Kabine toplantısı bu akşam 2 haftalık aranın sonrasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı.
Toplantının gündemini 31 Mart’taki yerel seçimler, terörle topyekün mücadele ve ekonomideki gelişmeler oluşturdu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yaklaşık 2,5 saat süren toplantının hemen ardından kürsüsüne geçerek gazetecilere açıklamalarda bulundu.
"Enflasyonla mücadelede kararlıyız''
Enflasyonla mücadelemizde henüz istediğimiz yere gelmedik ama kararlıyız. Daha önce ülkemizi enflasyondan nasıl kurtardıysak bu defa da aynı başarıyı sergileyeceğiz. Enflasyon beklentilerinin giderek düşmesi mücadelemize olan inancın işaretidir. Küresel enerji noktasında fiyatlardaki gerileme bu mücadelemize destek oluyor. Turizm gelirlerimiz her yıl rekor kırıyor. Turizmde bu yıl hedefimiz 60 milyar dolardır. Tüm bu programları uygularken, mali disiplinden asla taviz vermiyoruz.
Kalıcı fiyat istikrarını sağlayacak, yapısal dönüşümü hızlandıracak, afetlere karşı güvenli şehirler oluşturacak bir anlayışla maliye politikalarımızı yönetmeye devam edeceğiz. Ülkemizin risk priminin düşmesi, borçlanma maliyetlerimizin azalması, yatırımcıların ilgisinin artması, derecelendirme kuruluşlarının notlarının olumluya dönmesi yaklaşık 132 milyar dolarlık döviz rezervine sahip olmamız, ekonomi programımızın doğru yolda ilerlediğini gösteriyor.
"Enflasyonu yenerek büyümeyi sürdüreceğiz"
En düşük emekli maaşını 66 liradan, 10 bin liraya… Asgari ücreti 184 liradan, 17 bin liraya, engelli maaşını 25 liradan yaklaşık 4 bin liraya çıkarmış, her anlamda milletimizin refah seviyesini katlayarak yükseltmiş bir hükümet olarak çalışanlarımızın sıkıntılarına gözlerimizi kapamamız mümkün mü? Elbette yaşanan sıkıntıların farkındayız. Geçtiğimiz günlerde emekli maaşlarına şu kadar zam yapacağız diyen muhalefetin nasıl boş konuştuğunu örnekleriyle anlattım. Enflasyonu yenerek, büyümeyi sürdürerek çalışanlarımız ve emeklilerimizin gelirini artıracağız. Hiçbir insanımızı darda bırakmayacağız."
Büyüme rakamları
Türkiye tarihi bir ekonomik dönüşümden geçiyor. Açıklanan her veri ekonomimizin güçlü temeller üzerinde yükseldiğine işaret ediyor. Geçtiğimiz yıl maruz kaldığımız 6 Şubat depremleri ve seçime rağmen, ekonomimiz yüzde 4,5 gibi, dünyada eşine az rastlanır bir oranda büyümeyi sürdürdü. Dünya ortalamasının 1,5 katına tekabül eden büyüme oranı, yaşadığımız tüm olumsuzlukara rağmen, ekonomimizin dinamizmini ispatlıyor. Büyümenin yaklaşık yarısının yatırımlardan kaynaklanması önemlidir. Türkiye kısa vadeli kazanımlar yerine uzun vadeli refah artışlarına odaklanarak yoluna devam edecektir.