, savunma sanayi, dijital teknolojiler, inşaat ve altyapı projeleri ile üçüncü ülkelerdeki işbirliklerinin, vize probleminin çözüme kavuşmasını beklediğini belirten Yalçındağ, Türkiye-AB ilişkilerinin geçmişin birikimlerini ve geleceğin fırsatlarını birlikte taşıyan önemli bir örnek teşkil ettiğini ifade etti.

Vize meselesinin ülkeleri çağın gereklerine karşı atıl bıraktığını belirten Yalçındağ, “Anadolu'da bu olayı yorumlarken kullanılabilecek çok güzel bir deyim var: ‘Temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp öne sürmek.’ Maalesef, iş dünyası temsilcileri olarak Avrupalı kamu ve özel sektör temsilcileriyle hangi vesileyle bir araya gelsek, büyük hevesle ajandalarımızda bulunan başlıklar öncesinde vize meselesini masaya yatırıyor ve temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp vaktimizi bu meseleyle harcıyoruz.” dedi.

REKLAMI KAPAT X