Ekonomistler, aralıkta beklentilerin üzerinde gelen enflasyonda bu yılın mayıs ayından itibaren kademeli düşüşün başlayabileceğini, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın 28 Ocak'ta açıklayacağı yılın ilk Enflasyon Raporu'nun ve kurun seyrinin bundan sonra atılacak adımlar açısından önemli olduğunu belirtiyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), Aralık 2020'de aylık bazda yüzde 1,25 artış gösterdi. Tüketici fiyatlarında yıllık enflasyon da yüzde 14,60 ile Yeni Ekonomi Programı'nda öngörülen yüzde 10,5'lik hedefin üstünde gerçekleşti.
AA Finans Enflasyon Beklenti Anketi'ne katılan ekonomistlerin aralık ayı enflasyon beklentilerinin ortalaması yüzde 1,02 olmuştu. Bu ortalamaya göre 2020 yılı enflasyonunun yüzde 14,34'e çıkacağı öngörülmüştü.
Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan AA Finans Analisti ve ekonomist Haluk Bürümcekçi, enflasyonda yüzde 1,25 ile endeks tarihinin ikinci en yüksek aralık ayı artışının gerçekleştiğini söyledi.
Bürümcekçi, enflasyonun 2019'a göre yükselmesinde ana etkenin gıda fiyatlarının olmadığına işaret ederek, "Ulaştırma, konut ve ev eşyası gruplarında belirgin artışlar yükselişi getirdi. Giyim fiyatlarının mevsimsel eğiliminden daha fazla gerilemesi ise yükselişi sınırladı. Mobilya, ev içi tekstil, ev aletleri, araç satın alımı, görsel-işitsel sistemler, kişisel bakım ürünleri gibi kura ve iç talebe hassas birçok grupta da yüksek fiyat artışları gözlendi." diye konuştu.
Gıda enflasyonunu, hem işlenmemiş hem de işlenmiş gıda grubunun aşağı çektiğini aktaran Bürümcekçi, şunları kaydetti:
"TÜİK'in hesaplamasına göre geçen yıl aralıkta işlenmemiş aylık yüzde 3,96 artan gıda fiyatları, bu yıl yüzde 3,4 yükseldi. Dolayısıyla işlenmemiş gıda yıllık enflasyonu yüzde 27 seviyesinden yüzde 26,3'e inerken, işlenmiş gıda fiyatları yıllık artışı ise yüzde 15,5'e geriledi. Bu nedenle, gıda fiyatlarının yıllık artış hızı yüzde 20,6'ya inerken, Enflasyon Raporu gıda fiyatı varsayımının çok üzerinde kaldı. Endeks tarihindeki ortalama yıllık artışı yüzde 10 civarında olan gıda fiyatlarının 2021'deki seyri, Merkez Bankası'nın yüzde 10,5 olarak belirlediği gıda fiyat varsayımı altında yüzde 9,4 olarak öngördüğü yılsonu enflasyon tahmininden sapma konusunda yine önemli belirleyicilerden biri olacaktır."
"Kamu fiyat artışlarının ocak enflasyonuna etkisi yaklaşık 0,2 puan olacak"
Haluk Bürümcekçi, manşet enflasyonda yüzde 15 civarı seyrin nisan ayına kadar devam edeceği öngörüsünde bulunarak, bundan sonrasının ise kura bağlı olduğunu vurguladı.
Kısa vadede petrol ve emtia fiyatlarının yükselmesinin olumsuz yansımalarının görülebileceğini aktaran Bürümcekçi, sigara fiyatlarına uygulanan nispi ÖTV'nin azaltılması ve maktu verginin sabit bırakılmasının, bu kanaldan gelecek yukarı yönlü baskıyı bertaraf ettiğini söyledi.
