
İsrail’in İran’a saldırmasıyla piyasalarda tansiyon yeniden yükseldi. Perşembe günü yapılacak Para Politikası Kurulu toplantısında Merkez Bankası’nın alacağı faiz kararı, jeopolitik gelişmelerin gölgesinde şekillenecek.
İsrail’in cuma günü İran’a düzenlediği saldırının ardından piyasalarda risk algısı artarken, hisse senedi gibi oynaklık içeren varlıklardan çıkışlar hız kazandı. ‘Güvenli liman’ olarak görülen altına yönelim artarken, benzer gerginlik dönemlerinde olduğu gibi Borsa İstanbul bu süreçten en olumsuz etkilenen piyasaların başında geldi. Avrupa borsalarında cuma günü kayıplar yüzde 1 civarında gerçekleşirken, Borsa İstanbul’da düşüş bir ara yüzde 5 seviyesine yaklaştı.
BIST 100 Endeksi, kapanışa doğru gelen tepki alımlarıyla haftanın son işlem gününü yüzde 2,19’luk kayıpla 9 bin 311 puandan tamamladı. Haftalık bazda bakıldığında ise Alman Borsası yüzde 3,24’lük değer kaybıyla en fazla gerileyen borsa olurken, İtalya, İsveç, İspanya, Avusturya ve İsviçre borsalarındaki düşüş, yüzde 1,84’lük haftalık kayıpla Borsa İstanbul’un üzerinde gerçekleşti. Piyasaların kapanmasının ardından İran’ın İsrail’e yüzlerce roketle karşılık vermesi ve her iki taraftan gelen karşılıklı ‘tehdit’ mesajları, jeopolitik tansiyonu daha da yükseltti.
Savaşın seyri piyasaların yönünü tayin edecek
Cuma günü Ortadoğu’da yaşanan sıcak temasa kadar küresel piyasalar, özellikle ABD-Çin arasındaki gümrük vergisi görüşmelerinden gelen olumlu sinyallerle birlikte toparlanma eğilimine girmişti. Londra’da süren müzakereler hakkında ABD Başkanı Donald Trump, “Çin ile yaptıkları anlaşmanın tamamlandığını” ifade etmişti. İç piyasada ise Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “en kötünün geride kaldığını” belirtmişti fakat cuma günü gerçekleşen jeopolitik çatışma, piyasalarda havayı tamamen değiştirdi. Yeni haftada hem yurt içi hem de küresel piyasaların ana gündemi, İsrail ile İran arasında sıcak temasa dönüşen gelişmeler olacak. Bu kapsamda çatışmaların şiddetlenmesi ya da tansiyonu azaltacak açıklamaların gelmesi, piyasalardaki yönü belirleyecek en önemli faktörlerden biri olacak.
Faiz indirimi beklentileri ötelenmeye başladı
Ortadoğu’da tırmanan jeopolitik gerilim, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın perşembe günü yapacağı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısına yönelik faiz indirimi beklentilerinin yeniden şekillenmesine neden oldu. Genel beklenti, Merkez Bankası’nın politika faizinde herhangi bir değişiklik yapmayacağı yönündeydi ancak bir kesim, toplantıda sınırlı da olsa faiz indirimi ihtimalini gündeme getirmişti.
İsrail’in saldırısı sonrasında petrol fiyatlarında yaşanan hızlı yükseliş ve sıcak temasın ne kadar süreceğine dair belirsizlik, bu indirime dair beklentileri bir sonraki toplantıya öteledi.
Anadolu Ajansı Finans’ın, PPK toplantısına yönelik 23 ekonomistin katılımıyla düzenlediği beklenti anketine göre, katılımcıların 19’u politika faizinin sabit tutulacağı öngörüsünde bulundu.
Ankette yer alan 2 ekonomist 100 baz puan, 1 ekonomist 150 baz puan ve 1 ekonomist 350 baz puanlık faiz indirimi beklediğini ifade etti. Hatırlanacağı üzere nisan ayında yapılan PPK toplantısında politika faizi 350 baz puan artırılarak yüzde 42,50’den yüzde 46’ya yükseltilmişti.
Borsa İstanbul kritik destek seviyelerinde tutundu
İsrail-İran gerilimi ve PPK toplantısından çıkacak kararlar, Borsa İstanbul’un bu haftaki yönünü tayin edecek temel dinamikler arasında yer alıyor. Endeksin teknik görünümüne bakıldığında cuma günü 9 bin puan sınırına kadar gerileyip, haftayı 9 bin 200 puan destek seviyesinin üzerinde kapatması önemli bir eşik olarak değerlendiriliyor. Orta Doğu’da tansiyonun düşmesi halinde, BIST 100 Endeksi’nin 9 bin 600 ile 9 bin 700 puan direnç seviyelerini test etmesi bekleniyor. Tersine bir senaryoda, yani İsrail-İran gerginliğinin artması durumunda, 9 bin puan seviyesi kritik destek noktası olarak takip edilecek. Bu seviyenin altına inilmesi ve kapanış gerçekleşmesi durumunda satışların hızlanabileceği, alt destek olarak ise 8 bin 750 puanın öne çıkabileceği belirtiliyor.
Petrol fiyatlarının seyri enflasyon ve cari dengeyi etkileyecek
İsrail-İran arasındaki sıcak temas öncesinde piyasaların ağırlıklı beklentisi, Merkez Bankası’nın mayıs ayı PPK toplantısında faizi sabit tutacağı yönündeydi. Toplantıya yönelik yapılan anketlerde faiz indirimi bekleyen uzman sayısı 3 veya 4 kişiyi aşmıyordu. Fakat İsrail’in İran’a saldırmasının ardından uluslararası piyasalarda petrol fiyatlarında yaşanan sert yükseliş, enflasyon beklentileri üzerinde baskı oluşturdu.
Uzmanlar, bu yükselişin kalıcı olup olmayacağının Merkez Bankası politikaları üzerinde etkili olabileceğini vurguladı. Kısa vadede İsrail-İran gerginliğinin yatışması durumunda petrol fiyatlarının yeniden gerilemesi ve enflasyon üzerindeki etkisinin azalması bekleniyor. Aksi senaryoda, petrol fiyatlarındaki artışın kalıcı bir nitelik kazanması halinde, enflasyonla mücadele stratejisinde yeni hesaplamalar yapılması gerekebilir.
Petrol fiyatlarındaki hareketlerin Türkiye açısından bir başka önemi ise cari işlemler dengesi üzerinde. Daha önce yapılan açıklamalara göre, petrol fiyatlarında yaşanacak her 10 dolarlık artış cari açığı yaklaşık 4 milyar dolar büyütebiliyor. Bu kapsamda döviz rezervleri üzerindeki baskının artabileceği ifade ediliyor. Petrol fiyatlarının izleyeceği seyir, Türkiye’de enflasyonla birlikte makroekonomik dengeler açısından da belirleyici olacak.