Ekonomistler, Merkez Bankası faiz kararını değerlendirdi

Okuma Süresi: 6 Dakika
Ekonomistler, Merkez Bankası faiz kararını değerlendirdi
Doviz.com
15.04.2021 16:13

Ekonomistler, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) politika faizini sabit tuttuğu karar metnindeki değişikliklerin gelecek dönem faiz politikası açısından önemli sinyaller verdiğini belirterek, enflasyon odaklı bir yönlendirmenin ardından 29 Nisan'da yayımlanacak Enflasyon Raporu'nun öneminin arttığını vurguladı.

Merkez Bankası, piyasa beklentileri doğrultusunda politika faizini değiştirmeyerek yüzde 19 düzeyinde bıraktı.

Karar metninde, söz konusu karara gerekçe olarak; "Mevcut parasal duruşun krediler ve iç talep üzerindeki yavaşlatıcı etkilerinin gelecek dönemde belirginleşeceği" öngörüsü gösterildi.

Gelecek dönem faiz oranlarının seyri açısından en önemli yönlendirme ise "Enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar politika faizinin enflasyonun üzerinde bir düzeyde oluşturulmaya devam edileceği" ifadeleri ile yapıldı.

Ekonomistler, geçen ayki PPK metnine göre çıkarılan ve yeni eklenen ifadeler ile bundan sonraki süreçte faiz indirimi için "enflasyonda düşüşün başlaması" koşulunun takip edileceğini aktararak, bu kapsamda 29 Nisan'da gerçekleştirilecek yılın ikinci Enflasyon Raporu toplantısında TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu'nun vereceği mesajların önemli olacağını söyledi.

"Para politikası duruşu sıkılığına ilişkin mesajlarda önemli değişiklikler yapıldı"

AA Finans Analisti ve ekonomist Haluk Bürümcekçi, TCMB'nin politika faizini beklentilere paralel değiştirmemesinin TL açısından nötr bir gelişme olduğunu belirterek, faizlerde yukarı yönlü riske işaret eden cümlenin metinden çıkarılmasını ise TL fiyatlamaları açısından olumsuz bulduğunu kaydetti.

Para politikası duruşu sıkılığına ilişkin mesajlarda önemli değişiklikler yapıldığına işaret eden Bürümcekçi, ekonomiye ilişkin değerlendirmelerde, iktisadi faaliyetin iç ve dış talep kaynaklı güçlü bir seyir izlediğinin belirtildiğini, enflasyonda yukarı yönlü risklere daha az vurgu yapıldığını söyledi.

Bürümcekçi, önceki toplantıda kullanılan "fiyat istikrarı" hedefi ve bu duruşun "kararlılıkla uzun bir müddet sürdürüleceği" vurgularının metinden çıkarıldığını aktararak, şunları kaydetti:

"Öte yandan 'gerekmesi durumunda ilave parasal sıkılaşma yapılacağı' mesajı da yeni karar metninde yer almadı. 'Kalıcı fiyat istikrarı ve yüzde 5 hedefine varıncaya kadar, para politikası faizi ile gerçekleşen/beklenen enflasyon arasındaki denge, güçlü dezenflasyonist etkiyi koruyacak şekilde kararlılıkla sürdürülecektir' cümlesinin yerine de 'politika faizi, güçlü dezenflasyonist etkiyi muhafaza edecek şekilde, enflasyonun üzerinde bir düzeyde oluşturulmaya devam edilecektir' ifadeleri kullanıldı. Bütün bu değişimleri politika faizinde indirim yapılması için hazırlık yapıldığı şeklinde okuyoruz. Sonuç olarak, TCMB'nin faizleri sabit bırakma kararına karşılık metinde sinyal nitelikli kritik değişiklikler yapmasının erken bir faiz indirimi endişelerini artıracağını düşündürürken, 29 Nisan'da açıklanacak olan Enflasyon Raporu’nda yer alacak enflasyon patikasına yönelik TCMB tahminleri ve para politikası duruşuna ilişkin yer alacak mesajlar, takip eden dönemde uygulanacak para politikasına ilişkin daha fazla ipucu elde etmemizi sağlayacak."

"TCMB, enflasyonda bir düşüş görür görmez gevşeme yönünde adım atabilir"

Spinn Danışmanlık Kurucu Ortağı ve ekonomist Özlem Derici Şengül ise, TCMB'nin bu ayki toplantısı için piyasada en çok merak edilen noktanın; "gerekirse ilave sıkılaştırma yapılacağına dair ifadenin metinde korunup korunmayacağı" olduğunu söyledi.

Metinden sıkı para politikasına dair "uzun bir müddet" yönlendirmesinin çıkarıldığına işaret eden Şengül, "enflasyonda kalıcı düşüşe ve fiyat istikrarına işaret eden güçlü göstergeler oluşana kadar, sıkı para politikası duruşu kararlılıkla uzun bir müddet sürdürülecektir" ifadelerinin de değiştirildiğini kaydetti.

