
Cumhurbaşkanlığı Yatırım ve Finans Ofisi Başkanı Ahmet Burak Dağlıoğlu, yakın zamanda bazı satın alma ve birleşme projeleriyle birlikte yeni yatırımların açıklandığını belirterek, “Bunların önümüzdeki dönemde yatırıma dönüşeceğini düşünürsek, yatırım trendinin pozitif yönde ilerlediğini ve yatırımlarda yeniden bir artış dönemine girildiğini görebiliyoruz.” dedi.
Dağlıoğlu, İstanbul Finans Merkezi'nin katkılarıyla hazırlanan Anadolu Ajansı (AA) Finans Masası'nda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu ve soruları yanıtladı.
Dijital ekosistemin içerik bakımından çok geniş bir alan olduğunu dile getiren Dağlıoğlu, bu kapsamın hem geleneksel şirketlerin dijital dönüşüm yatırımlarını hem de teknoloji girişimciliğinin finanse edilmesini içerdiğini söyledi.
Cumhurbaşkanlığı Yatırım ve Finans Ofisi olarak özellikle teknoloji girişimcilerinin finansmana erişimini sağlama konusunda çok aktif çalıştıklarını ifade eden Dağlıoğlu, aynı zamanda bu girişimlerin küresel ölçekte rekabet edebilmesi için geliştirdikleri ürün ve hizmetlerin uluslararası arenada temsiline destek verdiklerini anlattı.
Türkiye'nin, pandemi öncesi dönemde 100 milyon dolar civarında erken aşama teknoloji yatırımları yapılan bir ülke olduğunu hatırlatan Dağlıoğlu, şunları kaydetti:
"Bu yatırımların işlem detaylarına baktığımızda, büyük oranda teknolojiye yatırım yapan uluslararası girişim sermayesi fonlarının Türkiye'de aktif olarak yer aldığını görüyoruz. Ancak özellikle Sermaye Piyasası Kurulu'nun 2014-2015 yıllarında alternatif yatırım enstrümanlarını geliştirmesiyle birlikte, yerli girişim sermayesi fonlarının da kurulmaya başladığını gözlemliyoruz. Pandemi ve sonrasındaki dönemde hem Türkiye'deki girişim sermayesi fonlarının, yani Sermaye Piyasası Kurulu mevzuatı kapsamında kurulan yerli girişim sermayesi fonlarının, hem de uluslararası fonların bu ekosisteme artan bir ilgiyle yöneldiğini görüyoruz. Çok kabaca ifade ettiğimiz bir rakam var. Pandemi sonrası dönemde bu erken aşama girişimlere, yani teknoloji girişimlerine yapılan toplam yatırım yaklaşık 5 milyar dolar seviyesinde. Elbette burada bazı işlemleri özellikle ön plana çıkarıyoruz. Örneğin Getir gibi çok büyük işlemler söz konusu. Ancak geçtiğimiz yılın verilerine baktığımızda, neredeyse milyar dolara yakın yatırım diğer şirketlere yapılmış durumda, Getir'in payı daha da sınırlı. Bu da aslında ekosistemin sağlıklı biçimde büyüdüğünü ve fonlamaya erişim sağladığını gösteriyor."
"Türkiye'deki melek yatırımcı sayısı da belli bir hacme ulaştı"
Dağlıoğlu, her zaman daha iyisinin mümkün olduğunu, daha çok çalışmak gerektiğini vurgulayarak, "Doğru yoldayız, sektör paydaşlarımızla daha çok çalışarak bu sektörü büyütmemiz gerekiyor." dedi.