Bürümcekçi, elektrik, doğalgaz, köprü ve otoyol geçişi gibi kamunun belirlediği diğer fiyat artışlarının ocak enflasyonuna etkisinin yaklaşık 0,2 puan düzeyinde olacağını belirterek, TL'de yeniden belirgin bir değer kaybı görülmemesi durumunda enflasyonun 2021'in ilk dört ayında yüzde 15 civarında seyretmesi, sonrasında ise kademeli düşüşle yılı yüzde 11-12 aralığında bitirmesinin beklenebileceğini kaydetti.
TCMB'nin, sıkılaşmanın yeterli olmasını umduğunu, dolarizasyon ve Enflasyon Raporu'nun bir sonraki adım beklentileri için kritik faktörler olacağını vurgulayan Bürümcekçi, şunları ifade etti:
"TCMB’nin beklentilerin üst sınırında artış yapması ve enflasyonun önümüzdeki dönemde yüzde 15 civarını fazla aşmayacağı beklentisi ile politika faizini bir süre bu seviyede tutması, ağır basan beklenti olarak karşımıza çıkıyor. Bu bağlamda, 28 Ocak 2021'de yayınlanacak Enflasyon Raporu'nda yer alacak tahminler bir sonraki adıma ilişkin netleşme sağlayacaktır. Öte yandan, karar sonrası gerçekleşen enflasyona göre hesaplanan politika reel faizi yüzde 2,1 ve beklenen enflasyona göre hesaplanan reel faizi yüzde 5,6 seviyesinde bulunuyor. Dolayısıyla benzer gelişmekte olan ülkeler için son durumda yüzde 0,5 civarı olan ortalama reel faizin belirgin üzerine çıkmamız, yabancı yatırımcı girişi açısından gerekli olan şartları sağladığımızı yansıtıyor. Nitekim, son haftalarda portföy ve swap girişlerinin süreklilik kazandığını izlemekteyiz. Bu nedenle, hanehalkı dolarizasyonunun tersine dönüp dönmeyeceği ilerleyen dönemde alınacak kararlar açısından en kritik faktörlerden biri olacak."
"Harcama grupları arasında en yüksek artış ev eşyası grubunda"
VakıfBank Ekonomik Araştırma Birimi tarafından hazırlanan raporda da aralık ayında kurda geçmiş aylarda yaşanan artışın gecikmeli etkilerinin yavaşlayarak da olsa görülmeye devam ettiği bildirildi.
Harcama grupları arasında en yüksek artış gösteren grubun ev eşyası olduğuna işaret edilen raporda, şu değerlendirmelere yer verildi:
"Ev eşyası grubunda fiyatlar aylık bazda yüzde 3,46 arttı ve grubun enflasyona katkısı 0,27 puan oldu. Aralıkta en yüksek artış gösteren ikinci grup ise yüzde 2,64 artan ulaştırma grubu oldu. Petrol fiyatlarındaki artışın etkisiyle ulaştırma grubu enflasyonu 0,43 puan artış yönlü etkiledi. Taze meyve sebze fiyatlarındaki yükselişin etkisiyle fiyatların bir önceki aya göre yüzde 2,53 arttığı gıda ve alkolsüz içecekler grubu ise sepet içindeki ağırlığı nedeniyle 0,60 puanla aralıkta enflasyonu en yüksek artış yönlü etkileyen grup oldu. Sonuç olarak, enflasyondaki yükselişte kurlarda geçtiğimiz aylarda yaşanan sert yükselişlerin gecikmeli etkileri ve yurt içi üretici fiyatları endeksindeki (Yİ-ÜFE) yükseliş etkili oldu. Çekirdek enflasyondaki yükselişin sürmesi ve Yİ-ÜFE ile manşet enflasyon arasındaki farkın açılması, enflasyonda önümüzdeki dönemde yukarı yönlü baskının devam edeceğini gösteriyor. Enflasyonda yılın ilk dört ayında yükseliş devam ettikten sonra, mayıs ayından itibaren kademeli bir düşüş başlayabilir."
İSTANBUL (AA) - BELGİN YAKIŞAN MUTLU