Gelişmekte olan ülkelere yatırım 18 yılın en düşük seviyesinde

Okuma Süresi: 3 Dakika
Gelişmekte olan ülkelere yatırım 18 yılın en düşük seviyesinde
Doviz.com
16.06.2025 19:12

Dünya Bankası'nın yayımladığı son verilere göre, gelişmekte olan ekonomilere yönelik uluslararası doğrudan yatırım akışları 2023 yılında keskin bir düşüş gösterdi ve 435 milyar dolara geriledi. Bu rakam, 2005 yılından bu yana kaydedilen en düşük seviye olarak kayıtlara geçti.

Küresel Eğilim: Yatırımlarda Belirgin Yavaşlama

Dünya Bankası tarafından yapılan açıklamada, gelişmekte olan ekonomilere yönelen uluslararası doğrudan yatırımların, söz konusu ülkelerde ekonomik büyümenin sağlanmasında ve yaşam standartlarının artırılmasında temel bir rol oynadığı vurgulandı. Buna rağmen, mevcut en güncel verilere göre 2023 yılı itibarıyla bu ekonomilere yalnızca 435 milyar dolarlık yatırım girişi gerçekleşti. Bu düşüşün, gelişmiş ekonomilere yönelen yatırım akışlarının da belirgin biçimde yavaşladığı küresel bir eğilimle örtüştüğü belirtildi.

Yüksek gelirli ülkelerdeki yatırım akışları da tarihsel düzeyde bir gerileme yaşadı. Açıklamada, 2023 yılında bu ülkelere yönelen doğrudan yabancı yatırımların yalnızca 336 milyar dolar seviyesinde gerçekleştiği bildirildi. Bu tutar, 1996'dan bu yana kaydedilen en düşük seviyeyi oluşturdu. Aynı zamanda, 2023 yılında gelişmekte olan ekonomilere yönelik yabancı yatırım girişlerinin, bu ülkelerin Gayri Safi Yurt İçi Hasılası'nın yalnızca yüzde 2,3’üne denk geldiği ve bu oranın 2008 yılında görülen zirvenin yarısı kadar olduğu bilgisine yer verildi.

Sınırlı Anlaşmalar ve Yatırımın Daralan Coğrafyası

Uluslararası doğrudan yatırım akışlarının artmasına katkı sağlayan etkenlerden biri olan yatırım anlaşmalarının, taraf ülkeler arasında söz konusu yatırımları yüzde 40’tan fazla artırma eğiliminde olduğu belirtilen açıklamada, buna rağmen 2010 ile 2024 yılları arasında sadece 380 yeni yatırım anlaşmasının yürürlüğe girdiği kaydedildi. Bu sayı, 1990’lı yıllarda ulaşılan seviyelerin üçte biri kadar oldu.

Ticaret anlaşmaları açısından da belirgin bir azalma olduğu görüldü. Son on yılda imzalanan yeni ticaret anlaşmalarının sayısında yarı yarıya bir düşüş yaşandı. 2010’larda yılda ortalama 11 olan yeni anlaşma sayısı, 2020’lerde yılda 6’ya geriledi. Açıklamada, uluslararası doğrudan yatırımların doğru koşullar altında güçlü bir ekonomik büyüme kaynağı olduğuna işaret edildi. Bununla birlikte, söz konusu yatırımların büyük ölçüde en büyük ekonomilerde yoğunlaştığı belirtildi.

2023 yılına kadar olan dönemde, gelişmekte olan ülkelere yönelen uluslararası doğrudan yatırımların yaklaşık üçte ikisinin yalnızca 10 ülkeye gittiği ifade edildi. Bu çerçevede Çin’in toplam yatırımların neredeyse üçte birini aldığı, Brezilya’nın yüzde 10’unu, Hindistan’ın ise yüzde 6’sını çektiği aktarıldı. Buna karşılık, en yoksul 26 ülke, toplam yabancı yatırımların sadece yüzde 2’sini alabildi. Ayrıca, son on yılda gelişmekte olan ekonomilere gelen yabancı yatırımların yaklaşık yüzde 90’ının gelişmiş ekonomiler tarafından sağlandığı vurgulandı.

Politika Adımları ve Küresel İşbirliği İhtiyacı

Dünya Bankası açıklamasında, küresel kalkınma hedeflerine ulaşılabilmesi için alınması gereken politika adımları sıralandı. Yatırım kısıtlamalarının gevşetilmesinin önemine dikkat çekilerek, gelişmekte olan ekonomiler açısından temel politika öncelikleri, yabancı yatırımları çekme çabalarını artırmak, bu yatırımların ekonomik faydalarını çoğaltmak ve sınır ötesi yatırımlar için küresel işbirliğini ilerletmek olarak belirtildi.

Dünya Bankası Başekonomisti ve Kıdemli Başkan Yardımcısı Indermit Gill’in açıklamalarına da yer verildi. Gill, “Şu anda tanık olduğumuz şey kamu politikalarının bir sonucu. Uluslararası doğrudan yatırımlar yeni dip seviyelere inerken, kamu borcu rekor seviyelere ulaştı. Ancak son yıllarda hükümetler, yatırımı ve ticareti teşvik etmek yerine önlerine engeller koymakla meşguldü. Bu kötü alışkanlıktan vazgeçmeleri gerekecek.” değerlendirmesinde bulundu.

Açıklamada görüşlerine yer verilen bir diğer isim olan Dünya Bankası Başekonomist Yardımcısı ve Beklentiler Grubu Direktörü Ayhan Köse ise, gelişmekte olan ekonomilere yönelik yabancı yatırımlardaki keskin düşüşün alarm verici bir gelişme olduğunu dile getirdi. Köse, “Bu yavaşlamayı tersine çevirmek yalnızca ekonomik bir zorunluluk değil, aynı zamanda istihdam oluşturmak, sürdürülebilir büyümeyi desteklemek ve kalkınma hedeflerine ulaşmak açısından da gereklidir. Bu da hem iç reformlarda cesur adımlar atmayı hem de sınır ötesi yatırımları yeniden canlandırmak için kararlı bir küresel işbirliği gerektiriyor.” ifadesine yer verdi.

REKLAMI KAPAT X