Kamu emekçilerinden açlık sınırı altındaki asgari ücrete tepki

Okuma Süresi: 2 Dakika
Kamu emekçilerinden açlık sınırı altındaki asgari ücrete tepki
Doviz.com
24.12.2025 16:05

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 2026 yılı için belirlenen 28 bin 75 liralık asgari ücretin açlık sınırının altında kalmasına tepki gösterdi.

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu, "Açlık sınırı altında asgari ücret IMF-iktidar- patron mutabakatının ürünüdür" başlıklı yazılı açıklamasında, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’nın asgari ücreti açıklarken "çalışanları enflasyona ezdirmeme" söylemini kullandığını hatırlatarak, "gerçek enflasyonun TÜİK verileriyle gizlendiğini" kaydetti.

Açıklamada, yıllardır çarşıda, pazarda ve mutfakta yaşanan gerçek enflasyonun yarısına bile denk gelmeyen "suni" TÜİK rakamlarının ücret artışlarının temel alındığı ifade edildi.

Özellikle son yıllarda gerçekleşen enflasyon yerine "hedeflenen enflasyon" rakamlarının esas alındığı belirtilen açıklamada, TÜİK verilerine göre bile 2024 enflasyonunun yüzde 44,38 olmasına rağmen 2025 asgari ücret artışının yüzde 30’la sınırlı kaldığı, 2026 için ise beklenen enflasyon yüzde 31 olarak açıklanmasına karşın artış oranının yüzde 27’de bırakıldığı kaydedildi.

"Asgari ücretlinin aylık yaklaşık 4 bin 100 lirasına el konuldu"

KESK, TÜİK’in kendi verileri esas alınmış olsaydı 2026 asgari ücretinin en az 32 bin 175 lira olması gerektiğini belirterek, "İktidar, kendi sahte enflasyon rakamlarına göre bile her asgari ücretlinin aylık yaklaşık 4 bin 100 lirasına el koymuştur. Bunun adı IMF–iktidar–işveren konfederasyonları mutabakatı altında soygundur" değerlendirmesinde bulundu.

Açıklamada, 131 sayılı ILO sözleşmesine de dikkat çekilerek, sözleşmeyi onaylayan ülkelerde asgari ücretin işçinin ailesiyle birlikte yaşam maliyeti dikkate alınarak belirlendiği, Türkiye’de ise işçinin tek başına temel giderlerinin dahi yok sayıldığı ifade edildi.

"Türkiye "asgari ücretliler ülkesi" haline getirildi"

Kasım ayı itibarıyla açlık sınırının 30 bin lirayı, tek bir çalışanın yaşam maliyetinin ise 40 bin lirayı aştığı hatırlatılan açıklamada, Türkiye’nin "asgari ücretliler ülkesi" haline getirildiği savunuldu.

Avrupa Birliği ülkelerinde çalışanların yalnızca yüzde 4’ünün, OECD ülkelerinde ise yaklaşık yüzde 5’inin asgari ücrete yakın ücretlerle çalıştığı belirtilen açıklamada, Türkiye’de her iki işçiden birinin asgari ücretli olduğu kaydedildi.

"Asgari ücret artışı tüm ücretler için temel kıstas haline getirilmiştir" denilen açıklamada, ücret geliriyle geçinen hiçbir çalışanın bu artıştan bağımsız olmadığının altı çizildi.

KESK, asgari ücretin sahte enflasyon oranlarının altında artırılmasının amacının tüm çalışanları yoksulluğa ve "19. yüzyıl kölelik koşullarına" mahkum etmek olduğunu ileri sürdü.

Açıklamanın sonunda tüm emekçilere çağrıda bulunan KESK, "İnsanca yaşamaya yetecek bir ücret için birleşmekten başka çözüm yoktur. Ya hep birlikte kaybetmeye devam edeceğiz ya da birleşe birleşe kazanacağız" ifadelerine yer verdi.

İLGİLİ HABER Yeni asgari ücrete TÜRK-İŞ Başkanı Atalay'dan ilk tepki Asgari ücretin 28 bin 75 lira olarak açıklanmasının ardından konuşan TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, "bu rakamı ne asgari ücretli ne biz kabul ederiz" dedi.
REKLAMI KAPAT X