İş Bankası/Aran: Biraz enflasyon yaratmayı göze almak gerek

Okuma Süresi: 3 Dakika
İş Bankası/Aran: Biraz enflasyon yaratmayı göze almak gerek
Doviz.com
07.05.2025 12:23

Yüksek faiz ortamının reel sektörü zorladığını belirten İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, mevcut kredi faiz oranlarıyla sanayicilerin kredi kullanımlarının çok anlamlı olmadığını, bu sebeple rekabet üstünlüğünün kaybedilmemesi için enflasyonla mücadelede süre uzatımını göze almanın gerekli olduğunu söyledi.

İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, Konya Sanayi Odası (KSO) tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen Konya Ekonomi Forumu’nda iş dünyası ve finans çevreleri bir araya geldi.

Reel Sektörün Geleceği başlıklı oturuma katılan Aran, Türkiye’nin dünyada örme giyim, demir- çelik, mobilya, kauçuk, taşıt, plastik gibi üstün olduğu sektörler bulunduğunu belirterek bu avantajın kaybedilmemesi gerektiğini bildirdi.

Müşteri ve pazar kaybedildiğinde kaybedileni geri kazanmanın çok maliyetli olduğunun altını çizen Aran, “Siz bir marka yaratıyorsunuz, o markayı yarattıktan sonra satış, pazarlama faaliyetinde bulunuyorsunuz. Amerika’da, Avrupa’da, Uzakdoğu’da müşteri ediniyorsunuz. Müşteri hazırken, elinizde bir kontrat varken, ürününüzü satabilir durumdayken ve işinizi aynı mükemmellikte yaparken buradaki maliyetinizdeki artış nedeniyle kontratta yazan fiyat size kâr bırakamaz hale geliyor.” diye konuştu.

"Faizde süratle 42,5 seviyesine dönmeliyiz"

Şu anda politika faizi %46 iken piyasadaki gecelik faiz oranının %49 olduğuna da işaret eden Aran, reel sektörün geleceği için faiz indirimlerine devam edilmesi ve faizlerin süratle %42,5 seviyesine indirilmesi gerektiğini bildirdi.

Aran, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Merkez Bankası’nın Haziran ayındaki toplantısına kadar önümüzde bir ay var. Bu bir ayda piyasadaki %49’un politika faiz seviyesine inmesini bekliyorum. Haziran toplantısına kadar bu gerçekleşmezse, Merkez Bankası’nın şahin duruşu nedeniyle politika faizini %46’dan 49’a çıkartmasını beklememiz gerekir. %49’a çıkan politika faizini takiben gecelik faiz oranı bu sefer %52’ye doğru hareket edebilir. Merkez Bankası’nın bu şahin duruşu elbette enflasyonla mücadelede önemli bir mevzi kazandırır. Ancak, bu reel sektörü daha da zorlar.

Tablo şunu diyor; enflasyonu öncelikleyen politikada reel sektör, özellikle de imalat sanayii sektörü üzerine düşen fedakârlığı, sorumluluğu yerine getiriyor. Bu süreçte küçülüyor. Ancak istihdamı artmıyor ve milli gelire katkısı azalıyor. Reel sektör süreci yönetmeye çalışıyor. Enflasyonla mücadele hepimiz için en önemli konumuz ve enflasyonun düşmesi gerekiyor. Ancak enflasyon düşerken özellikle sanayinin, imalat sanayinin de ne durumda olduğunu kontrol etmemiz, mutlaka programı daha bütünsel, daha dengeli bir şekilde evriltmemiz gerekiyor.

“Biraz enflasyon yaratmayı göze almak gerek”

Şu anda kaybetmekte olduğumuz rekabetçiliği muhafaza etmek, geliştirmek için aynı deprem sonrası uygulanan destek yaklaşımıyla biraz enflasyon yaratmayı, enflasyonla mücadelede süre uzatımını göze alarak yol almak gerek. Çünkü enflasyonla mücadelenin çok önemli olduğunu kabul ediyorum ama Türkiye’nin üreten, ihracat yapan, sanayideki, küresel rekabetteki üstünlüğünü kaybetmeyen bir ülke olması enflasyondan daha az önemli olmadığını düşünüyorum. O nedenle ikisinin de ayrı ayrı yönetilmesi gerektiği kanaatindeyim. Ülkenin sanayisinde rekabetçiliği devam ettirecek şekilde de harcama yapmalıyız. Nasıl ki deprem sonrasında gerekli destekleri sağladık, küresel rekabet avantajımızı korumak ya da artırmak için de aynen deprem sonrasında uyguladığımız yöntem gibi ciddi bir paket ayırabilir ve bu paketi bunun için kullanabiliriz.”

İLGİLİ HABER ING’den enflasyon sonrası faiz tahmini ING Global, nisan ayı enflasyon rakamlarının ardından paylaştığı notta, döviz kurundaki hareketliliğe rağmen maliyet baskısının sınırlı kaldığını ve haziran ayında bir faiz indiriminin mümkün olabileceğini ifade etti.
REKLAMI KAPAT X