
Kovid-19’un Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından pandemi olarak ilan edilmesinin üzerinden beş yıl geçti. Salgın yalnızca sağlık sistemlerini değil, küresel ekonomiyi, iş gücü piyasalarını, tüketici alışkanlıklarını ve finansal sistemleri de kökten değiştirdi.
Dünya Sağlık Örgütü’nün Kovid-19’u pandemi olarak ilan etmesinin üzerinden beş yıl geçti. Pandemi sürecinde sıfıra yakın faiz oranları, artan kamu borçları, tedarik zinciri krizleri ve rekor seviyelere ulaşan enflasyon gibi birçok gelişme yaşandı.
Aradan geçen sürede ise salgının ekonomi, finans, istihdam ve sosyal hayat üzerindeki etkileri hâlâ hissediliyor.
İşte pandeminin son beş yılda hayatımıza kattıkları:
1. Küresel ekonomi pandemiye hazırlıksız yakalandı ve toparlanma sancılı oldu
Pandemi başladığında küresel ekonomi benzeri görülmemiş bir şoka girdi. Büyük ekonomilerde faiz oranları sıfıra yaklaştı ama arz kısıtları ve hızla artan talep enflasyonist baskıları beraberinde getirdi. 2021’in ikinci yarısından itibaren enflasyonun kalıcı hale gelmesi, merkez bankalarını agresif faiz artırımlarına yöneltti.
Özellikle gelişmiş ülkelerde hızlı parasal sıkılaştırma süreci başladı. Fakat yüksek borç seviyeleri ve durgunluk riski, ekonomi yönetimlerini zorladı. Bugün hâlâ, pandemi sonrası ekonominin yeni dengelerini bulma süreci devam ediyor.
2. Kamu borcu rekor seviyelere ulaştı
Salgınla mücadele kapsamında hükümetler devasa teşvik paketleri açıkladı fakat bu süreç kamu borçlarını rekor seviyelere çıkardı. Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) verilerine göre, küresel kamu borcu 2020’de ilk kez 80 trilyon doları aştı ve 2023'te 97 trilyon dolara ulaştı.
Ülkeler, enflasyonu ve faiz maliyetlerini kontrol altına almaya çalışırken, yüksek borç yükü ekonomik politikaları daha karmaşık hale getirdi. Özellikle gelişmekte olan ekonomilerde borç krizi riski halen büyük bir tehdit olarak görülüyor.
3. Uzaktan çalışma ve dijital ekonomi kalıcı hale geldi
Pandemiyle birlikte hızla yayılan uzaktan çalışma, başta teknoloji ve finans sektörleri olmak üzere birçok alanda kalıcı hale geldi. Bugün dünya genelinde ofis boşluk oranları tarihi zirvelerde seyrediyor.
Öte yandan, e-ticaret sektörü de büyük bir dönüşüm yaşadı. Pandemi sürecinde internetten alışveriş rekor seviyelere çıktı ve bu trend kalıcı hale geldi. Dijital ödeme sistemleri, online perakende ve lojistik sektörleri büyük bir değişim geçirerek yeni normale adapte oldu.
4. Seyahat sektörü toparlandı ama maliyetler yükseldi
Kovid-19, havacılık ve turizm sektörünü en çok etkileyen krizlerden biri oldu. 2020 yılında havayolu sektörü 175 milyar dolarlık kayıp yaşadı fakat aşılamaların hızlanması ve seyahat kısıtlamalarının kaldırılmasıyla hava yolu trafiği eski seviyelerine döndü.
Buna rağmen konaklama ve yeme-içme maliyetleri 2019 seviyelerinin oldukça üzerinde kalmaya devam ediyor. Uluslararası Sivil Havacılık Teşkilatı (ICAO) verilerine göre 2024’te küresel yolcu trafiği 4,6 milyar kişiye ulaşarak pandemi öncesi seviyeleri geçti. Artan enflasyon nedeniyle tatil ve iş seyahati masrafları ise hâlâ yüksek seviyelerde.
5. Yeni yatırım araçları popüler hale geldi
Pandemi sürecinde yatırımcılar da geleneksel varlıklardan alternatif yatırım araçlarına yöneldi. Kripto paralar, salgın sırasında güvenli liman olarak görülmeye başlandı ve Bitcoin gibi varlıklar hızla değer kazandı.
Aralık 2019’dan bu yana Bitcoin’in değeri yüzde 1200’den fazla artış gösterdi. Fakat, FTX gibi büyük kripto borsalarının çöküşü, piyasada sert dalgalanmalara yol açtı. Yine de dijital varlıklara olan ilgi azalmadı ve merkez bankalarının dijital para projeleri de hız kazandı.
Özetle beş yılın ardından Kovid-19, küresel ekonomiyi kökten değiştirdi.
Yüksek borç seviyeleri, enflasyon ve faiz artışları gibi ekonomik etkiler uzun vadeli olmaya devam ederken, uzaktan çalışma, dijital ticaret ve yatırım araçlarındaki dönüşüm kalıcı hale geldi.
Önümüzdeki yıllarda, küresel ekonomi merkez bankalarının kararlarına, teknolojik ilerlemelere ve yeni ekonomik modellere bağlı olarak şekillenecek. Pandeminin dünya üzerinde bıraktığı izler ise önümüzdeki yılları da etkilemeye devam edecek.
