İTO Başkanı Avdagiç’ten "kur-enflasyon makasına" ilişkin uyarı

Okuma Süresi: 4 Dakika
İTO Başkanı Avdagiç’ten
Doviz.com
12.07.2024 10:23

İTO Başkanı Avdagiç, son bir yılda TÜİK ve İTO endekslerinin ortalamasının yüzde 66 iken, dolar-euro sepet kurdaki artış oranının sadece yüzde 25,2 düzeyinde olduğunu belirterek, "Makas yüzde 40’ın üzerinde. Burada hem dış ticaretimiz hem de iç piyasamız için denge bozucu şekilde açılmış bir makas görüyoruz. Kur ile enflasyon arasındaki korelasyonun zayıflamamasına dikkat etmek zorundayız." dedi.

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, temmuz ayı Meclis toplantısında iş dünyasının gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

İTO'dan yapılan yazılı açıklamaya göre Avdagiç, enflasyonla mücadelede yılın ilk yarısını geride bırakarak deflasyonist sürecin kapısının aralandığını söyledi.

İş dünyası adına bir konunun altını çizmek istediklerini kaydeden Avdagiç, “TÜFE’deki yıllık artış oranı yüzde 71,6. ÜFE de yüzde 50,09. Odamızın açıkladığı fiyat endekslerinde de Ücretliler Geçinme Endeksi için artış yüzde 82,14 iken, Toptan Eşya Fiyatları Endeksi ise yüzde 60,49. Şuna dikkatinizi çekmek istiyorum. Son bir yılda TÜİK ve İTO endekslerinin ortalaması yüzde 66 iken, dolar-Euro sepet kurdaki artış oranı sadece yüzde 25,2 düzeyinde. Makas yüzde 40’ın üzerinde. Burada hem dış ticaretimiz hem de iç piyasamız için denge bozucu şekilde açılmış bir makas görüyoruz. Kur ile enflasyon arasındaki korelasyonun zayıflamamasına dikkat etmek zorundayız. Zira bunun ekonomimiz için çok yönlü negatif etkileri olabilir. Geçmişte bunu tecrübe ettik ve tekrarlanmasını asla arzu etmiyoruz.” açıklaması yaptı.

Kur ve enflasyon arasındaki makasın açık kaldığı her an ihracatın aleyhine, ithalatın lehine işlediğini belirten Avdagiç, "Kur ve enflasyon arasında açılan makas eninde sonunda kapanıyor. Bizim bu sürecin kontrolünü elimizde tutmamız ve sürdürülebilir kılmamız ekonomimiz için çok önemli. Enflasyon ile kur sepeti arasındaki bağ kopuk kalırsa, yılın ikinci yarısında ihracatta kalıcı düşüş, ithalatta ise hızlı artışın devreye girmesi söz konusu olabilir. Bu nedenle bir defa daha kur ve enflasyon arasındaki bağın zayıflamaması gerektiğine dikkat çekiyor, ekonomi yönetimimizin bu konuya hassasiyetinin artarak sürmesini önemle bekliyoruz." ifadelerini kullandı.

Avdagiç, “Enflasyonla mücadeleye 'evet' ama enflasyon ile kur sepeti arasındaki bağ kopuk kalırsa, yılın ikinci yarısında ihracatta kalıcı düşüş, ithalatta ise hızlı artışın devreye girmesi söz konusu olabilir." uyarısında bulundu.

İLGİLİ HABER İhracatçıdan döviz kuru ve konkordato sayısına tepki TİM Başkanı Mustafa Gültepe, ihracatın yüksek maliyet ile kur kıskacında sıkıştığını belirterek, dolar/TL'nin bugün en az 37 seviyesinde olması gerektiğini söyledi. Gültepe ayrıca ilk 5 ayda konkordato sayısının geçen yılı yakaladığını, bu sayının yıl sonunda geçen yılın iki katına çıkabileceğini aktardı.

"Devlet tahviline yabancı girişinin rekor seviyelere ulaşması sürpriz olmayacaktır"

Avdagiç, Türkiye ekonomisindeki normalleşmenin uluslararası yatırımcılar tarafından da dikkatle izlendiğini ve ciddi karşılık bulduğunu ifade etti. Bu kapsamda geçen yılın haziran ayından bu yana Türkiye’ye ciddi miktarda yabancı yatırım girişi olduğunu vurgulayan Avdagiç, "Özellikle tahvil tarafında, enflasyondaki belirgin yavaşlamayla birlikte büyük miktarlarda giriş bekliyoruz. Faizlerin düşmesiyle birlikte getirisi artan devlet tahviline yabancı girişinin önümüzdeki dönemde rekor seviyelere ulaşması sürpriz olmayacaktır." dedi.

