Fransa’nın borçlanma maliyetleri Avrupa Merkez Bankası'nı zorluyor

Okuma Süresi: 2 Dakika
Fransa’nın borçlanma maliyetleri Avrupa Merkez Bankası'nı zorluyor
Doviz.com
11.09.2025 10:27

Avrupa Merkez Bankası toplantısı öncesinde gözler önceden beklenmeyen bir şekilde Paris’e çevrildi. Siyasi krizle sarsılan Fransa, euro bölgesinin gündemini değiştirdi.

Fransa krizi ve ECB toplantısı

Frankfurt’ta yapılacak toplantıda Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) politika faizini ikinci kez sabit tutması bekleniyordu. Oranı %2 seviyesinde bırakılacaktı çünkü enflasyon hedeflenilen %2 civarında dengelenmişti ve Temmuz ayında ABD ile Avrupa Birliği arasında sağlanan anlaşma sonrası ticaret gerilimleri de hafiflemişti.

Fransa’da yaşanan siyasi kriz ise 20 euro bölgesi ülkesinin merkez bankası için yeni bir sınav doğurdu. Başbakan Francois Bayrou’nun kemer sıkma bütçesi nedeniyle güven oylamasında kaybetmesi üzerine 24 saat içinde görevi bırakıp yerini Sebastien Lecornu’ya devretmesi siyasi tabloyu karıştırdı. Bir yıl içinde üçüncü kez başbakan değişimi yaşanırken, bu gelişme Fransa’nın borçlanma maliyetlerini İtalya’nın üzerine çıkardı.

Lagarde ve tartışmalı mekanizma

ECB Başkanı Christine Lagarde’ın Fransa’daki siyasi kriz hakkında sorularla karşılaşacağı öngörüldü. Lagarde, üye ülkelerin siyasetine yorum yapmadığını vurgulasa da Berenberg bankası analisti Felix Schmidt, en azından “ECB’nin mali sorumluluk çağrısını tekrarlayacağını” dile getirdi.

Piyasaların gündeme taşıdığı konulardan biri de ECB’nin “Transmission Protection Instrument” (TPI) adı verilen özel mekanizmayı kullanıp kullanmayacağı oldu. Bu araç, temelsiz piyasa saldırıları nedeniyle borçlanmakta zorlanan ülkelerin tahvillerini ECB’nin satın almasına dayanıyordu. 2022’de İtalya’daki dalgalı dönemde oluşturulan mekanizma hiç devreye sokulmamıştı. Analistler, bu aracın yalnızca kriz Fransa’dan diğer ülkelere yayılırsa değerlendirileceğini ifade etti. Şimdilik piyasaların sakin olduğu gözlendi.

Fransa’nın borcu ve Almanya’daki durgunluk

Capital Economics’ten Jack Allen-Reynolds, “Fransa’daki sorunların başka ülkelerde problem yaratacağına dair çok az neden var” diyor. 

Yine de Fransa’nın finansal görünümü zorlayıcı oldu. 

Ülkenin borcu 3.3 trilyon euroya yani, gayrisafi yurtiçi hasılanın %114’üne ulaştı. 

Bayrou onlarca milyar euro tasarruf içeren bütçe hazırlamış fakat bu plan koltuğunu kaybetmesine yol açmıştı.

Görevi devralan Sebastien Lecornu’nun 2026 bütçesini hazırlaması ve parlamentoda çoğunluğu sağlayacak bir hükümet kurması gerekecekti. Almanya’dan gelen son veriler de euro bölgesi için umutları kırdı çünkü toparlanma işaretleri beklentileri karşılamadı. Yine de bu tablo faiz kararına yansımadı. ECB’nin perşembe günü faizleri sabit bırakması beklendi.

Tarihsel artışlarla yükselen faizler enflasyonu bastırdıktan sonra indirimlerle desteklenmiş, son zamanlarda ise fiyat artışlarının %2 hedefine yerleşmesiyle durağan bir döneme girildi. 

Bazı analistler ECB’nin birkaç ay boyunca faizleri sabit bırakacağını ve daha önce yapılan indirimlerin etkisini izlemeyi tercih edeceğini söyledi. 

ABD Başkanı Donald Trump’ın AB ile yaptığı anlaşma sonrasında gümrük belirsizliği azalmış ve ürünlerin çoğuna %15 vergi getirilmişti. 

Perşembe günü yayımlanacak yeni tahminlerde ise 2026 için büyüme ve enflasyon beklentilerinde hafif aşağı yönlü revizyon öngörüldü.

REKLAMI KAPAT X