Yılın ilk enflasyon verisinin ardından yıl sonu enflasyon tahminlerini yüzde 28 olarak koruduklarını belirten Deutsche Bank ekonomistleri, TCMB’nin faiz indiriminde nisan sonrası dönemde alanının daralacağını öngördü.
Deutsche Bank Türkiye Ekonomisti Yiğit Onay, Türkiye ekonomisine ve Merkez Bankası’nın (TCMB) olası faiz indirim sürecine dair önemli değerlendirmelerde bulundu.
Ocak ayı enflasyonunun beklentilerinin üzerinde geldiğini ancak bunun Merkez Bankası'nın tahmin aralığının tamamen dışında olmadığını ifade eden Onay, yüksek enflasyonun kademeli olarak düşeceğine yönelik izlenimlerinin sürdüğünü aktardı.
Ocak ayındaki yüksek aylık enflasyonun kademeli bir şekilde düşeceğini öngören Onay, aylık enflasyonun tahminlerini aştığını ancak bu sapmanın büyük ölçüde hizmet sektöründeki fiyat baskılarından kaynaklandığını söyledi. Sağlık sektörü, kamu kaynaklı zamlar ve yılbaşı fiyatlamalarının bu artışta belirleyici unsurlar olduğunu belirten Onay, "Ancak bu rakamı bir tahmin aralığı olarak okuduğumuzda, Merkez Bankası’nın %4,5-5,5 aralığındaki projeksiyonlarıyla uyumlu olduğunu görüyoruz." dedi.
Enflasyonda yıl sonu hedefi değişmedi
Deutsche Bank olarak yıl sonu için %28’lik enflasyon tahminlerini koruduklarını belirten Onay, piyasa beklentilerinden daha olumsuz bir ayrışma içinde olduklarını söyledi. Bu beklentinin üç temel nedene dayandığını belirten Onay, Türk lirasının reel değerlenmesinin 2025 yılında 2024’e kıyasla daha güçlü olmayacağını, talepte yavaşlamaya rağmen firmaların fiyatlama davranışlarının değişmediğini ve hala yüksek seyreden enflasyon beklentilerinin dezenflasyon sürecine risk oluşturduğunu aktardı.
Faiz indiriminde nisan sonrası alan daralacaktır
Faiz indirim sürecine ilişkin tahminlerini de paylaşan Onay, mart ayında 250 baz puanlık faiz indirimi beklentisini koruduklarını belirterek, "Burada öne çıkan konu aslında yurt içi yatırımcıların döviz piyasasındaki davranışları. Bu bölümde ciddi bir baskı görmediğimiz sürece yakın dönem için faiz indirimi anlamında mart ve nisanda 250 baz puanlık indirim alanı olduğunu düşünüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Onay, nisan sonrası dönemde enflasyon baskıları ve azalan getiriler nedeniyle faiz indirimi için alanın daralacağını belirtirken yıl sonu için %32,5’lik faiz tahminlerinin mevcut piyasa beklentilerinin üzerinde kaldığını vurgulayarak, enflasyondaki yukarı yönlü risklerin para politikasına da yansıyacağını ifade etti.
TL’nin reel değer kaybı olasılığı gündemde olabilir
Türk lirasının reel değerlenmesinin dezenflasyon sürecinde kritik bir unsur olduğunu belirten Onay, Merkez Bankası’nın süreci dikkatle yönetmesi gerektiğini söyledi.
Döviz kuru geçişkenliğinin hâlâ yüksek seviyede olduğunu bildiren Onay, ilk 6 ayda aylık %1,5-2 nominal değer kaybıyla reel değerlenme baskısının sınırlandırılmasını beklediklerini ve yılın ikinci yarısında TL’de reel değer kaybı olasılığının masada olabileceğini bildirdi.
Swap düzenlemeleri TL’deki oynaklığı kontrol altında tutuyor
Swap kısıtlamalarının Türk lirasının volatilitesini sınırlamada önemli bir araç olduğunu belirten Onay, Merkez Bankası’nın bu politikayı yakın vadede sürdürmesini beklediklerini aktardı.
Reel değerlenmenin dezenflasyon için hala önemli bir çıpa olduğunu bildiren Onay, orta ve uzun vadede swap kısıtlamalarında esneme olabileceğini ancak kısa vadede böyle bir beklentileri olmadığını ifade etti.
Türk tahvilleri yatırımcıların gözdesi olmaya devam ediyor
Türk tahvillerine ilişkin orta vadeli görünümlerinin olumlu kaldığını belirten Onay, aralık ayından itibaren Türk tahvillerinde ciddi bir ralli yaşandığını ve ocak ayında Türk lirası tahvillerinin gelişmekte olan ülkeler arasında en yüksek getiriyi sunduğunu hatırlattı ve "Biz orta vade için olumlu beklentimizi koruyoruz. Dezenflasyon süreci devam edecek. Ortodoks politikaların devam etmesini bekliyoruz." diyerek, yabancı yatırımcı ilgisinin arttığını ve bu durumun piyasalarda pozitif algı oluşturduğunu belirtti.
Onay ayrıca kısa vadede tahvil piyasasında dalgalanmalar görülebileceğini ancak orta vadede faizlerin yıl sonuna kadar bir miktar daha gerileme potansiyeli taşıdığını söyledi.
