Artan faizler, yabancı yatırımcıya güven verirken yurt içinde konut satışlarında ise durgunluğa yol açıyor. İlk defa ev sahibi olmak isteyenler ise bu durgunluğun ortasında merakla konut kredisinin detaylarını bekliyor. İşte düşük faizle verilmesi planlanan konut kredisinde son durum...
Gayrimenkul Uzmanı Mustafa Hakan Özelmacıklı, düşük faizli konut kampanyasına yönelik önemli bir beklenti olduğunun altını çizerek, konuyla ilgili şunları söyledi:
“Tüketicilerin kampanya çerçevesinde aylık yüzde 1,50 seviyelerine kadar oluşabilecek kampanyalardan faydalanma ihtimalinin yoğun olacağını düşünüyoruz. Böyle bir düzenleme yapıldığı takdirde 1 milyon TL konut kredisi için aylık yüzde 1,50 seviyesinde faiz olabileceği düşünüldüğünde ödemeler 18 bin TL’ye kadar düşecektir. Bunların piyasada daha kabul edilebilir oranlar olduğunu söyleyebiliyoruz.
Finansmanın kolaylaşması, konuta olan talebi canlandıracaktır. Düşen konut satışlarını harekete geçirebilir. Dar ve orta gelirli vatandaşların konut sahibi olması açısından önemli avantaj sağlar. Şu anda yapımı yavaşlamış, yapımı beklenen ve yapılmayan projelerin satışlarına oluşturacağı olumlu etkiler nedeniyle istihdam ve piyasaya önemli katkıları söz konusu olabilecektir.
Vade ne kadar olacak?
Daha önceki kampanyalara baktığımızda kredi vade oranında da bir uzatma bekliyoruz. Özellikle kalıcı mortgage dediğimiz ve 120 ay dışında 15 yıl yani 180 aya kadar bir vadelendirme mümkün olabilir.
Düşük faizli konut kredisinden kimler faydalanabilecek?
Bazı sınırlandırmalar söz konusu olabilir. Daha önce benzer türden sayılabilecek kampanyalarda, örneğin taşınmazı alacağı şehirde yakın zamanda (son 1 yılda) konut satmamış olmak, hisseli bir konuta sahip olsa da hisse oranının yüzde 50’den fazla olmaması gibi kriterler getirilebilir.Özellikle ilk defa konut alacak kişiler için belli bir süredir o şehirde bulunma şartı da aranabilir. Bu çerçeveler genişletildikçe kredi kullanım oranı daha sınırlı hale getirilecektir. Satın alınan konutta belki belli bir süre oturma şartı da farklı bir düzenleme olarak karşımıza çıkabilir. Bu sayede özellikle gerek kentsel dönüşüm gerek sınırlı arz ile yükselmeye devam eden konut kiraları satışla bir nebze daha olsun gevşeyebilir. Burada asıl amaç tabi inşaat firmalarının üretiminin belli bir seviyede en azından korunabiliyor olmasıdır.”