İspanya’da azınlık sol koalisyon hükümeti, işçi sendikalarıyla yaptığı anlaşma sonucu asgari ücreti 50 avro artırarak aylık brüt 1.184 avroya yükseltme kararı aldı. Ancak bu artış, ülkedeki asgari ücretlilerin ilk kez gelir vergisi ödemek zorunda kalacağını ortaya çıkardı ve büyük bir tartışmaya neden oldu. Koalisyon ortakları arasında fikir ayrılıklarına yol açan bu gelişme, muhalefetin sert eleştirilerine de hedef oldu.
Asgari Ücret 50 Avro Artarken, Vergi Şoku Gündeme Geldi
Azınlık sol koalisyon hükümetinin küçük ortağı Sumar ittifakına mensup Başbakan Yardımcısı ve Çalışma Bakanı Yolanda Díaz, işçi sendikalarıyla yürüttüğü müzakereler neticesinde asgari ücrete 50 avroluk artış yapılmasını sağladı. Bakanlar Kurulu toplantısında alınan bu kararla birlikte, yılda 14 maaş üzerinden hesaplanan asgari ücret, toplamda 16.576 avro brüt gelire ulaştı fakat mevcut yasalar gereği yıllık 15.876 avrodan fazla kazananların gelir vergisi ödemekle yükümlü olması, asgari ücretlilerin bu sınırı aşmasına ve tarihte ilk kez gelir vergisi mükellefi haline gelmesine yol açtı.
Maliye Bakanlığı yetkilileri, asgari ücretin yeni düzenlemeyle vergiye tabi hale geldiğini doğrularken, ekonomi uzmanları asgari ücretlilerin yıllık 300 ila 700 avro arasında bir gelir vergisi ödemek zorunda kalacağını öngördü. Hükümetin işçilerin alım gücünü artırmak amacıyla getirdiği zammın, dolaylı olarak çalışanların eline geçen net maaşı düşürebileceği ve bunun ekonomik eşitsizliği derinleştirebileceği yorumları yapıldı.
Koalisyon Krizi: Hükümet Ortakları Birbirine Girdi
Çalışma Bakanı Yolanda Díaz, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından düzenlenen basın toplantısında, asgari ücretlilerin gelir vergisinden muaf tutulması gerektiğini savunarak, "asgari ücret artışının İspanya için bir tehdit değil, tam tersine ülkenin yararına olduğunu" dile getirdi. Aynı zamanda, vergi düzenlemelerinin adaletli olması gerektiğini vurgulayarak, "Vergi pedagojisi yapmalıyız. Vergi adaletinin alttan değil tepeden başladığına inanıyoruz." sözleriyle Maliye Bakanlığına eleştiriler yöneltti.
Koalisyon hükümetinin büyük ortağı olan Sosyalist İşçi Partisi’ne bağlı Maliye Bakanlığı ise mevcut yasal çerçevenin gereğini yerine getirdiğini ve asgari ücret artışının doğal bir sonucu olarak bu verginin uygulanacağını belirtti ama bu durum, hükümet ortakları arasındaki gerilimi tırmandırırken, vergi muafiyeti konusunda bir düzenleme yapılıp yapılmayacağı konusundaki belirsizlik sürüyor.
Muhalefet: “Zam Yapıp Vergiyle Geri Alıyorsunuz”
Muhalefetteki sağ partiler, hükümetin asgari ücretlilere yönelik vergi yükümlülüğünü ağır bir şekilde eleştirerek, bu durumun işçilerin ekonomik refahını baltalayacağını savundu. Sağ partilerin sözcüleri, asgari ücretteki artışın aslında bir aldatmaca olduğunu ve devletin işçilere zam yapıyormuş gibi görünerek, artırılan miktarı vergiler yoluyla geri almayı hedeflediğini öne sürdü.
Özellikle sağ görüşlü partiler, hükümetin dar gelirli vatandaşların üzerindeki vergi yükünü artırmak yerine, büyük şirketler ve yüksek gelir gruplarına yönelik vergileri artırması gerektiğini dile getirdi ve de hükümetin asgari ücretli çalışanları gelir vergisi mükellefi haline getirmesinin sosyal adalete aykırı olduğunu savunarak, bu politikanın düşük gelirli kesim için bir mali külfet oluşturduğunu ileri sürdü.
İspanya’da 2,4 Milyon Kişiyi Etkileyen Karar Tartışma Yaratıyor
İspanya’da toplamda 2,4 milyon kişinin asgari ücretle çalıştığı göz önüne alındığında, bu düzenlemenin geniş bir kesimi doğrudan etkilediği görülüyor. Asgari ücretin artışıyla birlikte ilk kez bu gelir grubunun vergi ödemek zorunda kalması, işçi sendikaları tarafından da eleştiriyle karşılandı. Sendikalar, hükümetten bu durumu telafi edecek bir düzenleme yapmasını talep ederken, muhalefet partileri konunun mecliste tartışılması gerektiğini ifade etti.
Asgari ücret düzenlemesi nedeniyle ortaya çıkan bu yeni vergi yükümlülüğünün nasıl şekilleneceği ve hükümetin bu konudaki tutumunu nasıl belirleyeceği önümüzdeki günlerde netlik kazanacak. Koalisyon hükümetinin içindeki görüş ayrılıkları ve muhalefetin baskıları, sürecin daha da karmaşık bir hal almasına neden olurken, hükümetin bu konuda yeni bir düzenleme yapıp yapmayacağı büyük merak konusu haline geldi.
