
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 8 Mart Kadınlar Günü Konuşması
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle gerçekleşen programda önemli açıklamalarda bulundu. Konuşmasında terörle mücadele, kadın hakları ve muhalefete yönelik eleştirilere geniş yer verdi. Erdoğan, terör tehdidinin sona erdirilmesi için tüm imkânların kullanılmaya devam edileceğini belirtti ve kadın haklarına dair yapılan düzenlemeleri hatırlatarak eleştirilere yanıt verdi.
Terörle Mücadelede Kararlı Duruluş
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 8 Mart Kadınlar Günü dolayısıyla düzenlenen programda yaptığı konuşmasında, terörle mücadelede kararlı bir şekilde ilerlemeye devam edildiğini vurguladı. Erdoğan, "Şehitlerimizin kahraman annelerine ve eşlerine mahcup olmayacak, terör belasını bu milletin başından tamamen defetmek için çalışmaya, uhdemizde bulunan tüm araçları bunun için kullanmaya devam edeceğz. Terörün karanlık ve kanlı gölgesinin ülkemizin ve bölgemizin üzerinden çekildiği, kardeşliğin egemen olduğu huzurlu, güvenli günleri hep beraber göreceğiz" ifadelerini kullandı.
Kadın Hakları ve Tarihsel Süreç
Erdoğan, konuşmasında kadın haklarına dair de çok sayıda başlık altında değerlendirmelerde bulundu. Kadınların tarih boyunca hem cephede hem de sosyal yaşamda kritik roller üstlendiğini belirten Erdoğan, "Bizim inanç ve medeniyet değerlerimize göre aile omurgadır. Nene Hatunlar, Halime Çavuşlar, Şerife Bacılar, Kara Fatmalar, Binbaşı Ayşeler ve daha niceleri, kimi zaman cephe gerisinde kimi zaman en ön safta bu millet için canlarını ortaya koymuştur. Kadınlar zor zamanlarda sergiledikleri dirayetli tavırlarla, yetiştirdikleri yürekli evlatlarla, evlerimizde huzurun, vatanımızda dirliğin, milletimizin fertleri arasında birliğin teminatı olmuştur" ifadelerini kullandı.
Tarihsel olarak Batı'dan önce kadınların haklarına kavuştuğuna dikkat çeken Erdoğan, "Batı'da kadın hakları gündemde bile yokken bizde 1843 yılından itibaren kadınlar resmî olarak da çalışma hayatında yer almaya başlamıştır. Kadınlara devlet memuriyetinde görev alma hakkı 1913 yılında verilmiştir. 1917'de yayınlanan kararname başka önemli bir hamledir. Batı'dan bile önce kadınlar ülkemizde 1934 yılında seçme ve seçilme hakkına kavuşmuştur" dedi.
Kadın Haklarına Yönelik Son 22 Yılda Atılan Adımlar
Erdoğan, göreve geldikleri ilk günden itibaren kadın haklarını geliştirmek için çalıştıklarını belirterek, son 22 yılda yapılan reformları ayrıntılarıyla anlattı. "2023'te aile mahkemelerini kurduk. Yeni iş kanunuyla cinsiyet bazlı ayrımcılığa son verdik. 2004'te kadın erkek eşitliğini güvence altına aldık. 2005'te belediyeler kanunu kapsamında nüfusu 50 bini geçen belediyelere kadın ve çocuklar için konukevleri açma zorunluluğunu getirdik. 2012'de ailenin korunması ve kadına karşı şiddetin önlenmesine dair kanunu ülkemiz hukuk sistemine kazandırdık. 2016'da Gelir Vergisi Kanunu'nda düzenlemeler yaptık ve doğum, ebeveynlik, evlat edinme haklarını genişlettik" ifadelerini kullandı.
Muhalefete Eleştiriler ve Yasal Mevzuat
Muhalefetin kadın haklarına dair söylemlerine sert eleştirilerde bulunan Erdoğan, "Muhalefetin özellikle ana muhalefet partisinin İstanbul Sözleşmesi ile ilgili iddialarının hiçbir temeli bulunmuyor. 6284 sayılı kanun, şiddetle mücadele konusunda ihtiyaç duyulan her türlü imkânı, yaptırımı, cezayı zaten en güçlü şekilde barındırıyor" diyerek eleştirilere yanıt verdi.
Erdoğan, muhalefetin kadın haklarına dair söylemlerini eleştirerek, "Kadınları mağdur eden yasakların kalkmaması için mahkeme mahkeme dolaşan ana muhalefet partisi genel başkanı kadın düşmanı arıyorsa önce aynaya baksın, partisinin kötü sicili ile yüzleşsin, yıllarca mağduriyetine sebep oldukları başörtülü kadınlardan özür dilesin. Dün az önce ifade ettiğim gibi Meclis üyesi hanım kardeşimize yönelik sergilenen küstahlık ve faşizm 28 Şubat zihniyetinin CHP'de halen devam ettiğini bir kez daha göstermiştir. Kadınlara had bildirme edepsizliği CHP geleneğidir. Aradan geçen onca süreye rağmen hiç değişmemiştir. CHP kadın düşmanı bir partidir. CHP kadınların fikirlerini özgürce ifade etmesine tahammülü olmayan baskıcı, nobran, faşist bir siyasi teşekküldür. CHP bu zihniyetten ne kadar erken kurtulursa, rezillikleri ne kadar kısa sürede temizlerlerse hem ülkemiz hem de kadınlarımız için büyük iyilik yapmış olurlar" dedi.
Erdoğan ayrıca, muhalefetin yönetim anlayışını eleştirerek, "Aslında grup kürsüsünde kurduğu cümlenin daha buharı tutarken bizzat kendi belediye başkanı tarafından tekzip yiyen bir şahsa ne dersek boş. Lideri olduğu partide sözünün değeri olmayan bir genel başkanın millete itibarının olması zaten mümkün değil. Sayın Özel siyasette kendini geliştirmek yerine belediye başkanlarını aklamaya mesai harcarsa daha çok kendini gülünç duruma düşürür. Kadın konusunda bilindik ezberleri tekrarlayanlara daha fazla sözü israf olarak görüyor, onları hezeyan, ayak oyunlarıyla, koltuk kavgalarıyla baş başa bırakıyoruz. Biz doğru bildiğimizi yapmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
Erdoğan, konuşmasını sahipsiz köpekler nedeniyle yaşanan acı olaylara değinerek sonlandırdı: "Dün akşam Konya'da sahipsiz köpeklerin saldırısı sonucu vefat eden 2 yaşındaki Rana evladımıza Allah'tan rahmet diliyor, kederli ailesine, özellikle acılı annesine babasına Rabbimden sabır niyaz ediyorum. Muhalefetin ve çeteleşmiş kimi yapıların tüm engellerine rağmen başıboş köpek sorununu çözmek amacıyla Ağustos ayında çıkarmanın uygulamasının temini için kararlı adımlar atıyoruz. Çözüm noktasında muhalif iktidar fark etmeksizin tüm yönetimlerin el birliği ile çalışması gerekiyor. Maalesef muhalefette yasaya karşı çalışması hâlâ devam ediyor. Hepimizin yüreğini dağlayan dünkü olayla ilgili başsavcılığımız soruşturma başlatmış, mülkiye müfettişlerimiz görevlendirilmiştir. Rana yavrumuza yüce Allah'tan rahmet, ailesine başsağlığı diliyorum. Sizleri 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde tekrar tebrik ediyor, sevgi ve saygıyla selamlıyorum."