Girişim sermayesi fonlarının, topladıkları yatırımlar hakkında da bilgi veren Dağlıoğlu, şunları söyledi:
"Geçtiğimiz yıllarda hem Türkiye'nin sermaye piyasaları mevzuatı çerçevesinde hem de o uluslararası yapılar aracılığıyla Türkiye'ye yönelik toplanan fonları da dahil ettiğimizde 2,7 milyar dolarlık bir sermayenin toplandığını görüyoruz. Bu çok kıymetli. Genelde bu fonlar 2-4 yıl içerisinde yatırıma dönüştürülür, sonrasındaki yıllarda ise çıkış yapılır. Bu işin bir döngüsü vardır. Yani şu anda yatırımcıların elinde topladıkları paralar, fonlar, kaynaklar var. Bunları ya geçtiğimiz yıllarda yatırıma dönüştürdüler ya da önümüzdeki yıllarda dönüştürmeye devam edecekler. Bu, bizim için ümit verici gelişmelerden biri. Burada tabii ki kamunun başarı odaklı politikalarının da etkisi var. Yatırımcılar çok farklı ölçeklerde faaliyet gösteriyor. Melek yatırımcıların da Türkiye'de bulunduğundan emin olmak gerekiyor. Türkiye'deki melek yatırımcı sayısı da belli bir hacme ulaştı."
"Derin teknolojiler alanında Türkiye'nin adını daha çok duyacağız"
Dağlıoğlu, Türkiye Varlık Fonu'nun da girişim sermayesi fonlarına yatırım yapmaya başlamasının önemli bir gelişme olduğunu dile getirerek, bu durumun ekosisteme ciddi katkı sağladığını söyledi.
Uluslararası yatırımlarda derin teknolojiler alanında önemli gelişmeler yaşandığına işaret eden Dağlıoğlu, bahsettikleri dikey alanlar arasında oyun sektörünün herkesin ilgisini çeken alanlardan biri olduğunu, bu sektörde milyar dolar değerlemeye ulaşan şirketler bulunduğunu hatırlattı.
Dağlıoğlu, "E-ticaret, dağıtım hizmetleri, finansal teknolojiler gibi alanları çok konuşuyoruz ama önümüzdeki dönemde yapay zekayı, biyoteknolojiyi, sağlıkla ilgili alanları daha çok konuştuğumuz dönemler olacak. Bu alanlarda Sanayi Bakanlığımızın sağladığı kaynakla, TÜBİTAK BiGG Fonu ile çok sayıda işlem yapıldı. Yatırımlar küçük ölçekli olsa da çok sayıda şirkete yatırım yapılmış oldu. Geçen yıl bu yoğunluk yaşandı, bu yıl da benzeri bir trendin devam ettiğini görüyoruz. Önümüzdeki yıllarda derin teknolojiler alanında da Türkiye'nin adını daha çok duyacağımızı ümit ediyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
"Bu topraklar, yatırımcılar için her zaman bir değer önerisi vadetmiştir"
Ahmet Burak Dağlıoğlu, "Dünyanın Bağlantı Noktası" kampanyası başta olmak üzere hayata geçirdikleri kampanyaların içeriği ve etkisi hakkında da bilgi verdi.
Kampanyaların ülkeler açısından önemine ve Türkiye'yi tanıtmak adına bu alana verdikleri öneme değinen Dağlıoğlu, Türkiye'nin marka konumlamasını doğru yapmak için çalıştıklarını söyledi.
Osmanlı döneminden bu yana Türkiye'de uluslararası yatırımcıların bulunduğunu, bu alandaki hikayenin geçmişe dayandığını belirten Dağlıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Osmanlı döneminden bu yana Türkiye'de uluslararası yatırımcıların olduğunu biliyoruz. Hatta bunu Cumhuriyetimizin 100. yılı vesilesiyle 'Türkiye Yüzyılı'nda Uluslararası Doğrudan Yatırımlar' adını verdiğimiz bir kitapla ortaya koyduk. Şimdi Türkiye'nin ikinci yüzyılına girerken, Türkiye Yüzyılı'nı aynı zamanda 'Yatırımın Yüzyılı' yapma hedefimiz var. Ancak nerede olduğumuzu da doğru anlamamız gerekiyor. Geniş bir perspektiften değerlendirdiğimizde, Türkiye, yani bu topraklar, yatırımcılar için her zaman bir değer önerisi vadetmiştir. Uzun vadeli perspektifte belli bir hacme ulaşmıştır ancak asıl hareketin 2003 yılından sonra Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğindeki dönemde başladığını görüyoruz. Bu süreçteki en büyük motivasyonlardan biri reform yapabilme kabiliyetidir. Siyasi istikrarla birlikte Türkiye'nin reform yapma kapasitesinin artması, yatırımların en önemli itici güçlerinden biri olmuştur."
