Faiz indirilmeli mi yoksa sabit mi bırakılmalı?: TEPAV atılması gereken adımları açıkladı

Okuma Süresi: 3 Dakika
Faiz indirilmeli mi yoksa sabit mi bırakılmalı?: TEPAV atılması gereken adımları açıkladı
Doviz.com
24.12.2024 15:25

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) tarafından yayımlanan son notta, aylık enflasyon oranlarının beklentilerle uyumlu olmaması nedeniyle Merkez Bankası'nın faiz indirimine gitmemesi gerektiği aktarıldı. Notta ayrıca atılması gereken adımlara ilişkin de paylaşımda bulunuldu.

TEPAV Makroekonomi Çalışma Grubu'nun hazırladığı Para Politikası Değerlendirme Notu’nun on altıncısı yayımlandı. Notta, Türkiye'nin para politikası ve ekonomik durumu hakkında önemli analiz ve değerlendirmeler yer aldı.

Para Politikası Değerlendirme Notu’ndan öne çıkan başlıklar ise şöyle oldu:

"Türkiye’de Kasım 2024 itibarıyla aylık tüketici enflasyonu yüzde 2,24 olarak kaydedildi. Bu oran, G20 ülkeleri arasında oldukça yüksek bir seviyede yer alıyor. Ancak risk priminde gözle görülür bir iyileşme yaşandığı dikkat çekiyor. Son haftalarda 247 baz puan civarında seyreden risk primi, geçmiş dönemlere kıyasla belirgin bir düşüş gösterse de bu seviyenin daha düşük düzeylere inmesi gerekiyor.

Kaynak: TEPAV

Kamunun fiyat artışları yüksek enflasyon oranlarına neden oluyor

Kredi piyasasında uygulanan makro ihtiyati kısıtlamalar, kredi faizlerinin enflasyonla mücadele için gerekli seviyelerin üzerinde kalmasına neden oluyor. Düzenlemelerin arz ve maliyet yönlü olumsuz etkileri göz önünde bulundurularak yeniden değerlendirilmesi ve ayrıca dolar cinsinden kredi arzını kısıtlayıcı önlemlere rağmen sürecin finansal istikrar açısından dikkatle izlenmesi gerekiyor.

Kamunun belirlediği mal ve hizmet fiyatlarında yapılan tek seferlik yüksek artışlar, önemli üretim girdilerinin fiyatlarını etkileyerek dinamik bir maliyet yükselişi sürecine yol açarak enflasyonla mücadeleyi zorlaştırıyor ve yüksek aylık enflasyon oranlarına neden oluyor.

Orta vadeli yüzde 5 enflasyon hedefi açıklanmış olsa da aradaki yıllar için resmi hedeflerin belirlenmemesi faiz kararlarında belirsizlik yaratıyor.

Rekabetçi piyasalarda faaliyet göstermeyen şirketlerin kâr oranlarını belli bir seviyede tutmaya yönelik fiyatlama davranışları da enflasyonda atalet yaratıyor. Enflasyonda atalet yaratan fiyatlama davranışları konusunda yapısal sorunların giderilmesi, rekabet ortamının iyileştirilmesi ve şirketler kesimiyle uzlaşma çabalarına girişilmesi gerekiyor.

Temmuz-Kasım 2024 dönemi arasında gerçekleşen aylık enflasyon oranlarının, Merkez Bankasının yıl sonu tahminlerinin üzerinde olması, beklentilerin iyileşmemesine neden oluyor. Faiz indirimi yapılmadan önce bu uyumsuzluğun da giderilmesi gerekiyor.

Yeni bir kalkınma stratejisine ihtiyaç var

Maliye politikasının enflasyonla mücadeleyi desteklemesi önem taşıyor. Bu doğrultuda vergi reformu, kayıt dışı ekonomiyle mücadele, kamu harcamalarının etkin yönetimi ve koşullu gelir garantilerinin gözden geçirilmesi gerekiyor.

2024 yılı itibarıyla alınan önlemlere rağmen bütçe açığı yüksek seviyelerde kalmaya devam ediyor. 2025 yılı için Orta Vadeli Program (OVP) hedeflerine ulaşabilmek adına ilave tedbirlerin alınması önem taşıyor.

Uygulanan programın sadece para politikasına dayanması ve yapısal unsurlar içermemesi, ekonomik faaliyette yavaşlama sinyalleri verilmesine yol açarak programın sürdürülebilirliğini sorgulatıyor.

Günümüzde, Türkiye ekonomisinde tek sorunun enflasyon olduğu ve mevcut ekonomi programının bu sorunu çözmeye odaklandığı algısı, programı tasarlayan ve uygulayanların açıklamalarıyla da pekiştiriliyor. Ancak, geniş toplumsal kesimlerce benimsenebilecek ve "ülkede önemli değişiklikler oluyor" heyecanını uyandıracak yeni bir kalkınma stratejisine ihtiyaç bulunuyor. 

Politika faizinde değişikliğe gerek yok

Kısıtlı bir faiz indiriminin enflasyonla mücadeleye zarar vermeyeceği öne sürülse de enflasyonun ana eğiliminde aşağıya doğru bir hareketin toplumun geniş kesimlerini ikna edecek şekilde netleşmesi gerekiyor. Ayrıca, Türk lirası cinsinden finansmana erişimi zorlaştıran düzenlemelerin etkileri, liranın reel değerlenmesi ve olası finansal istikrarsızlık unsurları dikkatle izlenmeli. Merkez Bankasının döviz rezerv seviyeleri göz önünde bulundurularak faiz indirimleri için temkinli yaklaşılmalı.

Merkez Bankası, ekonomik aktörlerle güçlü bir iletişim kurarak bekleyiş ve fiyatlama davranışlarını kontrol altına almalı. Bu bağlamda, Bankanın yıllık enflasyon hedeflerini hükümetle birlikte açıklaması önemli bir adım olabilir."

İLGİLİ HABER Yılın son faiz kararı için ekonomistlerin beklentisi belli oldu Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının yılın son toplantısında alacağı faiz kararına yönelik iki yeni anket sonuçlandı. İşte ekonomistlerin TCMB'ye ilişkin son tahminleri..
REKLAMI KAPAT X