İstanbul, 19 Eylül (DHA) - ABD Merkez Bankası'nın yarın sona erecek toplantısı öncesi, Kuzey Irak'ta Pazartesi günü yapılacak referandum öncesi yükselen jeopolitik risklerin de etkisiyle dolar 3.50 liranın üzerine yükseldi.
Yeni haftaya 3.43 lira dolayında başlayan dolar, 3.5075 liraya kadar çıkarak, kazançlarını 7 kuruşun üzerine taşıdı. Dolar kapanışa doğru 3.49 - 3.50 lira aralığında hareket ederken, euro da dünkü 4.10 lira düzeyinden 4.20 lirayı aşarak 4.2011 liraya çıktıktan sonra, 4.19 - 4.20 lira aralığına döndü.
Piyasa analistlerine göre, Fed'in yarın sonuçlanacak toplantısından faiz oranlarında değişiklik beklenmiyor; ancak, yarın TSİ 21:00'de açıklanacak toplantı sonuçlarında, yıl sonuna kadar ya da gelecek yılın ilk aylarında olası bir faiz artışına ilişkin ipucu aranacak.
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin (IKBY), Türkiye başta olmak üzere birçok ülkenin karşı çıkmasına karşın, 25 Eylül'de bağımsızlık referandumu düzenlenmesi konusunda geri adım atmaması, jeopolitik riskleri artırıyor.
Artan jeopolitik risklerin etkisi ve dolardaki yükselişle, Borsa İstanbul Endeksi yeni güne de yüzde 0.02 düşüşle 106 bin 511 puandan başladıktan sonra kayıplarını yüzde 1.46'ya kadar çıkararak 104 bin 981 puana indi.
Jeopolitik riskleri fiyatlamak…
İş Yatırım'ın "Jeopolitik riskleri fiyatlamak…" başlıklı günlük piyasa bülteninde, "Fed toplantısı öncesinde dünya piyasalarında temkinli iyimserlik devam ediyor. Wall Street yeni rekorlara imza atarken, ABD tahvilleri ve dolar sakin bir seyir izliyor. Emin liman olarak görülen yatırım araçları altın ve yen değer kaybetmeye devam ediyor" denildi ve şu değerlendirme yapıldı:
"Türkiye piyasaları dünyadan negatif ayrışmaya devam ediyor.
"Küresel risk iştahının iyileştiği, gelişmekte olan piyasalara para girişinin arttığı bir konjonktürde Türkiye varlıklarındaki satış baskısı Almanya ve Kuzey Irak ile ilişkilerde gerilimin artması ile açıklanıyor.
"Almanya’daki seçimler öncesinde sertleşen söylemin ekonomik yaptırımlara dönüşmesini beklemiyoruz.
"Almanya yüzde 10 pay ile Türkiye’nin en büyük ihracat pazarımız.
"Ancak küreselleşen dünyada Almanya’ya mal satan Türk şirketlerinin hayatının zorlaştırılması, Türkiye’de üretim yapan ABD, İtalyan, Fransız şirketlerinin cezalandırılması anlamına gelir.
"Bize mantıklı gelmiyor.
"Referandum sürecine giren Kuzey Irak cephesindeki gerginliğin ekonomik yaptırımlara dönüşmesini beklemiyoruz.
"Irak yüzde 6 pay ile üçüncü ihracat pazarımız, yüzde 7 pay ile dördüncü büyük taahhüt pazarımız.
"Son 10 yılda emek verilerek gelişen ekonomik ilişkilerin referandum nedeniyle bozulması eşyanın doğasına aykırı."