"Türkiye, dünya genelindeki şoklardan en hızlı toparlanan ülkelerden biri"
Yatırımcılarla yapılan görüşmeler ve mülakatlar aracılığıyla Türkiye'nin sunduğu değerleri anlamaya çalıştıklarını dile getiren Dağlıoğlu, Türkiye'nin en kıymetli özelliklerinden birinin dinamik, güçlü, hızlı büyüyen ve krizlere dayanıklı bir ekonomiye sahip olması olduğunu vurguladı.
Dağlıoğlu, Türkiye'nin, dünya genelindeki tüm şoklardan sonra en hızlı toparlanan ülkelerden biri olduğunu belirtti.
Yatırımcılar açısından Türkiye'nin uzun vadeli yıllık ortalama büyüme rakamlarındaki başarısının etkileyici olduğunu aktaran Dağlıoğlu, "Tabii ki Hindistan ve Çin'in hikayesi ayrı, onların nüfusu ve ölçeği farklı. Ancak bizim muadilimiz ekonomilerde bu denli güçlü bir büyüme hikayesi yok. Bir diğer konu da yatırımcılardan sıkça duyduğumuz Türkiye'nin yetenek havuzu, buradaki yetkin insan kaynağı. Bu sadece bir pazar meselesi değil, üretim kapasitesini ve yeni şeyler ortaya koyma gücünü gösteren bir unsur. Ayrıca sıklıkla dile getirilen bir diğer özellik ise Türkiye'nin çok esnek ve çevik bir iş gücüne sahip olması." ifadelerini kullandı.
Bu çerçevede Türkiye'nin stratejik konumunun da önemli bir avantaj sağladığını bildiren Dağlıoğlu, Türkiye'nin üç kıtanın ötesine geçen bir bağlantı ve erişim gücüne sahip olduğunu kaydetti.
Türkiye'de yapılan altyapı ve üstyapı yatırımlarının da yatırımcılar için önemli bir etken olduğuna dikkat çeken Dağlıoğlu, şöyle konuştu:
"300 milyar dolara yakın yatırımdan bahsediyoruz, bu dile kolay. Bu yatırımlar Türkiye’ye çok ciddi lojistik imkanlar, güçlü bir enerji altyapısı, sağlam bir sağlık ve eğitim altyapısı ile birlikte dijital altyapı sağladı. Bu da Türkiye'nin küresel ölçekteki rekabetçiliğine en büyük katkı sağlayan unsurlardan biri oldu. Bir diğer önemli unsur ise başarılı uluslararası diplomasi ile oluşturduğumuz geniş pazar. Fiziksel altyapımız sayesinde 4 saatlik uçuş mesafesinde 1,3 milyar kişilik bir nüfusa erişimden bahsediyoruz. Bizim oluşturduğumuz anlaşmalarla yatırımcıya sunduğumuz sadece iç pazar değil, bunun ötesinde çok daha büyük bir pazardan söz ediyoruz. Şu anda 85 milyonluk bir iç pazardan bahsediyoruz ancak Avrupa Birliği ile birlikte 30 serbest ticaret anlaşması imzalamış durumdayız. Bunların 26'sı aktif, 4'ü ise hayata geçme sürecinde. Ayrıca müzakere aşamasında olanlar da var. Hayata geçmiş Serbest Ticaret Anlaşmaları, Gümrük Birliği ve Türkiye'nin iç pazarını bir araya getirdiğimizde toplamda 1 milyarlık bir nüfusa erişim sunuyoruz."
"Türkiye artık çok farklı ülkelere ihracat yapabilen bir ülke"
Türkiye'nin yatırımcılar için çok önemli avantajlar sunduğunu anlatan Dağlıoğlu, yatırımcılardan aldıkları geri bildirimleri hızlıca kampanyalara dönüştürdüklerini söyledi.
