(DHA) – Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD) Şubat 2019 Sektör Raporu’na göre, inşaat malzemesi ortalama sanayi üretimi 2018 yılında 2017 yılına göre yüzde 2.0 daraldı. Buna göre, 23 alt sektörden 15'inde üretim düştü.
Raporda, 2018 yılında en yüksek üretim artışının kireç ve alçı, seramik kaplama malzemeleri, iklimlendirme donanımları, kilit ve menteşeler, beton ürünleri, işlenmiş taşlar, çimento ve merkezi ısıtma radyatörlerinde gerçekleştiği vurgulandı. 2015 ve 2016 yıllarındaki zayıf büyümeler sonrası inşaat malzemeleri sanayi üretimi 2017 yılında yüzde 6.4 büyümüştü. Üretimde 2018’deki gerilemede yılın ikinci yarısında ortaya çıkan daralma belirleyici olurken, iç piyasa koşullarında talebin daralması, üretimi olumsuz etkiledi.
2018’de alınan yapı ruhsatları metrekare bazında yüzde 49 azaldı
Rapora göre, alınan toplam yapı ruhsatları metrekare bazında 2018’de yüzde 49 azalarak 281.7 milyon metrekareden 143.8 milyon metrekareye geriledi. Konutlar için alınan yapı ruhsatları yine metrekare bazında yüzde 56.1 düşüşle 222.3 milyon metrekareden 97.6 milyon metrekareye indi. Konut dışı binalarda ise alınan yapı ruhsatları yüzde 22.2 düşerek 46.2 milyon metrekareye geriledi. İnşaat sektöründe talep yönündeki daralma, artan maliyetler, finansman olanaklarında daralma ve müteahhitlik sektöründe yaşanan sıkıntılar nedeniyle, alınan yapı ruhsatlarında özellikle konut tarafında önemli bir gerileme yaşandı.
Konutlar için alınan yapı ruhsatları sayısı 2017 yılında 1.37 milyon daire iken, 2018 yılında 640 bin daireye indi. Alınan yapı ruhsatlarındaki düşüş inşaat ve konut sektöründe yeni başlangıçların 2019 yılında zayıf seyredeceğine işaret etti. İnşaat ve konut sektöründe doğal bir yeniden dengelenme sürecine girildi. Ancak yeniden dengelenmenin küçülme ile kurulacağı, bunun da inşaat malzemeleri sanayisini olumsuz etkileyeceği öngörülüyor.
Yeni alınan inşaat işleri seviyesi Şubat ayında 5.6 puan geriledi
İnşaat sektöründe alınan yeni iş siparişleri, 2018 yılını, 2010 yılından bu yana en düşük seviyesinde kapattı. Alınan yeni iş siparişleri, 2019 yılı Ocak ayında 7.1 puanlık artış göstermişti. Şubat ayında ise alınan yeni iş siparişlerinde 5.6 puan gerileme izlendi ve böylece alınan yeni iş siparişlerinde dalgalanmanın devam ettiği görüldü. İnşaat sektöründe ve piyasalarında yaşanan talep ve finansman sorunları nedeniyle yeni inşaat siparişlerindeki dalgalanmanın devam etmesi bekleniyor.
Konut satışları Ocak ayında yüzde 24.8 geriledi
Konut satışları 2018 yılını gerileme ile kapatırken, Aralık ayında verilen teşviklerle birlikte satışlarda yüzde 2.9 artış yaşandı. Yeni yılın ilk ayında ise konut satışları yüzde 24.8 gerileyerek, 72 bin 937 adete geriledi. Teşviklerin devam etmesine rağmen konut satışlarında önemli bir gerileme ve dalgalanma ortaya çıktı. Özellikle konut kredi faizlerindeki yüksek seviyeler konut talebinde ve satışlarında gerilemeye yol açmaya devam etti.
İpotekli konut satışları Ocak ayında yüzde 77.2 düştü
Türkiye genelinde, konut satışlarında banka kredili veya bir başka deyimle ipotekli konut satışları önemli rol oynuyor. Ocak ayında ipotekli konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 77.2 geriledi. Böylece 2017 yılının Ocak ayında 35 bin 993 adet olan ve 2018 yılının Ocak ayında 28 bin 678 adede inen ipotekli konut satışları, 2019 yılının Ocak ayında 6 bin 537 adede düştü. Konut kredi faizlerinin aylık ortalama yüzde 2.0 düzeylerine yakın olması ile birlikte, kredili-ipotekli konut alım talebinde kuvvetli daralma sürüyor. İpotekli konut satışlarında düşüşün 2019 genelinde sürmesi bekleniyor.
Mali sıkıntılar inşaat sektöründe kalıcı iyileştirmeyi geciktiriyor
İnşaat sektöründe yaşanan mali sıkışıklık 2019 yılının ilk iki ayında da sürdü. Öncelikle talepte ve satışlardaki gerileme ile birlikte nakit akışlarında daralma yeni yılda da devam etti. İkinci olarak mevcut banka kredi borçlarının geri ödenmesinde yüksek döviz kurları ve faizler nedeniyle sıkışıklıklar yaşandı. Üçüncü olarak yeni banka kredilerinin kullanımı çok sınırlı olarak gerçekleşti. Son olarak artan inşaat maliyetleri nedeniyle işletme sermayesi ihtiyacı yükseldi. Müteahhitler bu mali sıkışıklıkların yarattığı finansman sorunlarını inşaat sektöründe faaliyetleri kısıtlayan en önemli engel olarak görmeye devam ediyor. Mali sıkıntılar çözülmeden inşaat sektöründe kalıcı bir iyileşme yaşanmasının gecikeceği öngörülüyor.