Ekonomist Prof. Dr. Burak Arzova Merkez Bankası’nın faiz artışını değerlendirdiği köşe yazısında, Merkez Bankası'nın PPK metninde enflasyon kelimesinin 10 kez yer aldığını belirterek, "Metinde aslan payını enflasyon aldı.” dedi.
Ekonomim gazetesi için kaleme aldığı yazıda Arzova özetle şunları söyledi:
“Beklenti yönetimi açısından düşük bir oran ancak eğer yabancıların beklediği gibi çok daha yüksek bir faiz artışı yapılsaydı bankaların elindeki menkul kıymet takasını yapmadan yüksek bir faiz artışı tahvil fiyatlarını düşürecekti. Bankalar açısından büyük bir sıkıntı demekti. Böyle bir durum istenmemiş gözüküyor. Öte yandan özellikle vatandaşın kullandığı kredilerin (ihtiyaç kredisi vs.) maliyetini çok artıracaktı. Ekonomi birden bir durgunluğun içine itilecekti. Buna da dikkat edilmiş.
Hızlı bir frenin yaratacağı yan etkiler ki bunun içerisinde en büyük sıkıntı Kur Korumalı Mevduatta biriken mevduat tutarı, KKM’den hızlı ve sert bir çıkışı tetikleyebilirdi. Buradan çıkış dolarize olmuş bir ekonomide mevcut döviz talebini daha da artırabilir ve esas sıkıntılı alan olan döviz likiditesine yönelik sorunu daha da büyütebilirdi. Zaten KKM tek başına büyük bir sorun.
Sert bir faiz artışı akabinde dolar/TL de sert bir geri çekilme yaşanacak ve bu durum ne ihracatçının ne de turizmcinin hoşuna gidecekti. Gerçi bu durumda TCMB devreye girerek hem denge kuru sağlayabilir hem de döviz rezervini artırabilirdi ancak bu da tercih edilmemiş gözüküyor.
Faizleri tek başına yükselterek içinde bulunulan ekonomik sıkıntıları (enflasyon, kredi aktarım mekanizmasındaki sorunlar, Kur Korumalı Mevduat, vs.) çözmek çok mümkün değil. Bunun yanında hızlıca normalleşme ve serbest piyasa ekonomisi koşullarına geri dönüş gerekiyor.
Bunun olup olamayacağını PPK metninde aradık. Metinde enflasyon kelimesi 10 kez yer almış. Aslan payını enflasyon almış.
Enflasyon beklentilerinin çıpalanmasına için parasal sıkılaştırma sürecinin başlamasına karar verildiği belirtildikten hemen sonra enflasyon görünümünde belirgin iyileşme sağlanana kadar parasal sıkılaştırma gerektiği zamanda ve gerektiği ölçüde kademeli olarak güçlendirileceği belirtilerek faiz artırımlarının kademeli devam edeceğinin sinyali verilmiş.
Merkez Bankasının, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edeceği metine eklenerek kararlılık vurgulanmış.
Benim açımdan asıl önemli gözüken husus ‘Serbest Piyasa Mekanizması’nı bozan uygulamalardan mümkün olduğunca çabuk geri adım atılıp atılmayacağı idi.
PPK Metninde buna ilişkin olarak; ‘mevcut mikro- ve makro ihtiyati çerçeveyi, piyasa mekanizmalarının işlevselliğini artıracak ve makro finansal istikrarı güçlendirecek şekilde sadeleştirecektir. Sadeleşme süreci, etki analizleri yapılarak kademeli olacaktır’ denilmiş.
PPK Metninde enflasyona ve enflasyonla mücadele vurgusu sıklıkla yapılmış olmasına karşılık ben hükümetin birinci önceliğinin enflasyonla mücadele olduğunu hala düşünmüyorum.
Mehmet Şimşek ve Hafize Gaye Erkan isminin tercih edilme sebebinin en öncelikli konu olan ‘Yabancı Kaynak Temini’ olduğunu düşündüm hep.
Hafifçe Ortodoks politikalara geri dönüş sinyali ve her iki ismin de yurt dışı finans çevreleri tarafından tanınırlığının yabancı girişi için yeterli olacağı düşünülüyor olabilir.”