Şengül, bunların hepsi bir araya gelince, gelecek dönemde TCMB'nin sıkı duruştan ziyade gevşemeye daha yakın olduğunu düşündüklerini aktararak, şunları kaydetti:

"Bunun önündeki en büyük engel de enflasyon. Enflasyonun en yüksek seviyeye nisanda çıkmasını bekliyoruz ama birikimli etkiler bunun mayısta da gerçekleşebileceğini düşündürüyor. Önümüzdeki dönem için ben 6 Mayıs'taki PPK toplantısında da bir faiz indirimi beklemiyorum. Nitekim yurt dışı koşullar ve karar sonrası kurdaki sıçrayış da TCMB'nin faiz indirimine gitmesini engelleyecektir. Ancak haziran toplantısı bu anlamda önemli, çünkü mayıs enflasyonu düşüşün başladığı ay olabilir. Ben son çeyreğe kadar enflasyonda anlamlı bir düşüş görmeyi beklemiyorum. O yüzden de TCMB'nin ne yapması gerekir derseniz; faiz indirimi için son çeyreği beklemesi daha iyi olur. Ancak bazı ifadelerin bu kadar kısa sürede metinden çıkarılması, TCMB'nin faiz indirimine haziranda da gidebileceğini düşündürüyor. Ben TCMB'nin enflasyonda bir düşüş görür görmez gevşeme yönünde adım atabileceğini düşünüyorum. Bu da enflasyon ve kur beklentilerini negatif etkileyecektir. Yıl sonu enflasyon beklentilerinin de yukarı çevrilmesine neden olacaktır. Benim şu anda yıl sonu enflasyon beklentim yüzde 15 seviyesinde."

"Sıkı duruşa yönelik takip edilen ifadeler metinden çıkarıldı"

Deniz Yatırım Strateji Bölüm Müdürü Orkun Gödek de kamuoyu ile paylaşılan PPK metninde mart ayına kıyasla önemli değişiklikler olduğunu belirterek, "Sıkı para politikası duruşuna yönelik yapılan iki önemli yönlendirme metinden çıkarılırken, global emtia fiyatlarını içerir değerlendirmenin de güncellendiği görüldü. Kurul tarafından yapılan değerlendirmeler arasındaki en önemli değişikliklerden birisi de salgının gidişatına bağlı olarak risklerin iki yönlü olduğu şeklinde yeni bir ifadenin metin üzerinde kendisine yer bulması oldu." dedi.

Birçok önemli başlık üzerinden getirilen yeni okumaların, gelecek dönem beklentilerinin yeniden şekillenmesinde önemli bir rol üstleneceğini vurgulayan Gödek, şunları kaydetti:

"Piyasa konsensüsüne işaret eden politika faizinde herhangi bir değişiklik adımının atılmamasından ziyade sıkı parasal duruşun güçlendirilmesi amacıyla şubat ayından bu yana kamuoyu nezdinde yakından takip edilen ifadelerin resmi iletişimde kendisine yer bulmadığı görülüyor. Bu durum mevcut duruşun piyasa işlemcileri nezdinde 'daha güvercin' şekilde algılanmasına neden olabilir. Enflasyonda mevcut patikanın son dönem içerisinde yaşanan TL'deki değer kaybı ve yüksek emtia fiyatlarının seyri de dikkate alındığında bir miktar daha yükseliş ve yılın son çeyreğine dek belirli bir patikada seyir şeklinde olacağını düşünüyoruz. Bu nedenle kendi projeksiyonlarımızda yılın son çeyreğinden önce politika faizinde indirim yapılması ihtimali yer almıyor. Ay sonunda gerçekleştirilecek olan Enflasyon Raporu sunumu ve soru-cevap kısmı iletişim açısından önemini koruyor."

"Söylemin aksiyona yansıdığı bir karar oldu"

Albaraka Türk Başekonomisti ve Stratejik Planlama Müdürü Dr. Ömer Emeç, PPK toplantısından, yeni Merkez Bankası yönetiminin göreve geldikten sonraki süreçte piyasaya verdiği mesajlar doğrultusunda bir karar çıktığını belirterek, "Söylemin aksiyona yansıdığı bir karar oldu. Özellikle enflasyon görünümü değerlendirildiğinde, faizlerin sabit tutulması makul bir hamle." dedi.

Karar metninde yapılan bazı önemli değişikliklerin de olduğuna işaret eden Emeç, şunları söyledi:

"Son dönemdeki PPK metinlerinde yer alan 'gerekirse ilave sıkılaştırma' ve 'uzun bir müddet sıkı duruş' ifadeleri metinden çıkarılmış. Bununla birlikte faiz oranlarının gelecek patikasına ilişkin önemli bir yönlendirme olarak 'enflasyonun üzerinde bir düzey' vurgusu metne eklenmiş. Dolayısıyla farklı kelimelerle de olsa belirli ölçüde sıkı duruşun korunacağı mesajı yeni yönetim tarafından verilmiş oldu. Sıkı duruşun ne boyutta olacağını görmek için ise enflasyonun seyrini ve gelecek aylardaki PPK toplantılarını takip etmek gerekecek."

Emeç, bu toplantıda atılan adımın piyasalar açısından bir referans noktası olduğuna dikkati çekerek, faiz kararının kısa vadede piyasalardaki oynaklığın azalmasına katkı sağlayacağını düşündüğünü ifade etti.

Enflasyonun şu andaki olası gidişatı göz önüne alındığında, büyük ihtimalle faiz oranlarında tepe noktasının görüldüğünün teyit edildiğini aktaran Emeç, "Özellikle küresel emtia fiyatları tarafından gelen baskının azalması ve sıkı duruşun bir müddet korunmasıyla yılın ikinci yarısında enflasyon görünümündeki iyileşmeye paralel şekilde bir miktar faiz indirimi görebiliriz." diye konuştu.

REKLAMI KAPAT X