
ABD yönetimi, ticaret ortaklarıyla ilişkilerinin adil ve karşılıklı olup olmadığını değerlendirirken yalnızca tarife oranlarına değil, sübvansiyonlar, katma değer vergileri (KDV), döviz kurları ve çeşitli tarife dışı engeller gibi bir dizi faktöre de odaklanıyor. Fitch Ratings, bu geniş değerlendirme sürecinin hangi pazarlarda ne ölçüde gümrük vergisi artışı yapılacağı konusundaki belirsizliği artıracağını ve küresel ticari dengeleri sarsabileceğini öngörüyor.
ABD'nin Yeni Ticaret Politikası ve Olası Sonuçları
ABD yönetiminin ticaret ortaklarıyla ilişkilerini değerlendirirken yalnızca karşılıklı tarife oranlarını değil, aynı zamanda sübvansiyonlar, KDV, döviz kurları ve ticareti zorlaştıran düzenlemeleri de dikkate alacağı belirtiliyor. Bu faktörlerin hesaba katılması, bazı ülkeler için önceki varsayımlardan çok daha yüksek tarife artışlarıyla karşılaşma riskini artırıyor. Yetkililer, ticaret ortaklarıyla müzakereler yürütüp başkana çözüm önerileri sunacaklarını ve değerlendirme sürecinin 1 Nisan’a kadar tamamlanacağını ifade ediyor. Böylelikle, ABD’nin atacağı olası ticari adımların şekillenmesi bekleniyor.
KDV’nin değerlendirme kapsamına alınması, özellikle Avrupa Birliği (AB) ile olan ticari ilişkilerin daha da gerginleşebileceğine işaret ediyor. Avrupa’da yüksek KDV oranlarının bulunması, kıtanın ABD’nin yeni ticaret yaklaşımına karşı daha savunmasız hale gelmesine neden olabilir. Öte yandan, ABD ile ticaret fazlası veren Hindistan gibi gelişmekte olan ülkeler, özellikle yüksek tarifelerle karşı karşıya kalabilir. Gelişmekte olan pazarlar ile ABD arasındaki tarife farkının gelişmiş ülkelere kıyasla daha geniş olması, bu ülkelerin ABD’nin yeni ticaret politikasından daha sert etkilenebileceğini gösteriyor.
Ticari Belirsizlikler ve Küresel Riskler
ABD'nin agresif ticaret politikaları, özellikle yakında gözden geçirilecek veya süresi dolacak olan ticaret anlaşmalarını daha karmaşık hale getirebilir. Fitch’in Aralık 2024 Küresel Ekonomik Görünüm Raporu’nda ABD’nin efektif tarife oranının yüzde 2,3’ten yüzde 8’in hemen altına çıkmasının öngörüldüğü, ancak bu oranın daha da artma riskinin bulunduğu vurgulanıyor. Daha yüksek tarifelerin küresel ekonomik büyümeye baskı yapacağı, küresel talebe bağımlı ülkeler için doğrudan ve dolaylı ekonomik risklerin artacağı ifade ediliyor.
Ticaret politikasıyla ilgili süregelen belirsizlikler, ülkenin ticaretine doğrudan bağlı ülkeler için kredi risklerini artırıyor. Bunun yanı sıra, ticaret ortaklarına farklı tarife oranları uygulanması, ticaret akışlarının değişmesine neden olabilir. Fitch, bu durumun evrensel bir tarife sistemine kıyasla ticaret sapması riskini artıracağını ve küresel tedarik zincirlerinde dalgalanmalara yol açabileceğini vurguluyor.
ABD’nin bireysel ticaret ortaklarıyla müzakere etmeye istekli olduğu belirtilirken, farklı ülkelere uygulanacak tarife oranlarının değişken olması ticari ilişkilerde daha fazla belirsizlik yaratıyor. Fitch, ABD'nin ticari eylemlerini şekillendirirken geniş kapsamlı ekonomik ve politik etkileri göz önünde bulundurması gerektiğini değerlendiriyor.