Bu noktada, yurt dışından fon girişlerinin kaçınılmaz olarak TL’nin aşırı değerlenmesine yol açabileceğine dikkati çeken Avdagiç, “Dolayısıyla burada döviz kuruna ilişkin kuyumcu terazisi hassaslığında bir dengelenmeye ihtiyaç duyulduğunu ifade etmek isteriz. Bu çerçevede özellikle yatırım, teşvik, faiz ve döviz politikasının dengeli bir şekilde götürülmesi gerektiğine inanıyoruz.” diye konuştu.

İLGİLİ HABER Gri listeden çıkış sonrası hisse ve tahvilde yabancıdan yüklü alım Yurt dışında yerleşiklerden gri listeden çıkış sonrası yüklü portföy girişi gözlendi. Yabancı 10 Mayıs haftasından beri ilk hisse alımı yaparken tahvilde de yüklü giriş gerçekleştirdi. Bu dönemde toplam portföy giriş ise 1 milyar 661 milyon dolar oldu.

"Enflasyonda yüzde 50 bandının altına inilmesi önemli bir kırılma noktası olacak"

Enflasyonun dar gelirliden iş dünyasına kadar herkesin yakından takip ettiği en önemli sorun olduğunu belirten Avdagiç, şöyle devam etti:

“En son Haziran rakamları açıklandı. Beklentiler paralelinde mayıs ayında yüzde 75,45 ile zirve seviyesini gören yıllık TÜFE artışı, haziranda yüzde 71,6’ya geriledi. Hatırlanacağı gibi aylık TÜFE artışları, geçen yılın temmuz ayında yüzde 9,49, ağustosta da yüzde 9,09 olarak gerçekleşmişti. Önümüzdeki iki ayda artış oranlarının yüzde 2’ler civarında gelmesi halinde, iki ay sonra yıllık TÜFE’de yüzde 50’nin altını görmüş olacağız. Vurgulamak isterim ki, 'enflasyonda baz etkisiyle yüzde 50 bandının altına inilmesi önemli bir kırılma noktası' olacaktır. Bunun psikolojik etkileri olacağı gibi, ileriye yönelik fiyatlama davranışlarının iyileşmesine de katkı sağlayacaktır.”

İLGİLİ HABER Bakan Şimşek'ten kur, enflasyon ve rezervlere ilişkin açıklama Kur riskini azalttıklarını belirten Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, rezervlerde 80 milyar dolarlık iyileşme olduğunu belirterek, "11 yılda sağlanan düzelmeyi 1 yılda sağladık" ifadesini kullandı.

"Sınır komşumuz olan ülkelerin payı hâlâ yüzde 12-13 seviyelerinde"

Başkan Avdagiç, iş dünyası olarak çok taraflı uluslararası ilişkiler kurmayı önemli bulduklarını belirterek, "Bu bağlamda, Azerbaycan ile güçlendirilen ilişkilere ilave olarak, diğer komşularımız ile de daha yakın iş birliği ve daha güçlü ekonomik ilişkilerin tesisi yönündeki çabaları takdirle karşılıyoruz." dedi.

Avdagiç, dünyanın geneline bakıldığında ülkelerin en yüksek ticareti komşularıyla yaptığının görüldüğüne işaret ederek, sözlerini şöyle tamamladı:

“Türkiye’nin toplam ihracatında sınır komşumuz olan ülkelerin payı hâlâ yüzde 12-13 seviyelerindedir. Komşularımızla ticaretimizde tek sevindiren rakam, tamamına karşı dış ticaret fazlası vermemiz. Ancak, gerek komşu ülkelerin ekonomik gelişmişlik düzeyi gerekse de Türkiye’nin bu ülkelere yönelik yüksek ihracat potansiyeli dikkate alındığında, mevcut rakamlar oldukça düşük kalıyor. Biz şuna inanıyoruz. İyi komşuluk ilişkileri, ticaretin olmazsa olmazıdır. Dolayısıyla gerek sınır komşularımız gerekse bölge ülkeleriyle dostluk temelinde ilişkilerin daha ileri boyutlara taşınması, kuşkusuz bu ülkelere yönelik ihracatımıza da büyük bir ivme kazandıracaktır. Son günlerde ilişkilerin yumuşatılması yolunda ortaya konulan iradenin, büyük önem taşıdığını belirtmek isterim. Unutmayalım ki, güçlü ticari bağların aşamayacağı sorun yoktur.”

REKLAMI KAPAT X