Dağlıoğlu, geçmişte gerçekleştirdikleri kampanyalar ve bunların hayata geçirilme süreçleri hakkında bilgi vererek, şunları kaydetti:
"Dünyanın bağlantı noktası konumunda olduğumuzu düşünüyoruz ve gelecek vizyonumuz artık daha küresel bir ekonomik aktör olma yönünde. İstanbul Finans Merkezi'nin burada küresel bir İslami finans merkezi, bir katılım finans merkezi olabileceği konuşuluyor. Türkiye artık çok farklı ülkelere ihracat yapabilen bir ülke konumunda. Türkiye'deki uluslararası şirketler, özellikle dünyanın dört bir yanı için AR-GE faaliyetleri yürütüyor. Buradaki lojistik merkezlerini kullanarak küresel lojistik planlamalarını gerçekleştiriyorlar. Bu bağlamda biz de 'Dünyanın Bağlantı Noktası' iddiasıyla bir kampanya başlattık. Geçtiğimiz yılın eylül ayında bu kampanyanın lansmanını gerçekleştirdik. O tarihten bu yana da farklı mecralarda bu kampanyayı sürdürmeye devam ediyoruz."
Sosyal medya üzerinden yürütülen çalışmalar sayesinde kampanyanın sonuçlarını daha rahat ölçebildiklerini dile getiren Dağlıoğlu, yatırımcı ilgisinin artması, daha fazla alanda ve sektörde yatırımların çoğalmasının, kampanyanın başarıyla ilerlediğinin bir göstergesi olduğunu söyledi.
"2026 yılı için, 20. yıl temasıyla Türkiye'yi anlatacağımız tanıtım çalışmalarına başladık"
Cumhurbaşkanlığı Yatırım ve Finans Ofisi'nin 2026 yılında 20. yılını kutlayacağına işaret eden Dağlıoğlu, bu çerçevede yürüttükleri hazırlıkları da anlattı.
Artık olgunlaşmış bir kurum olarak, dünyadaki muadil kurumlarla sık sık tecrübe paylaşım programları gerçekleştirdiklerini vurgulayan Dağlıoğlu, geride kalan 20 yılda Türkiye'nin yatırım çekme serüvenine tanıklık ettiklerini ifade etti.
Dağlıoğlu, 2026 yılı için bu kapsamda tanıtım çalışmalarına başladıklarını belirterek, 20. yıl temasıyla Türkiye'yi, vizyonunu, gelecekte gitmek istediği yönü, yatırımcılara sunduğu imkanları ve Türkiye'den ulaşabilecekleri pazarları anlatacakları özel bir çalışma yürüteceklerini söyledi.
Türkiye'nin tedarik zincirinde aktif rol oynadığı belirli sektörlerde, dünyanın önde gelen platformlarında ve etkinliklerinde yer alarak ülkeyi tanıttıklarını kaydeder Dağlıoğlu, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Dijital ekonomi tarafında da biraz önce bahsettiğim gibi, girişimcilerimizi götürdüğümüz uluslararası arenalar ve mecralarla bu çalışmalarımız sürecek. 2026 yılı, Türkiye'nin 2003 yılından bu yana neler başardığını hatırlatacağımız ve yatırımcıların geleceğe yönelik vizyonumuzu daha iyi anlamasını sağlayacağımız bir fırsat olacak. Unutmayalım ki yatırımcılar, her zaman söylediğimiz gibi geleceğe yatırım yapan insanlar. Geçmişi referans alarak, o gelecek perspektifini kendilerine anlatacağımız bir fırsat olacak. 20. yılımızda bu özel çerçeveden bakacağız. Bu aslında her yıl yaptığımız bir dizi etkinlik, buna sadece yeni bir perspektif eklemiş oluyoruz. Bu enerjimizi bütün ekip arkadaşlarımızla birlikte 20. yılımızda da sürdüreceğiz. Sonraki yıllarda da aynı motivasyon ve heyecanla çalışmaya devam edeceğiz. Son dönemde altını çizerek vurguladığımız mesajımız şu; Türkiye, dünyanın bağlantı noktasında yer alan ve tüm yatırımcılara fırsatlar sunan bir ülke. Bu mesajımızı herkese ulaştırmaya, iletmeye devam edeceğiz."