(DHA)- Temmuz ayı enflasyon rakamlarını değerlendiren Ekonomist Prof. Dr. Ahmet Sedat Aybar, “Açıklanan enflasyon rakamları Türkiye’nin enflasyonla mücadelede avantajı ele geçirdiğini, enflasyon oranındaki düşüşün kalıcı olduğunu gösteriyor” dedi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Temmuz ayı enflasyon rakamlarını açıkladı. TÜİK verilerine göre Temmuz 2019 Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) aylık temelde yüzde 1,36 arttı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın açıkladığı aylık 1,6’lık enflasyon beklentisinin altında gelen enflasyon rakamlarını İstanbul Aydın Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Ekonomi ve Finans Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Sedat Aybar değerlendirdi.
“TÜRKİYE BİR NEFES ALMA DÖNEMİNDE”
Türkiye’nin bir nefes alma dönemine girdiğini belirten Prof. Dr. Aybar, “Bugün açıklanan enflasyon rakamları, Türkiye’nin enflasyonla mücadelede avantajı ele geçirdiğini, enflasyondaki düşüşün ‘kalıcı’ olduğunu gösteriyor” dedi.
Aybar, “Bir nefes alma dönemini yaşıyoruz. Önümüzdeki ay enflasyon oranının baz etkisi ve kur geçişkenlik etkisiyle daha hızlı düşeceğini söylememiz mümkün. Temmuz ayı için beklenenin altında gerçekleşen bu oran, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın (TCMB) uyguladığı yeni faiz politikası, kur politikası, enflasyon ve büyüme hedeflerinin birbirleriyle uyumlaştırma çabasının bir ürünü. Enflasyonla mücadelede Türkiye’nin temmuz ayında nefes almasının bir sebebi de talep cephesinde hane halkı tüketiminin enflasyonun hızlı düşüş beklentisi içerisinde yavaşlamaya geçmesidir. Yani enflasyonun düşme beklentisiyle hareket eden tüketici, özellikle dayanıklı eşya tüketimi olmak üzere, tüketimini erteliyor” ifadelerini kullandı.
“TCMB’NİN YILSONU ENFLASYON BEKLENTİSİ GERÇEKÇİLİĞİNİ KORUYOR”
TCMB politikalarını değerlendiren Aybar, “Enflasyon ile topyekün mücadelenin, hedeflenen büyüme rakamlarıyla uyumlu hale gelmesi sadece faiz politikasına bağlı olarak değerlendirilemez. Bunun yanı sıra hane halkı geliri, işsizlik, satın alma gücü, yatırım ve tasarruf hadlerinin arttırılması için yapılacak diğer politikaları da bir arada değerlendirmemiz gerekiyor. Reel faizlerin düşmesi, yatırımı canlandırmak ve işsizlikle mücadele açısından önemli. Merkez Bankası’nın koymuş olduğunu yılsonu enflasyon beklentisi şimdi daha gerçekçi. TCMB’nin bu çerçevede uyguladığı faiz indirim politikası, enflasyon oranına da olumlu şekilde yansımaya devam edecektir. Ancak bu yılın son çeyreğinde geçişkenlik etkisi nedeniyle enflasyon oranının düşüşünde belli bir yavaşlama görebiliriz. Buna rağmen ağustos ayındaki enflasyon rakamlarının çok daha düşük olmasını bekliyorum” şeklinde konuştu.
“RİSKLERİN AZALTILMASI İÇİN REFORMLARIN SÜRMESİ GEREKİYOR”
Ekonomide iyimser bir bakış açısına sahip olduğunu belirten Aybar, risklere dikkat çekerek, “Enflasyonun tek haneli rakamlara düşmesi, ekonominin radar ekranında daha net bir şekilde görülüyor. İyimser olmamıza karşın, iç ve dış risk unsurları halen devam ediyor. Hedeflenen rakamlara ulaşmak için kamu maliyesi disiplinini elden bırakmamak, vergi reformunu gerçekleştirmek, kurumsal ve serbest piyasaları makul çalıştıracak düzenlemeleri yapmak gerekiyor. Hukuk ve eğitim reformu da bunlara dahil” ifadelerini kullandı.