(DHA) - Aralık ayında hizmet sektörü ve perakende ticaret sektörü güven endekslerinin yönünü yukarı çevirdiğine dikkat çeken Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Mahfi Eğilmez, bunun olumlu bir işaret olabileceğini belirtti. Altınbaş Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Emre Alkin ise ihracatçı şirketlerin kapasite kullanım oranının yüksekliğine dikkat çekerek, ekonomiyi bu şirketlerin sırtladığını vurguladı.
Altınbaş Üniversitesi Gayrettepe Yerleşkesinde düzenlenen “Çarşamba Buluşmalarında”, 2019 nasıl geçecek, neler yapılmalı, sorusu masaya yatırıldı. Altınbaş Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Argun Karacabey’in moderatörlüğünde gerçekleşen toplantıda Altınbaş Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Emre Alkin ve Dr. Mahfi Eğilmez birer sunum yaptılar.
Prof. Dr. Emre Alkin, ihracatta kapasite kullanımının yüksekliğine dikkat çekerek, bunun ekonomiyi ihracatın sırtladığını gösterdiğini belirtti. İşsizliğin sanıldığı kadar yüksek olmadığını savunan Prof. Dr. Alkin, TÜİK’in kayıtdışı istihdamı takip edemediğini ifade etti. Alkin, istihdamda kayıtdışılığın büyüdüğüne dikkat çekti. 10 kişiden az personel çalıştıran şirketlerin toplamın yüzde 94’ünü oluşturduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Alkin, bu kategorideki şirketlerin kayıtdışına eğilimli olduğunu vurguladı. Uluslararası Kuruluşların raporlarına göre asgari ücretle çalışanların Türkiye’de yüzde 42.9 olduğuna dikkat çeken Alkin, bu oranın da gerçeği yansıtmadığını belirtti. Birçok şirketin çalışanlarına asgari ücretin üzerinde ücret verdiği halde asgari ücret veriyormuş gibi gösterdiğini vurguladı. OECD’nin Türkiye’de istihdamın yüzde 60’ının otomasyon tarafından üstlenileceği öngörüsünde bulunduğunu hatırlatan Emre Alkin, bu durumun nitelikli iş yapmayan çalışanlar için büyük bir risk oluşturduğuna da dikkat çekti.
“FAİZLER DÜŞMELİ”
Dr. Mahfi Eğilmez ise yaptığı sunumda 2018’in son çeyreğinde ekonominin büyük olasılıkla daralacağını belirterek, “Büyük ihtimalle yüzde 3 civarında bir daralmayla karşılaşacağız” diye konuştu.
2 yıllık devlet tahvilinin yüzde 13’den başlayıp yüzde 27’ye kadar çıktığını hatırlatan Eğilmez, şu anda yüzde 21 seviyesinde bulunduğunu belirterek yatırım ortamını canlandırmak için faizi daha da düşürmek gerektiğini ifade etti. Eğilmez, bunun için enflasyonu düşürmek ve beklentileri düzeltmek gerektiğini vurguladı.
Eğilmez, ödemeler dengesinde anlaşılması güç bir gelişmenin yaşandığına da dikkat çekti. Türkiye’nin Ocak-Ekim arasında 27 milyar dolar cari açık verdiğini ve Türkiye’yi terk eden sermayeyle bu tutarın 33.6 milyar dolara yükseldiğini belirten Dr. Eğilmez, bu tutarın yaklaşık yarısının, tam olarak 18.4 milyar dolarının net hata noksan kalemiyle karşılandığını belirtti. Ödemeler dengesi açığının yarısının net hata noksan kalemiyle karşılanmasının olağan olmadığını belirten Dr. Eğilmez, “Bu, benim hatırladığım kadarıyla ilk kez oluyor. Bu sağlıksız bir görünüm” diye konuştu.
Sektörel güven endeksinde hafif de olsa yukarı yönlü bir hareket başladığına dikkat çeken Dr. Mahfi Eğilmez, bunun dolardaki değer kaybından kaynaklanmış olabileceğini belirtti.
Eğilmez, Brent cinsindeki petrolün fiyatının 80 dolarlardan 50 dolarlara düşüşün de iyi bir haber olduğunu belirtti. Dr. Eğilmez, petrol fiyatındaki yüzde 10’luk düşüşün cari açıkta yaklaşık 1 milyar dolarlık azalmaya yol açtığını belirtti.
Türkiye’nin daha önce girdiği her krizden çıkışta IMF programı uyguladığını hatırlatan Dr. Eğilmez, bunun hızlı çıkış sağladığını belirtti. Eğilmez, IMF’nin finansal kaynak getirdiğini ve yabancı yatırımcılara güven sağladığını belirtti.
Devletin vatandaşa ilk kez başka para birimi cinsinden tahvil satarak borçlanmaya gitmesini de değerlendiren Eğilmez, “Bir devlet kendi çıkardığı paranın arkasında durmalı” diye konuştu.