Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yurt dışı seyahati sonrasında gazetecilerin ekonomiye yönelik sorularını yanıtlayarak önemli mesajlar verdi. Peki ekonomistler bu mesajları nasıl yorumladı?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün yaptığı açıklama ile enflasyonu tek haneli rakamlara indirme konusunda Bakan Şimşek’in Merkez Bankası’yla adım atmasını kabul ettiklerini belirterek, faiz artışlarının kapısını açmış oldu.
Ancak Erdoğan, 'ben aynıyım' ifadelerini kullanarak, daha önce “düşük faiz, düşük enflasyon” teorisiyle çalıştıklarına da atıfta bulunarak, şunları kaydetmişti:
“Cumhurbaşkanı faiz politikalarında ciddi bir değişime mi gidiyor” gibi bir yanılgının içine düşülmesin. Ben burada aynıyım. Ama Hazine ve Maliye Bakanımızın şu andaki düşüncesi noktasında, biz tabii kendisine burada atacağı adımları süratle, rahatlıkla Merkez Bankası’yla beraber atmasını kabullendik, “hayırlı olsun” dedik ve bu şekilde de enflasyonu tek haneye düşürmekteki kararlılığımızı da bildirdik. Bunu neye dayanarak söylüyoruz? Biliyorsunuz Başbakanlığım döneminde biz (enflasyonu) tek haneye düşürdüğümüzde faiz 4,6’ydı, enflasyon da 6,2’ydi. O zaman yine tabii bu işleri beraber yaptık ve şimdi de Sayın Bakanımıza bunları söyledik, aynı şekilde bunu birlikte yapmalıyız. Biz o zaman “düşük faiz, düşük enflasyon” teorisiyle çalıştık. Şimdi de aynı anlayışla çalışıyorum, aynı düşüncedeyim ve bu şekilde bunu başarabiliriz diye inanıyorum.”
Ekonomistler ise sosyal medya hesaplarından Erdoğan’ın bu ifadelerini değerlendirdi. Buna göre ekonomistlerin genel değerlendirmeleri şöyle sıralandı:
İris Cibre: "Cumhurbaşkanı: Faiz politikasında ciddi değişime gidildiği yanılgısına düşülmemesi gerektiğini belirtti, “Ben burada aynıyım. Hazine ve Maliye Bakanımızın atacağı adımları süratle, rahatlıkla Merkez Bankası’yla beraber atmasını kabullendik” dedi. “Ben faiz sebep enflasyon sonuç”a inanıyorum fakat karışmıyorum olarak anladım."
Murat Sagman: "Türkiye’de enflasyon ancak enflasyon ile ciddi bir mücadele ile düşecektir. Başta bağımsız bir Merkez Bankası ile bağımsız bir para polikası ile mümkün olacaktır. Bunun en önemli ilk adımı faiz artırımı olacaktır. Perşembe 22 Haziran’da bunun ilk ve en önemli testi olacaktır…"
Serap Durusoy: "Sayın Cumhurbaşkanı’nın Azerbaycan dönüşünde “Aynı düşüncedeyim. Düşük faiz düşük enflasyon” açıklamasına ekonomi kurmayları ve MB başkanı nasıl bir yanıt verecek? Bu karmaşa ekonominin açmazını büyütür."
Barış Soydan: "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın röportajındaki kilit bölüm: "Şimşek'in adımlarını Merkez Bankası'yla atmasını kabullendik".
Bir faiz artırımı geliyor, peki hangi oranda? Ankara'da %30 konuşuluyor. Öğrenebildiğim kadarıyla ekonomi politikalarında şu değişikliklere hazırlık yapılıyor.
KKM'den kademeli çıkışa dair yol haritasının birkaç aylık döviz gelişmeleri izlendikten sonra Eylül ayı gibi açıklanması bekleniyor.
Piyasa faizleri ve beklentiler dikkate alınarak kademeli adımların riskinin alınması yerine ilk PPK toplantısında politika faizinin %30 seviyesine çıkarılması görüşü ağırlık kazanmış durumda.
Merkez Bankası tarafından politika faizi dışındaki araçların (koridor uygulaması, vadeli işlemlerdeki bazı düzenlemeler, zorunlu karşılıklarda özellikle kredi bağlantılı düzenlemelerin) kullanılmayacağının ilan edilmesi planlanıyor.
Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın borçlanma ve bütçeye dair bir ara dönem raporu yayınlaması söz konusu.
Para Politikası Kurulu üyesi Prof. Elif Hobikoğlu'nun Başkan Yardımcısı atanabileceği konuşuluyor."